vip
Mustafa Dündar

Yüksek Faiz Yatırımcıları Olumsuz Etkiliyor

Ekonomi 24.02.2021 - 17:44, Güncelleme: 14.04.2021 - 16:59 3490+ kez okundu.
 

Yüksek Faiz Yatırımcıları Olumsuz Etkiliyor

Fiyat istikrarının sağlanması için döviz kurlarında yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmaları harekete geçirilmeli

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ihracatçıların üzerinde oluşan kur baskısı ve finansal stresin en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini belirterek, “Fiyat istikrarının sağlanması için döviz kurlarında yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmaları harekete geçirilmeli” dedi. BTSO şubat ayı olağan meclis toplantısı video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, koronavirüs ile mücadelede yaklaşık 1 yıllık sürenin geride kaldığını söyledi. Salgının yatırım, üretim, ticaret ve istihdamda uzun vadeli değişimlere yönelik güçlü ve zorlayıcı etkilere yol açtığını ifade eden Başkan Burkay, Oda olarak firmaları krizin olumsuz etkilerinden korumak adına çalışmaya devam ettiklerini bildirdi. BTSO üyelerinin tüm sorunlarının takipçisi olduklarını ifade eden Burkay, düzenledikleri üst düzey istişare toplantılarıyla sektörlerin sorunlarına çözüm üretmek ve taleplerine karşılık bulmayı hedeflediklerini anlattı. “Yüksek faiz yatırımcıları olumsuz etkiliyor” Türkiye’de kasım ayından itibaren uygulanan ekonomi politikalarının riskleri azalttığını ve sermaye girişlerini yeniden hızlandırdığını ifade eden Başkan Burkay, yaşanan gelişmelerle birlikte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notlarını pozitif olarak güncellemeye başladığını söyledi. Bununla birlikte ihracatçılar üzerinde oluşan kur baskısı ve finansal stresin de en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini dile getiren Başkan Burkay, “Özellikle yüzde 20 sınırına yaklaşan faiz oranları ve çift haneli enflasyon, yatırımcımızı, üreticimizi ve ihracatçımızı olumsuz etkilemektedir. Fiyat istikrarının sağlanması adına döviz kurlarına yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düzeydeki düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Öngörülebilir ve istikrarlı bir kur politikasıyla birlikte üreticilerimize bu dönemde hammadde alımı için uygun kredi imkanının sağlanması ve hammaddede ek gümrük vergilerinin askıya alınması dış ticaretimizi destekleyecek unsurlardır. Üretici ve ihracatçılarımız için enerji indirimi ve navlun desteği de reel sektör olarak en önemli beklentilerimiz arasındadır.” dedi. Türkiye’nin artık dengeli, sürdürülebilir, nitelikli ve sanayinin payının güçlü olduğu bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başkan Burkay, şunları söyledi: “Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuk, demokrasi ve ekonomide gerçekleştirilecek reform çalışmaları en önemli motivasyon kaynağımız. Toplumun her kesiminden görüş alınarak geniş kapsamlı istişarelerle hazırlanan reform paketi, ülkemizin kısa vadeli geçici çözümlerle değil orta ve uzun vadeli adımlarla hedeflerine yürümesi açısından da kritik önem taşımaktadır. En büyük gücümüz, ekonomideki virüsün de panzehiri olan nitelikli üretimdir. Yapısal reformları hayata geçirerek 2021’i kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda yeni bir başlangıç olarak değerlendirebiliriz.” diye konuştu. Uzaya gidecek türk yolcuya ‘Gökmen’ teklifi BTSO olarak son 8 yıldır günü kurtaran değil, geleceğini plânlayan bir Bursa vizyonuyla çalıştıklarını kaydeden Burkay, TEKNOSAB’dan BUTEKOM’a, Model Fabrika’dan KOBİ OSB’ye kadar planlanan projelerin şehir ekonomisinin dönüşümüne güç kattığını ifade etti. Orta yüksek ve ileri teknolojili ürünlerin ihracatında yüzde 58 gibi yüksek bir orana sahip olan Bursa’nın söz konusu projelerin katkısıyla milli teknoloji hamlesinin en önemli aktörü hâline geldiğine dikkati çeken Başkan Burkay, Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi