vip
Yıldırım Belediyesi
Yıldırım Belediyesi

Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var

Siyaset 21.12.2020 - 12:07, Güncelleme: 14.04.2021 - 16:59 6493+ kez okundu.
 

Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var

AK Parti Bursa Milletvekili İnşaat Yüksek Mühendisi Atilla Ödünç, gazetemiz Ekosektör’e özel açıklamalarda bulundu.

Bursa’nın mevcut yapı stokunun fotoğrafını çeken ve kentsel dönüşümüm tüm ilçelere yayılması gerektiğinin altını çizen Atilla Ödünç, “Gürsu’da da aynı şekilde depremden önce yapılmış binalar var Yıldırım’da da var Osmangazi’de de Nilüfer’de de var. Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var” dedi.   KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA BURSA’DA NELER YAPILDI?   “Kentsel Dönüşüm ile ilgili 2012 yılında 6306 sayılı kanun yürürlüğe girdi. Çıkan kanun ile birlikte Kentsel Dönüşüm yasalaştı. Bu yasayı referans alarak başta TOKİ olmak üzere, özel sektör ve belediyeler eliyle çeşitli kentsel dönüşüm çalışmaları ülkemizde gerçekleşti. Kentsel dönüşümde amaç mevcut yapıların yıkılarak yerine o bölgenin tarihine doğasına iklimine sosyal ve kültürel durumuna uygun olarak binaların ve yapıların yapılmasıdır. Bununla ilgili Türkiye’nin çeşitli illerinde çok başarılı kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştirildi. Bursa’da da 2014-2018 yılları arasında ciddi manada kentsel dönüşüm yapıldı. Afet riski altındaki konutlar, siteler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da belediyeye müsaade ettiği 0,50 emsal artışıyla birlikte Bursa’da 300 adetin üzerinde afet riski altındaki sitede kentsel dönüşüm uygulamaları yapıldı. Bunların yüzde 95’i başarıyla uygulandı. Yapıların zaten büyük çoğunluğu 1999 yılından öncesine aitti. Bu yapılarda 1975 yılında çıkarılan Deprem Yönetmeliği’ne göre yapılmış olmasına rağmen yerinde uygulamalarda eksiklikler ve denetim noktasında büyük boşluklar olduğu görülmüştür.”   KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI İLE ÖNCELİK NEYDİ?   “1999 öncesi inşaa edilen yapılar maalesef malzeme kalitesi açısından, inşaat yapım teknikleri açısından, sahadaki uygulama yetersizlikleri açısından şuan günümüzde yapılan yapılara oranla çok çok kötü durumdadır. Şuan ki yapılarla kıyaslanmayacak kadar eksikliği vardır. Bunlar bilimsel verilerle de tespit ediliyor. Bizler Bursa’da bu çalışmalar yapılırken oradaki yapıların beton karot testleri gerçekleşti. C7, C8 oranındaki betonlar tespit edildi. Yani insanların içlerinde yaşadığı binaların beton seviyelerinin C7, C8 olduğu görüldü. Şuan minimum C25 olması gerekiyor. Bazı projelerde bu C30’a, C35’e kadar çıkıyor. 1999 öncesi yapılmış, yapılırken de bazı şeyler gözden kaçırılmış, bazı denetim mekanizmaları işletilmemiş ve bu yüzden de orada C16 çıkması gereken beton sınıfı, maalesef yarı dayanımda çıkmaktadır. Bu da binaların taşıma gücü sistemini azaltıyor. Biz kentsel dönüşüm yapılan sitelerdeki ev sahipleri ile konuştuğumuzda şunları söylüyorlar, herhangi bir sarsıntı, deprem anında dahi bizim evimizdeki kapılar bazen sıkışıyor, gardıroplarımızın kapıları açılmıyor’ diyorlar. Bu da gösteriyor ki deprem esnasında binada bir çalışma olmuş, oturma olmuş demektir. Bunlar insanlara depremden sonra neler olabileceğinin fikrini veriyor. Bu da kentsel dönüşüme sıcak bakmalarına neden