Ortadoğu’nun kan uykusuna uyandığı bir dönemde, Lahey’in her yerde aradığı Katil İsrail’in Baş Kasabı Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ağırlayan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’un Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dair son dakika ifadeleri küresel bir çalkantı yarattı. Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dair pozitif söylemlerine küresel medyanın tepki gösterdiğini cesurca ifade ederek aslında Türkiye’nin ve Erdoğan’ın düşmanlarının ne kadar büyük olduğunu da ikrar etmiş oldu…
Aslında Türkiye’yi ve hükmettiği büyük coğrafyayı Amerika Birleşik Devletleri açısından bir bavula benzetebiliriz. Öyle ki, Amerika; Türkiye’yi gittiği her yere taşımak zorunda kalıyor. Dünya’nın yükselen gücü Türkiye’nin; Afrika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Antarktika’ya olan kadim sınırları ve medeniyet izleri hiçte hafife alınacak türden değil.
İsrail Başbakan’ı Netanyahu’nun korkakça Amerika’nın ve Trump’un eteklerine sığınarak ifade ettiği, “Türkiye ile Suriye'de çatışma istemiyoruz. Karşı karşıya gelmemek için neler yapılacağını konuştuk” ifadeleri aslında hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin büyüklüğünün en net itirafıdır. Türkiye karşısında İsrail’in aczi yeti kadar Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye hayranlığı ve kudretini ikrar eden sözlerini es geçmemiz beklenemez…
Elbette Türkiye, çok zor günler yaşıyor. Nüfusu 100 milyona dayanan ve kıtalar ötesi bir barış gücü olarak Dünya’nın dört bir yanına hem insani hem de askeri anlamada ulaşan Türkiye’den artık “bölgesel güç” olarak bahsetmemiz yakışık almaz! Kabul etmeliyiz ki; Türkiye, gelinen son noktada artık Dünya’nın yeni süper güçleri arasına girmiş “küresel bir güç” olarak varlığını kanıtlamıştır. Elbette “Küresel Güç” statüsüne yükselmemiz ile birlikte artan “Ulusal Güvenlik Tehditleri ve Riskleri” başta olmak üzere “Küresel Fırsatlar ve Risk Analizleri” formasyonumuzu yeniden değerlendirmek zorundayız. Türkiye, Amerika ve Rusya’nın arasında olduğu kadar Ortadoğu ile Avrupa’nın, Asya ile Afrika’nın, Antarktika ile tüm Dünya’nın arasındaki medeniyet köprüsüdür. Bu sebeple Türkiye’nin son 25 yılda artan askeri ve siyasi gücünü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden elde ettiği kazanımları çok iyi okurken, derin devlet aklının kudretini de hafızalarımızda saklamalıyız…
ABD Başkanı Donald Trump’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye ile ilgili sarf ettiği sözleri hatırlayalım; “Erdoğan'ı seviyorum, o da beni seviyor. Bu durum medyayı kızdırıyor. Türkiye’yi tebrik ederim. Erdoğan’a dedim ki, '2 bin yıldır kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye’nin kontrolünü ele aldın'. Erdoğan gerçekten sağlam ve çok zeki biri. Başkasının başaramadığı şeyi başardı. Netanyahu’ya da İsraillilerin, Türkiye ile yaşanabilecek sorunları çözmek için aklıselimle hareket etmeleri gerektiğini söyledim.”
Trump’un; Erdoğan’a dedim ki, '2 bin yıldır kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye’nin kontrolünü ele aldın' ifadeleri aslında Sayın Erdoğan ile kendisinin ifade ettiği şekilde aktardığı ve Sayın Erdoğan’ın “ben almadım” karşılığı Türk Derin Devlet aklının bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikrarıdır. Türkiye’nin kadim medeniyet kültürünün izlerini taşıyan bu söylem “fetih kudretinin” aslında “ilahi bir armağan” olduğu gerçekliğini taşır. Bu şekli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade ettiği iddia edilen “ben almadım” cümlesini kadim medeniyetimizin kültürel izlerini özümseyerek görmek gerekir.
Ve yine 2 bin yıl meselesi aslında bir nevi Hıristiyanlık tarihine dair bir mesajdır diyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kapılarını Suriyelilere açarak Suriye halkının İslam’dan kopmamasına aksine İslam ile ilişkilerini Türk kültür ve gelenekleri motiflerinde yeniden güncellemesini sağlamıştır. Bu şekli ile de Trump’un 2 bin yıllık fetih ifadesini Türkiye’nin binlerce yıllık kadim medeniyet varlığının ikrarı olarak değerlendirmeliyiz.
Ve işin özü şudur ki; AK Parti Genel Başkan Vekili Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın AK Parti Bursa teşkilatları Ramazan bayramlaşmasında ifade ettiği “muhalefet çok alternatif yok” sözlerini Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump tüm Dünya önünde teyit etmiştir. Sayın Efkan Ala’nın küresel vizyon derinliğinin de bir kere daha ortaya çıktığı bu son süreç sonrasında önümüzdeki kabine değişiminde Bursa’dan iki Bakan, Ankara’ya şimdiden hayırlı olsun diyorum…