projesiyle de Türkiye’nin Millî Uzay Programı’na destek olmayı hedeflediklerini aktardı. Bursa’da alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri olarak hayata geçirilen GUHEM’in Türkiye’yi uzay çalışmalarında üst lige çıkmasını sağlayacağını ifade eden Burkay, uzaya gidecek Türk yolcuya en uygun ismin de ‘Gökmen’ olacağını söyledi. Salgın ile birlikte yeni nesil sanayi ve üretim odaklı ekonomi anlayışının önemini artırdığını ifade eden Başkan Burkay, yeni normalde Türkiye’nin kalkınma ivmesini hızlandırmak adına ölçek ekonomisine uygun yatırımların hayata geçmesinin önemine işaret etti. Bursa’da mevcut sanayi bölgelerinin büyük ölçekli yatırımlar için yetersiz kaldığını öte yandan kentte arsa bedellerinin de oldukça yüksek olduğunu söyleyen Başkan Burkay, “Bu noktada hazırlıklarına başlanan 1/100.000 ölçekli çevre planını Bursamızın akıllı şehirciliğinin planlanması ve mekansal planlama açısından önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Almanya, İtalya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerde sanayiye ayrılan pay yüzde 3 seviyesinde. Bursa’nın toplam yüzölçümü içerisinde ise mevcut sanayi alanları binde 8’lik bir paya sahip. Bu sınırlı paya rağmen Bursa ekonomisindeki gelirin yüzde 46’sı sanayi kaynaklı. Avrupa Birliği ortalamasından bile daha yüksek bir gelir oluşturan bu somut örnekten hareketle, şehrin anayasası olarak uygulamaya alınacak olan şehir planı, gelecek 50 yılımıza şekil verecek nitelikte kurgulanmalıdır.” dedi. “Güçlü sanayi güçlü ekonominin teminatı” Bursa’nın gerek nüfus yoğunluğu gerekse ekonomisi ve sanayi üretimi bakımından Türkiye’de çok ayrıcalıklı bir konumda yer aldığını ifade eden Başkan Burkay, Bursa’da sanayinin rekabet gücünü sekteye uğratan en önemli sorunun ölçek ekonomisine uygun büyüklükte yeni yatırım alanlarının bulunmaması olduğunu vurguladı. Güçlü bir sanayinin güçlü ekonomi ve toplumsal istikrarın da güvencesi olduğunu belirten Başkan Burkay, “Yeni kurulacak sanayi alanlarının kentin üzerindeki yükü hafifletecek, lojistik altyapı ile birlikte artan ticaret hacmine cevap verecek, yapı stoğu ve kentsel dönüşüm süreçlerine katkı sağlayacak, sosyal ihtiyaçlara ve yaşamsal alanlara çözüm üretecek, uydukentler ve yeşil alanlarla entegre bir yapıda geliştirilmesi gerekiyor. Kamu kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, akademik odalarımız ve iş dünyası kuruluşlarımızın ortak aklıyla Bursamızın geleceğini şekillendirecek güçlü bir master plan oluşturacağımıza inanıyorum.” diye konuştu. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, hem toplumsal hem de iktisadî hayatı derinden etkileyen salgına karşı mücadelenin 2021 yılında da tüm boyutlarıyla sürdüğünü söyledi. Bu yıla aşı çalışmalarıyla birlikte daha umutlu başladıklarını ifade eden Uğur, aşıya erişimin artması ve hızlı aşılamanın insan sağlığı ile birlikte ekonomileri de iyileştireceğini kaydetti. Salgının etkilerinin bir müddet daha tüm sektörlerde görülmeye devam edeceğini belirten Uğur, “Hizmetler sektörü salgından en fazla olumsuz etkilenen sektörlerin başında geliyor. Restoran, kafe ve lokanta gibi işletmelerimiz hala kapalı durumda. Öte yandan fiili olarak açık olmasına rağmen iş yapamayan firmalarımız var. Pandemiden etkilenen sektörlere yönelik desteklerin kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi ve kapalı durumdaki işletmelerin gerekli tedbirler alınarak bir an evvel açılmasını talep ediyoruz” dedi.
Fiyat istikrarının sağlanması için döviz kurlarında yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmaları harekete geçirilmeli

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ihracatçıların üzerinde oluşan kur baskısı ve finansal stresin en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini belirterek, “Fiyat istikrarının sağlanması için döviz kurlarında yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmaları harekete geçirilmeli” dedi.