oluyor. TBMM’deki basın açıklamamızda da söyledim ki;  “Kentsel Dönüşüm Yasası müteahhitleri zenginleştirmek için yapılmış bir yasa değildir.” Bu yasanın amacı ülkemizde yaşayan hiçbir vatandaşımızın afet riski altındaki yapılar içerisinde yaşamalarının önüne geçmektir. Hiçbir vatandaşımız yarın öbür gün olabilecek bir deprem esnasında o binaların altında kalmamalıdır. Bu amaca yönelik olarak Kentsel Dönüşüm Yasası çıkarılmıştır. Amaç vatandaşı afet riskli yapılardan kurtarmak, emniyetli, güvenli, ferah ve çevresiyle uyumlu binaları inşa etmektir.   Bursa’daki kentsel dönüşüm çalışmalarının başladığı ilk yıllarda bazı kurumlar çalışmalara tepkiler gösterdi. Akademik Odalar, yapılma yöntemiyle ilgili kendi açılarından doğru olmayanları ortaya koydular. Bu hususta Akademik Odalarımıza da hak veriyorum. Bursa’da dönüşümü yaparken her şeyi yüzde 100 doğru yaptık diyemeyiz. Muhakkak ki eksik yaptığımız yanlış yaptığımız noktalar da vardır. Ama Kentsel Dönüşüm’de 300’ün üzerindeki dönüşüm gerçekleşirken bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde 6-7 projede hata ve eksikli var ise bunları ön plana çıkartıp gerisini kötülemek, kanaatimce hakkaniyetli olmaz. Yanlışlar, bir şekilde düzeltilebilir. Özellikle Nilüfer ilçemize gidildiğinde Kentsel Dönüşüm’le yenilenmiş onlarca site görebilirsiniz. Burada insanlar içerisinde mutlu ve huzurlu bir şekilde oturuyorlar. Kentsel Dönüşüm sonrası  şuan oturdukları binalara güven duyuyorlar. Yarın öbür gün herhangi bir depremde binaların düşük derece hasar görebileceğini düşünebilirler ama büyük bir göçmeyle o binaların yıkılmayacağı kanaatini taşıyorlar.   1999 öncesi binalarda kullanılan demirler nervürlü demir  değildi.  Temel sistemleri de tekil veya mütemadi temeldi. Günümüzde binaların çoğunda radye temel  sistemi kullanılıyor. İnşaat demiri olarak da nervürlü demir kullanılıyor.   Kentsel Dönüşüm ile ilgili Bursa Büyükşehir Belediyemizin, Alinur Aktaş başkanımızın ciddi çalışmaları var. Akademik odalarla da yakın temas halindeler. Önümüzdeki günlerde kentsel dönüşüm hızlı bir şekilde Bursa’nın gündeminde olacak. Çürük yapılar kentsel dönüşümle yenilenecektir.”   BURSA’NIN YAPI STOKU BAKIMINDAN ACİL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ DUYULAN BÖLGESİ NERESİ?   “Bursa genel itibariyle birinci derecede deprem bölgesindedir. Bu sebepten dolayı Bursa geneli itibariyle deprem etkisi altındadır. Aynı zamanda şunu ifade edeyim; “1999 depreminden önce yapılan yapıların birçoğu bu riski taşıyor. Bölge fark etmeksizin. Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer’de  ve diğer tüm ilçelerde bu riski taşımaktadır. Kentsel Dönüşüm’de olaya bütüncül yaklaşmak gerekir. En kısa sürede depremden önce yapılan yapıların yenilenmesi, kentsel dönüşümle dönüştürülmesi elzem bir durumdur. Geçen haftalarda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş da bir açıklamada Bursa’mızda en az, 20 bin konutun değiştirilmesi dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Şunu ifade edeyim ki, Gürsu’da da aynı şekilde 1999 yılındaki depremden önce yapılmış binalar var; Yıldırım’da da var, Osmangazi’de de Nilüfer’de de var. Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var.”   AKPINAR’IN AKIBETİ NE OLACAK? BURASI NE ZAMAN DÖNÜŞECEK?     