Mustafa Dündar
Aysun Genç
Köşe Yazarı
Aysun Genç
 

Güvenli Gıda...

Günümüz müşteri beklentileri, güvenli gıda kavramını ön plana çıkarmaktadır. Güvenli gıda, bozulmaya veya bulaşmaya neden olan etkenlerin ortadan kaldırılarak tüketime hazır hale getirilmesidir. Peki, ortadan kalkması gereken bu riskler nelerdir? Gıda maddesinde bulunmaması gereken taş, toprak, böcek gibi yabancı maddeler fiziksel risklerdir. Üretimde verimi artırmak amacıyla bilinçsiz bir şekilde kullanılan zirai ilaçlar, fabrika atıklarının toprağa, suya, havaya karışması sonucunda oluşan ağır metal kalıntıları, ürünün depolanması sırasında kullanılan iyi durulanmamış deterjanlı kaplar kimyasal riskleri oluşturmaktadır. Ham maddelerin uygun koşullarda depolanmaması ve üretilmemesi sonucu oluşan mikroorganizmalar da biyolojik risklerdir. Dünya nüfusundaki hızlı artış, ekonomik nedenler, çevre kirlilikleri, eğitimin yetersizliği gibi sebepler bu üç risk grubunun kontrol edilmesini güçleştirmektedir. Böylece güvenli gıdaya ulaşımda zorlaşmaktadır.   Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar geçen süreci kapsamaktadır. Bu sürecin ilk basamağında hammadde sağlayan üreticiler yer almaktadır. Hammaddeyi işleyip ambalajlayarak tüketime hazır hale gelmesini sağlayan gıda sanayisi ikinci basamakta yer almaktadır. Tüketime hazır hale getirilmiş ürünlerin dağıtılması ve ürünün satıcılara ulaşması bir sonraki basamaktır. Basamağın en son kısmında ise tüketiciler yer almaktadır. Güvenli gıdaya ulaşımda tüketicilerin de dikkat etmesi gereken unsurlar bulunmaktadır. Tüketiciler, ürün alırken güvenli gıda arayışı içinde olmalı ve son tüketim tarihine bakarak ürünü almalılardır. Ürün ambalajında sızıntı varsa, ürünün ambalajı açılmışsa, üründe bombaj oluşmuş ise böyle ürünler risk taşıdığından satın alınmamalıdır. Ürünlerin üzerinde hangi koşullarda muhafaza edilmesi gerektiği konusunda uyarılar bulunmaktadır, eğer satın alacakları ürünler uyarı koşullarında satışı sağlamıyorsa böyle ürünleri satın almamalılardır. Tüketiciler açıkta satılan, etiketsiz ürünlerden uzak durmalılar. Satın alacakları ürünlerin etiket bilgilerini mutlaka okumalılar.   Güvenli gıdanın sağlanamadığı durumlarda gıda kaynaklı hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere oranla gıda kaynaklı hastalıkların daha çok olduğunu göstermektedir. FAO’nun “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2019” raporunda dünyada yaklaşık 2 milyar insanın orta veya şiddetli seviyede gıda güvensizliği içinde yaşamakta olduğunu ve besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişim sağlanamaması nedeniyle bu insanların kötü beslenme sonucu sağlıklarının bozulması riskini arttırmaktadır ifadeleri yer almaktadır. Bu ifadeler bize durumun ciddiyetini açıkça göstermektedir. Ülkemizde de gıda güvenliği konusunda bazı sorunlar bulunmaktadır. Üretici ve tüketicilerin bilgi eksiklikleri, satın alma gücündeki düşüklük, resmi denetçi kadrosundaki uzman sayısının az oluşu, denetlemelerin yetersizliği ve yasal olmayan gıda üretimleri, güvenli gıdaya ulaşımda birer engel teşkil etmektedir.   Besin değerinde kayıpların olmaması, insan sağlığını tehdit edecek bir unsuru bulundurmaması ve raf ömrü boyunca herhangi bir risk bulundurmaması nedeni ile güvenli gıdaya verilen önemi her geçen gün arttırmaktadır. Yaşamın devamlılığı için gerekli olan gıda, gıda güvenliğinin doğru şekilde sağlanamaması nedeniyle sağlığımızı tehdit eden unsur haline dönüşmemelidir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı olmak, güvenli gıdaya ulaşmak, her insanın en temel hakkıdır…  
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2021 - Pazar

Güvenli Gıda...