BTSO şubat ayı olağan meclis toplantısı video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, koronavirüs ile mücadelede yaklaşık 1 yıllık sürenin geride kaldığını söyledi. Salgının yatırım, üretim, ticaret ve istihdamda uzun vadeli değişimlere yönelik güçlü ve zorlayıcı etkilere yol açtığını ifade eden Başkan Burkay, Oda olarak firmaları krizin olumsuz etkilerinden korumak adına çalışmaya devam ettiklerini bildirdi. BTSO üyelerinin tüm sorunlarının takipçisi olduklarını ifade eden Burkay, düzenledikleri üst düzey istişare toplantılarıyla sektörlerin sorunlarına çözüm üretmek ve taleplerine karşılık bulmayı hedeflediklerini anlattı.


“Yüksek faiz yatırımcıları olumsuz etkiliyor”


Türkiye’de kasım ayından itibaren uygulanan ekonomi politikalarının riskleri azalttığını ve sermaye girişlerini yeniden hızlandırdığını ifade eden Başkan Burkay, yaşanan gelişmelerle birlikte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notlarını pozitif olarak güncellemeye başladığını söyledi. Bununla birlikte ihracatçılar üzerinde oluşan kur baskısı ve finansal stresin de en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini dile getiren Başkan Burkay, “Özellikle yüzde 20 sınırına yaklaşan faiz oranları ve çift haneli enflasyon, yatırımcımızı, üreticimizi ve ihracatçımızı olumsuz etkilemektedir. Fiyat istikrarının sağlanması adına döviz kurlarına yüksek artışlarda olduğu gibi yüksek düzeydeki düşüşlerde de ihracatçılarımızı koruyacak şekilde müdahale edilerek, destek mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Öngörülebilir ve istikrarlı bir kur politikasıyla birlikte üreticilerimize bu dönemde hammadde alımı için uygun kredi imkanının sağlanması ve hammaddede ek gümrük vergilerinin askıya alınması dış ticaretimizi destekleyecek unsurlardır. Üretici ve ihracatçılarımız için enerji indirimi ve navlun desteği de reel sektör olarak en önemli beklentilerimiz arasındadır.” dedi.


Türkiye’nin artık dengeli, sürdürülebilir, nitelikli ve sanayinin payının güçlü olduğu bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başkan Burkay, şunları söyledi: “Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuk, demokrasi ve ekonomide gerçekleştirilecek reform çalışmaları en önemli motivasyon kaynağımız. Toplumun her kesiminden görüş alınarak geniş kapsamlı istişarelerle hazırlanan reform paketi, ülkemizin kısa vadeli geçici çözümlerle değil orta ve uzun vadeli adımlarla hedeflerine yürümesi açısından da kritik önem taşımaktadır. En büyük gücümüz, ekonomideki virüsün de panzehiri olan nitelikli üretimdir. Yapısal reformları hayata geçirerek 2021’i kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda yeni bir başlangıç olarak değerlendirebiliriz.” diye konuştu.


Uzaya gidecek türk yolcuya ‘Gökmen’ teklifi


BTSO olarak son 8 yıldır günü kurtaran değil, geleceğini plânlayan bir Bursa vizyonuyla çalıştıklarını kaydeden Burkay, TEKNOSAB’dan BUTEKOM’a, Model Fabrika’dan KOBİ OSB’ye kadar planlanan projelerin şehir ekonomisinin dönüşümüne güç kattığını ifade etti. Orta yüksek ve ileri teknolojili ürünlerin ihracatında yüzde 58 gibi yüksek bir orana sahip olan Bursa’nın söz konusu projelerin katkısıyla milli teknoloji hamlesinin en önemli aktörü hâline geldiğine dikkati çeken Başkan Burkay, Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi projesiyle de Türkiye’nin Millî Uzay Programı’na destek olmayı hedeflediklerini aktardı. Bursa’da alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri olarak hayata geçirilen GUHEM’in Türkiye’yi uzay çalışmalarında üst lige çıkmasını sağlayacağını ifade eden Burkay, uzaya gidecek Türk yolcuya en uygun ismin de ‘Gökmen’ olacağını söyledi.
Salgın ile birlikte yeni nesil sanayi ve üretim odaklı ekonomi anlayışının önemini artırdığını ifade eden Başkan Burkay, yeni normalde Türkiye’nin kalkınma ivmesini hızlandırmak adına ölçek ekonomisine uygun yatırımların hayata geçmesinin önemine işaret etti. Bursa’da mevcut sanayi bölgelerinin büyük ölçekli yatırımlar için yetersiz kaldığını öte yandan kentte arsa bedellerinin de oldukça yüksek olduğunu söyleyen Başkan Burkay, “Bu noktada hazırlıklarına başlanan 1/100.000 ölçekli çevre planını Bursamızın akıllı şehirciliğinin planlanması ve mekansal planlama açısından önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Almanya, İtalya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerde sanayiye ayrılan pay yüzde 3 seviyesinde. Bursa’nın toplam yüzölçümü içerisinde ise mevcut sanayi alanları binde 8’lik bir paya sahip. Bu sınırlı paya rağmen Bursa ekonomisindeki gelirin yüzde 46’sı sanayi kaynaklı. Avrupa Birliği ortalamasından bile daha yüksek bir gelir oluşturan bu somut örnekten hareketle, şehrin anayasası olarak uygulamaya alınacak olan şehir planı, gelecek 50 yılımıza şekil verecek nitelikte kurgulanmalıdır.” dedi.

