Ahşabın olduğu her alanda kullanılabilen ve her yıl geliştirilerek yenileri üretilen yüzlerce çeşit yerli makine, Bursa’dan dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor.
1976 yılında Necmettin, Fahrettin ve Mehmet Mızrak kardeşlerin Bursa’nın Osmangazi ilçesinde açtığı küçük bir atölye bugünlerin temelini attı. İlk zamanlarda planya makinesi üretimiyle başlayan Mızrak Makine’nin serüveni, zamanla müşterilerden gelen talep üzerine yeni makinelerin üretimiyle devam etti.
Endüstri Mühendisi Ömer Mızrak, Mızrak Makine’nin kuruluş hikâyesini şu şekilde anlattı:
“Artan talep ve üretim hacmiyle birlikte Osmangazi ilçesine bağlı Küçükbalıklı Mahallesi’nde daha büyük bir yerde faaliyetlerine devam ederken; 2004-2005 yılında ürettiğimiz Çizicili Yatar Daire Makinesi üreterek piyasaya sürdük. Kenar bantlama makinesinin de Ar-Ge çalışmalarıyla beraber büyük sıçrama yaşadık. Bugün Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikamızda üretimimizi sürdürüyoruz. Mevcut yerimiz şu anda ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hâle geldi, bu konuda da yeni bir yatırımımız olacak. 120 personelimiz, 5 mühendisimiz, Ar-Ge çalışanlarımız ile birlikte genellikle Ortadoğu ülkelerine ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. Pandemiyle toplam ihracatımızın yüzde 15’ini Avrupa ülkeleri oluşturuyor”.
Pandemiden önce ve pandeminin ilk dönemlerinde Mızrak Makine’nin ihracat oranı yüzde 90 seviyelerinde olduğuna işaret eden Ömer Mızrak, “Pandeminin ilk zamanlarında birçok ülkenin sınırlarını kapatmasıyla birlikte, duraklama dönemine girdik. Bu süreçler ile birlikte makinelerimize yurt içindeki talep aşırı derecede arttı. 2021 Eylül ayı itibariyle mevcut tabloya baktığımızda ise yüzde 60-70 oranında iç pazara satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ancak 2021 yılının başından bu yana ürünlerimizin tamamını yurtdışına ihraç edebilecek durumdayız. Birçok büyük firma ve hammadde üreticileri yurtdışı odaklı çalışıyor. Mızrak Makine olarak yurtiçini koruyoruz” diye konuştu.
Ömer Mızrak, “Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikamız ana üretim merkezimiz olmakla birlikte, talaşlı imâlat alanında Osmangazi’nin Küçükbalıklı Mahallesi’ndeki yerimizde faaliyetlerimiz sürüyor. İstanbul Ümraniye, İstanbul Başakşehir ve İzmir Gaziemir’de 3 şubemiz yer alıyor. Fabrikamızda üretilen ürünler bu 3 noktada fabrika satış mağazası konseptiyle hizmet veriyor. Ayrıca Türkiye’nin 15 noktasında ürünlerimizin satışını gerçekleştiren Mızrak Makine’nin distribütörlüğünü üstlenen bayiler yer alıyor” dedi.
Mızrak Makine yüzünü dövize değil vatanına döndü
Döviz kurlarındaki artışa işaret eden Ömer Mızrak, “Hammadde fiyatları şu ânda devamlı artıyor. Döviz kurundaki yükselişin ekonomiye bu anlamda olumsuz etkileri var. İhracatçı firmalar ise döviz kurundaki yükselişle kârlarını artırabiliyor. Dalgalı döviz kuruyla birlikte değişen mâliyetler ve iç pazarda Türk lirası cinsinden satışımızın devam etmesi, bizi büyük zararlara uğratabiliyor. Mevcut mal veya ürünü teslim ettiğimizde, dövizdeki yükselişe bağlı olarak aynı mal veya ürünü yerine koyamıyoruz. Sac aksamı bulmakta büyük zorluk çekiyoruz. Makinemizin ana gövdesini oluşturacak ürünü parayla dahi alamıyoruz. Bir yıl öncesine göre hammaddede yaklaşık 3 katını bulan bir artış oldu. Bu artışı maalesef fiyatlara yansıtmak zorundayız. İhracata yönelmek bu anlamdaki riskleri asgariye indirecektir, ancak biz Mızrak Makine’yiz. Yurt içindeki müşterilerimiz sayesinde bugünlere geldiysek en zor zamanda biz onların yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.