Osmangazi Akpınar Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüme konu olan yapılar 1999 yılından önce yapılmış yapılardır. Bursa’daki ilk toplu konutlardan biridir. Bu güne kadar gerçekleşen depremlerde bu yapılarda çatlamalar ve oturmalar meydana gelmiştir. Teknik incelemeler sonucunda binaların riskli olduğu malumdur. Fakat, binaların  Riskli Yapı Şerhi alındığı zaman, belediye tarafından acilen buranın mühürlenip boşaltılması ve yıkılması gerekiyor.   Öncelikle kentsel dönüşümün kim tarafından yapılacağı önemlidir. Kentsel Dönüşüm çalışmasının, TOKİ tarafından mı yapılacağı, belediye tarafından mı yapılacağı, özel sektör marifetiyle mi yapılacağına dair sözleşme yapılması gerekir. Çünkü o binaların kontrolleri yapılıp oturulamaz şerhi  aldıktan sonra o binalarda oturmak hem kanun açısından uygun değil hem de güvenli değildir. Şu anda insanlar bu binalarda yürekleri titreyerek oturuyorlar. Bu binaların olası herhangi bir depremde ağır hasar alma riski çok yüksektir. Bununla ilgili geçen aylarda Bursa’mızda özel sektörden bir firma çalışma yaptı. Dernek yönetimi olaya sıcak bakıyor ve dönüşümün gerçekleşmesi için gayret gösteriyorlar. Bildiğim kadarıyla kat yüksekliği konusunda, müteahhitin öngörüsü ile belediyenin öngörüsü arasında tereddüt bulunmasından dolayı olay neticelenemedi. Şu an Büyükşehir Belediyemiz bu konu üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanımızın desteğiyle, belediyemizin planları yapmasıyla, akademik odaların da katkılarıyla ve vatandaşımızın da rızasıyla dönüşümün gerçekleşeceğine inanıyorum.   Gönül ister ki vatandaşımızın cebinden 5 kuruş para çıkmadan bu dönüşüm gerçekleşsin. Mülk sahibiyle müteahhidin, mülk sahibiyle belediyenin anlaşmasında problem olacak noktalar oluyorsa, şunu belirteyim ki burada mal sahipleri de bir miktar ellerini cebine atmak durumunda kalabilirler. Bunlar tamamen öngörüdür. Ümidimiz, çalışmalar yapılır, vatandaşımızı da üzmeyecek, belediyenin de onay vereceği bir noktada anlaşma gerçekleşir.”     TARİHİ BÖLGEDEKİ DÖNÜŞÜM YETERLİ Mİ, DAHA FAZLASI OLMALI MI?   “Bursa denince akıllara, Tophane’deki surlardan başlayıp Çekirge’ye, Uludağ’a, Yeşil’e, Emirsultan’a ve Yıldırım Beyazıt Camii’nin bulunduğu bölge geliyor. Önceleri Bursa buralardan ibaretti. Öyle olunca hepimizin malumu Tophane’den başlayıp Heykel üzerinden devam edip o bölge Bursa’nın merkezi kabul ediliyor. Bugüne kadar bu bölge ehemmiyetini ve önemini yitirmediği gibi bundan 100 yıl sonra da Bursa’nın merkezi olmayı sürdürecektir. Ulu Camii ve Hanlar Bölgesi buralar şehrimizin tarih ve kültür açısından vaz geçilmez noktalarıdır.   Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından itibaren şehirleşmeyle birlikte bu bölgeye yüksek katlı binalar yapıldı. Bunlar sur şeklinde Çarşıbaşını ve Hanlar Bölgesi’ni kapattılar. Büyükşehir Belediyemizin çalışmaları ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın destekleriyle bu bölgenin hem yayalaştırılması hem de günyüzüne çıkartılması projesi şu anda yürütülüyor. Bu proje önemi 2023 yılına kadar  daha çok anlaşılacaktır. Bu proje Bursa’mızın marka değerini daha da yükseltecektir. Bir inşaat mühendisi olarak bu projeyi sonuna kadar destekliyorum. Bursa’mız için hayırlı, uğurlu olsun.
AK Parti Bursa Milletvekili İnşaat Yüksek Mühendisi Atilla Ödünç, gazetemiz Ekosektör’e özel açıklamalarda bulundu.

