İlk iki yazımda kripto paranın güven ilişkisine uygun olmadığını belirtmiş ayrıntısına girmemiştim. Özellikle kripto para borsalarının kullanıcılarının güvenini bozuk para gibi harcadığı günlerde bu hususta bazı açıklamalarda bulunmak gerekecektir.
Bitcoinin kurucusu Satoshi Nakamoto müstear şahıs hayalini Bitcoinin kuruluş manifestosu olan İngilizce’de “White paper” da denen “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” adlı makalesinde aktarmıştır. Buna göre BTC’nin çıkış amacı aracı kurumları ortadan kaldırarak paranın doğrudan bir kişiden diğerine aktarılması yöntemiyle hızlı ve ucuz olması bir yana aynı zamanda aracı kurum olan üçüncü kişinin güvenine de ihtiyaç duymadan para transferinin sağlanabilmesidir. Yazının yazılması sırasında tekrar kontrol ettiğimde fark ettiğim üzere Nakamoto yazısının sonuç kısmında bunu kendisi doğrudan da işaret etmiştir. Bunun günümüzde BTC tarafından sağlanıp sağlanamadığı ise yine ayrı bir yazımızın konusu olacaktır.
Belirttiğimizi biraz açacak olursak geleneksel ödeme yöntemini açıklamamız gerekir. Geleneksel ödeme yöntemleri olan eft, havale, kredi yahut debit kart ve hatta çekte karşımıza şu ortak şekil çıkar. (Ödemeyi yapan) A kişisi (Aracı)B kurumu (Ödemeyi alan) C kişisi. Hatta havale haricinde genellikle durum şöyledir. (Ödemeyi yapan) A kişisi (Aracı) B1 aracı kurum (Aracı) B2 aracı kurum (Ödemeyi alan) C kişisi. İki kişi arasında yapılacak işlemde araya giren bu kurumlar işin yavaşlamasına ve pahalılaşmasına neden olmakla birlikte aynı zamanda kendilerine güvenilmesi zorunluluğunu da birlikte getirir. Bu aracı kuruma duyulması gereken/duyulan güveni sağlamak için devletin aracı kurumlara getirdiği ağır yükümlülükler ve bunun kripto para borsalarına uygulanıp uygulanamayacağı hususu da diğer yazılarımızda incelenecektir. Kripto paraların sistemlerinin birbirinin aynı olmadığını kabul ederek biraz basitleştirmeye gidecek olursak yukarıda belirttiğimiz şekil kripto paralarda şöyledir. (Ödemeyi yapan)A kişisi Birbiriyle yarış halinde işlem gücü (Ödemeyi alan)C kişisi. Bu sisteme göre bir kişi işlem yapmak istediğinde bunun onaylanması için onaylayıcılar yarışır ve onaylamak için gerekli işlem gücünü sağlayabilen onaylayıcının onayı geçerli olur ve yapılan işlem sisteme kazınır. Yahut yukarıda belirtilen yazıdaki ifadeyi kullanacak olursak onaylanan blok zincire eklenir. Aslında sistem banka hesapları gibi kimin hesabında ne kadar para var şeklinde çalışmamaktadır. Sistemin çalışma şekli her bir para biriminin tüm tarihini sistemde saklamaktır.
Bu sistemde aracı kişiye güven ihtiyacı yoktur. Çünkü sistem herkese açık olduğundan aracı olan spesifik bir kişinin kaydı bozmaya imkanı olmayacaktır. Kötü niyetli aracı kişinin kaydı diğerleri ile uygun olmayacağından kabul görmeyecek ve blok zincire eklenmeyecektir. Sistem güvensizliğe dayalı bir güven ilişkisi kurmaktadır. Kimse birbirine güvenmek zorunda değildir. Çünkü herkes kaydı bizzat inceleyebilir, tutabilir ve hatta fork kavramını inceleyeceğimiz yazıda ayrıntısını belirteceğimiz üzere belli şeyleri göze alarak farklı bir zincir oluşturma yoluna dahi gidebilir.