“Güçlü sanayi güçlü ekonominin teminatı”
Bursa’nın gerek nüfus yoğunluğu gerekse ekonomisi ve sanayi üretimi bakımından Türkiye’de çok ayrıcalıklı bir konumda yer aldığını ifade eden Başkan Burkay, Bursa’da sanayinin rekabet gücünü sekteye uğratan en önemli sorunun ölçek ekonomisine uygun büyüklükte yeni yatırım alanlarının bulunmaması olduğunu vurguladı. Güçlü bir sanayinin güçlü ekonomi ve toplumsal istikrarın da güvencesi olduğunu belirten Başkan Burkay, “Yeni kurulacak sanayi alanlarının kentin üzerindeki yükü hafifletecek, lojistik altyapı ile birlikte artan ticaret hacmine cevap verecek, yapı stoğu ve kentsel dönüşüm süreçlerine katkı sağlayacak, sosyal ihtiyaçlara ve yaşamsal alanlara çözüm üretecek, uydukentler ve yeşil alanlarla entegre bir yapıda geliştirilmesi gerekiyor. Kamu kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, akademik odalarımız ve iş dünyası kuruluşlarımızın ortak aklıyla Bursamızın geleceğini şekillendirecek güçlü bir master plan oluşturacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.


BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, hem toplumsal hem de iktisadî hayatı derinden etkileyen salgına karşı mücadelenin 2021 yılında da tüm boyutlarıyla sürdüğünü söyledi. Bu yıla aşı çalışmalarıyla birlikte daha umutlu başladıklarını ifade eden Uğur, aşıya erişimin artması ve hızlı aşılamanın insan sağlığı ile birlikte ekonomileri de iyileştireceğini kaydetti. Salgının etkilerinin bir müddet daha tüm sektörlerde görülmeye devam edeceğini belirten Uğur, “Hizmetler sektörü salgından en fazla olumsuz etkilenen sektörlerin başında geliyor. Restoran, kafe ve lokanta gibi işletmelerimiz hala kapalı durumda. Öte yandan fiili olarak açık olmasına rağmen iş yapamayan firmalarımız var. Pandemiden etkilenen sektörlere yönelik desteklerin kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi ve kapalı durumdaki işletmelerin gerekli tedbirler alınarak bir an evvel açılmasını talep ediyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mecidiyeköy yeni bayanlar şişli yeni bayanlar bakırköy yeni bayanlar halkalı yeni bayanlar avcılar yeni bayanlar şirinevler yeni bayanlar bahçeşehir yeni bayanlar taksim yeni bayanlar beşiktaş yeni bayanlar kartal yeni bayanlar kadıköy yeni bayanlar ümraniye yeni bayanlar anadolu yakası yeni bayanlar maltepe yeni bayanlar beylikdüzü yeni bayanlar pendik yeni bayanlar avrupa yakası yeni bayanlar kocaeli yeni bayanlar antalya yeni bayanlar ataköy yeni bayanlar eskişehir yeni bayanlar fethiye yeni bayanlar sakarya yeni bayanlar muğla yeni bayanlar malatya yeni bayanlar denizli yeni bayanlar konya yeni bayanlar kayseri yeni bayanlar ankara yeni bayanlar bursa yeni bayanlar izmir yeni bayanlar