Bursa’nın mevcut yapı stokunun fotoğrafını çeken ve kentsel dönüşümüm tüm ilçelere yayılması gerektiğinin altını çizen Atilla Ödünç, “Gürsu’da da aynı şekilde depremden önce yapılmış binalar var Yıldırım’da da var Osmangazi’de de Nilüfer’de de var. Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var” dedi.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA BURSA’DA NELER YAPILDI?

 

“Kentsel Dönüşüm ile ilgili 2012 yılında 6306 sayılı kanun yürürlüğe girdi. Çıkan kanun ile birlikte Kentsel Dönüşüm yasalaştı. Bu yasayı referans alarak başta TOKİ olmak üzere, özel sektör ve belediyeler eliyle çeşitli kentsel dönüşüm çalışmaları ülkemizde gerçekleşti. Kentsel dönüşümde amaç mevcut yapıların yıkılarak yerine o bölgenin tarihine doğasına iklimine sosyal ve kültürel durumuna uygun olarak binaların ve yapıların yapılmasıdır. Bununla ilgili Türkiye’nin çeşitli illerinde çok başarılı kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştirildi. Bursa’da da 2014-2018 yılları arasında ciddi manada kentsel dönüşüm yapıldı. Afet riski altındaki konutlar, siteler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da belediyeye müsaade ettiği 0,50 emsal artışıyla birlikte Bursa’da 300 adetin üzerinde afet riski altındaki sitede kentsel dönüşüm uygulamaları yapıldı. Bunların yüzde 95’i başarıyla uygulandı. Yapıların zaten büyük çoğunluğu 1999 yılından öncesine aitti. Bu yapılarda 1975 yılında çıkarılan Deprem Yönetmeliği’ne göre yapılmış olmasına rağmen yerinde uygulamalarda eksiklikler ve denetim noktasında büyük boşluklar olduğu görülmüştür.”

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI İLE ÖNCELİK NEYDİ?

 

“1999 öncesi inşaa edilen yapılar maalesef malzeme kalitesi açısından, inşaat yapım teknikleri açısından, sahadaki uygulama yetersizlikleri açısından şuan günümüzde yapılan yapılara oranla çok çok kötü durumdadır. Şuan ki yapılarla kıyaslanmayacak kadar eksikliği vardır. Bunlar bilimsel verilerle de tespit ediliyor. Bizler Bursa’da bu çalışmalar yapılırken oradaki yapıların beton karot testleri gerçekleşti. C7, C8 oranındaki betonlar tespit edildi. Yani insanların içlerinde yaşadığı binaların beton seviyelerinin C7, C8 olduğu görüldü. Şuan minimum C25 olması gerekiyor. Bazı projelerde bu C30’a, C35’e kadar çıkıyor. 1999 öncesi yapılmış, yapılırken de bazı şeyler gözden kaçırılmış, bazı denetim mekanizmaları işletilmemiş ve bu yüzden de orada C16 çıkması gereken beton sınıfı, maalesef yarı dayanımda çıkmaktadır. Bu da binaların taşıma gücü sistemini azaltıyor. Biz kentsel dönüşüm yapılan sitelerdeki ev sahipleri ile konuştuğumuzda şunları söylüyorlar, herhangi bir sarsıntı, deprem anında dahi bizim evimizdeki kapılar bazen sıkışıyor, gardıroplarımızın kapıları açılmıyor’ diyorlar. Bu da gösteriyor ki deprem esnasında binada bir çalışma olmuş, oturma olmuş demektir. Bunlar insanlara depremden sonra neler olabileceğinin fikrini veriyor. Bu da kentsel dönüşüme sıcak bakmalarına neden oluyor. TBMM’deki basın açıklamamızda da söyledim ki;  “Kentsel Dönüşüm Yasası müteahhitleri zenginleştirmek için yapılmış bir yasa değildir.” Bu yasanın amacı ülkemizde yaşayan hiçbir vatandaşımızın afet riski altındaki yapılar içerisinde yaşamalarının önüne geçmektir. Hiçbir vatandaşımız yarın öbür gün olabilecek bir deprem esnasında o binaların altında kalmamalıdır. Bu amaca yönelik olarak Kentsel Dönüşüm Yasası çıkarılmıştır. Amaç vatandaşı afet riskli yapılardan kurtarmak, emniyetli, güvenli, ferah ve çevresiyle uyumlu binaları inşa etmektir.

 

Bursa’daki kentsel dönüşüm çalışmalarının başladığı ilk yıllarda bazı kurumlar çalışmalara tepkiler gösterdi. Akademik Odalar, yapılma yöntemiyle ilgili kendi açılarından doğru olmayanları ortaya koydular. Bu hususta Akademik Odalarımıza da hak veriyorum. Bursa’da dönüşümü yaparken her şeyi yüzde 100 doğru yaptık diyemeyiz. Muhakkak ki eksik yaptığımız yanlış yaptığımız noktalar da vardır. Ama Kentsel Dönüşüm’de 300’ün üzerindeki dönüşüm gerçekleşirken bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde 6-7 projede hata ve eksikli var ise bunları ön plana çıkartıp gerisini kötülemek, kanaatimce hakkaniyetli olmaz. Yanlışlar, bir şekilde düzeltilebilir. Özellikle Nilüfer ilçemize gidildiğinde Kentsel Dönüşüm’le yenilenmiş onlarca site görebilirsiniz. Burada insanlar içerisinde mutlu ve huzurlu bir şekilde oturuyorlar. Kentsel Dönüşüm sonrası  şuan oturdukları binalara güven duyuyorlar. Yarın öbür gün herhangi bir depremde binaların düşük derece hasar görebileceğini düşünebilirler ama büyük bir göçmeyle o binaların yıkılmayacağı kanaatini taşıyorlar.

 

1999 öncesi binalarda kullanılan demirler nervürlü demir  değildi.  Temel sistemleri de tekil veya mütemadi temeldi. Günümüzde binaların çoğunda radye temel  sistemi kullanılıyor. İnşaat demiri olarak da nervürlü demir kullanılıyor.

 

Kentsel Dönüşüm ile ilgili Bursa Büyükşehir Belediyemizin, Alinur Aktaş başkanımızın ciddi çalışmaları var. Akademik odalarla da yakın temas halindeler. Önümüzdeki günlerde kentsel dönüşüm hızlı bir şekilde Bursa’nın gündeminde olacak. Çürük yapılar kentsel dönüşümle yenilenecektir.”

 

BURSA’NIN YAPI STOKU BAKIMINDAN ACİL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ DUYULAN BÖLGESİ NERESİ?

 

“Bursa genel itibariyle birinci derecede deprem bölgesindedir. Bu sebepten dolayı Bursa geneli itibariyle deprem etkisi altındadır. Aynı zamanda şunu ifade edeyim; “1999 depreminden önce yapılan yapıların birçoğu bu riski taşıyor. Bölge fark etmeksizin. Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer’de  ve diğer tüm ilçelerde bu riski taşımaktadır. Kentsel Dönüşüm’de olaya bütüncül yaklaşmak gerekir. En kısa sürede depremden önce yapılan yapıların yenilenmesi, kentsel dönüşümle dönüştürülmesi elzem bir durumdur. Geçen haftalarda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş da bir açıklamada Bursa’mızda en az, 20 bin konutun değiştirilmesi dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Şunu ifade edeyim ki, Gürsu’da da aynı şekilde 1999 yılındaki depremden önce yapılmış binalar var; Yıldırım’da da var, Osmangazi’de de Nilüfer’de de var. Kentsel dönüşümü tüm ilçelere yaymakta fayda var.”

 

AKPINAR’IN AKIBETİ NE OLACAK? BURASI NE ZAMAN DÖNÜŞECEK?

 

 

Osmangazi Akpınar Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüme konu olan yapılar 1999 yılından önce yapılmış yapılardır. Bursa’daki ilk toplu konutlardan biridir. Bu güne kadar gerçekleşen depremlerde bu yapılarda çatlamalar ve oturmalar meydana gelmiştir. Teknik incelemeler sonucunda binaların riskli olduğu malumdur. Fakat, binaların  Riskli Yapı Şerhi alındığı zaman, belediye tarafından acilen buranın mühürlenip boşaltılması ve yıkılması gerekiyor.

 

Öncelikle kentsel dönüşümün kim tarafından yapılacağı önemlidir. Kentsel Dönüşüm çalışmasının, TOKİ tarafından mı yapılacağı, belediye tarafından mı yapılacağı, özel sektör marifetiyle mi yapılacağına dair sözleşme yapılması gerekir. Çünkü o binaların kontrolleri yapılıp oturulamaz şerhi  aldıktan sonra o binalarda oturmak hem kanun açısından uygun değil hem de güvenli değildir. Şu anda insanlar bu binalarda yürekleri titreyerek oturuyorlar. Bu binaların olası herhangi bir depremde ağır hasar alma riski çok yüksektir. Bununla ilgili geçen aylarda Bursa’mızda özel sektörden bir firma çalışma yaptı. Dernek yönetimi olaya sıcak bakıyor ve dönüşümün gerçekleşmesi için gayret gösteriyorlar. Bildiğim kadarıyla kat yüksekliği konusunda, müteahhitin öngörüsü ile belediyenin öngörüsü arasında tereddüt bulunmasından dolayı olay neticelenemedi. Şu an Büyükşehir Belediyemiz bu konu üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanımızın desteğiyle, belediyemizin planları yapmasıyla, akademik odaların da katkılarıyla ve vatandaşımızın da rızasıyla dönüşümün gerçekleşeceğine inanıyorum.

 

Gönül ister ki vatandaşımızın cebinden 5 kuruş para çıkmadan bu dönüşüm gerçekleşsin. Mülk sahibiyle müteahhidin, mülk sahibiyle belediyenin anlaşmasında problem olacak noktalar oluyorsa, şunu belirteyim ki burada mal sahipleri de bir miktar ellerini cebine atmak durumunda kalabilirler. Bunlar tamamen öngörüdür. Ümidimiz, çalışmalar yapılır, vatandaşımızı da üzmeyecek, belediyenin de onay vereceği bir noktada anlaşma gerçekleşir.”

 

 

TARİHİ BÖLGEDEKİ DÖNÜŞÜM YETERLİ Mİ, DAHA FAZLASI OLMALI MI?

 

“Bursa denince akıllara, Tophane’deki surlardan başlayıp Çekirge’ye, Uludağ’a, Yeşil’e, Emirsultan’a ve Yıldırım Beyazıt Camii’nin bulunduğu bölge geliyor. Önceleri Bursa buralardan ibaretti. Öyle olunca hepimizin malumu Tophane’den başlayıp Heykel üzerinden devam edip o bölge Bursa’nın merkezi kabul ediliyor. Bugüne kadar bu bölge ehemmiyetini ve önemini yitirmediği gibi bundan 100 yıl sonra da Bursa’nın merkezi olmayı sürdürecektir. Ulu Camii ve Hanlar Bölgesi buralar şehrimizin tarih ve kültür açısından vaz geçilmez noktalarıdır.

 

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından itibaren şehirleşmeyle birlikte bu bölgeye yüksek katlı binalar yapıldı. Bunlar sur şeklinde Çarşıbaşını ve Hanlar Bölgesi’ni kapattılar. Büyükşehir Belediyemizin çalışmaları ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın destekleriyle bu bölgenin hem yayalaştırılması hem de günyüzüne çıkartılması projesi şu anda yürütülüyor. Bu proje önemi 2023 yılına kadar  daha çok anlaşılacaktır. Bu proje Bursa’mızın marka değerini daha da yükseltecektir. Bir inşaat mühendisi olarak bu projeyi sonuna kadar destekliyorum. Bursa’mız için hayırlı, uğurlu olsun.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mecidiyeköy yeni bayanlar şişli yeni bayanlar bakırköy yeni bayanlar halkalı yeni bayanlar avcılar yeni bayanlar şirinevler yeni bayanlar bahçeşehir yeni bayanlar taksim yeni bayanlar beşiktaş yeni bayanlar kartal yeni bayanlar kadıköy yeni bayanlar ümraniye yeni bayanlar anadolu yakası yeni bayanlar maltepe yeni bayanlar beylikdüzü yeni bayanlar pendik yeni bayanlar avrupa yakası yeni bayanlar kocaeli yeni bayanlar antalya yeni bayanlar ataköy yeni bayanlar eskişehir yeni bayanlar fethiye yeni bayanlar sakarya yeni bayanlar muğla yeni bayanlar malatya yeni bayanlar denizli yeni bayanlar konya yeni bayanlar kayseri yeni bayanlar ankara yeni bayanlar bursa yeni bayanlar izmir yeni bayanlar