Günümüz müşteri beklentileri, güvenli gıda kavramını ön plana çıkarmaktadır. Güvenli gıda, bozulmaya veya bulaşmaya neden olan etkenlerin ortadan kaldırılarak tüketime hazır hale getirilmesidir. Peki, ortadan kalkması gereken bu riskler nelerdir? Gıda maddesinde bulunmaması gereken taş, toprak, böcek gibi yabancı maddeler fiziksel risklerdir. Üretimde verimi artırmak amacıyla bilinçsiz bir şekilde kullanılan zirai ilaçlar, fabrika atıklarının toprağa, suya, havaya karışması sonucunda oluşan ağır metal kalıntıları, ürünün depolanması sırasında kullanılan iyi durulanmamış deterjanlı kaplar kimyasal riskleri oluşturmaktadır. Ham maddelerin uygun koşullarda depolanmaması ve üretilmemesi sonucu oluşan mikroorganizmalar da biyolojik risklerdir. Dünya nüfusundaki hızlı artış, ekonomik nedenler, çevre kirlilikleri, eğitimin yetersizliği gibi sebepler bu üç risk grubunun kontrol edilmesini güçleştirmektedir. Böylece güvenli gıdaya ulaşımda zorlaşmaktadır.

 

Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar geçen süreci kapsamaktadır. Bu sürecin ilk basamağında hammadde sağlayan üreticiler yer almaktadır. Hammaddeyi işleyip ambalajlayarak tüketime hazır hale gelmesini sağlayan gıda sanayisi ikinci basamakta yer almaktadır. Tüketime hazır hale getirilmiş ürünlerin dağıtılması ve ürünün satıcılara ulaşması bir sonraki basamaktır. Basamağın en son kısmında ise tüketiciler yer almaktadır. Güvenli gıdaya ulaşımda tüketicilerin de dikkat etmesi gereken unsurlar bulunmaktadır. Tüketiciler, ürün alırken güvenli gıda arayışı içinde olmalı ve son tüketim tarihine bakarak ürünü almalılardır. Ürün ambalajında sızıntı varsa, ürünün ambalajı açılmışsa, üründe bombaj oluşmuş ise böyle ürünler risk taşıdığından satın alınmamalıdır. Ürünlerin üzerinde hangi koşullarda muhafaza edilmesi gerektiği konusunda uyarılar bulunmaktadır, eğer satın alacakları ürünler uyarı koşullarında satışı sağlamıyorsa böyle ürünleri satın almamalılardır. Tüketiciler açıkta satılan, etiketsiz ürünlerden uzak durmalılar. Satın alacakları ürünlerin etiket bilgilerini mutlaka okumalılar.

 

Güvenli gıdanın sağlanamadığı durumlarda gıda kaynaklı hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere oranla gıda kaynaklı hastalıkların daha çok olduğunu göstermektedir. FAO’nun “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2019” raporunda dünyada yaklaşık 2 milyar insanın orta veya şiddetli seviyede gıda güvensizliği içinde yaşamakta olduğunu ve besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişim sağlanamaması nedeniyle bu insanların kötü beslenme sonucu sağlıklarının bozulması riskini arttırmaktadır ifadeleri yer almaktadır. Bu ifadeler bize durumun ciddiyetini açıkça göstermektedir. Ülkemizde de gıda güvenliği konusunda bazı sorunlar bulunmaktadır. Üretici ve tüketicilerin bilgi eksiklikleri, satın alma gücündeki düşüklük, resmi denetçi kadrosundaki uzman sayısının az oluşu, denetlemelerin yetersizliği ve yasal olmayan gıda üretimleri, güvenli gıdaya ulaşımda birer engel teşkil etmektedir.

 

Besin değerinde kayıpların olmaması, insan sağlığını tehdit edecek bir unsuru bulundurmaması ve raf ömrü boyunca herhangi bir risk bulundurmaması nedeni ile güvenli gıdaya verilen önemi her geçen gün arttırmaktadır. Yaşamın devamlılığı için gerekli olan gıda, gıda güvenliğinin doğru şekilde sağlanamaması nedeniyle sağlığımızı tehdit eden unsur haline dönüşmemelidir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı olmak, güvenli gıdaya ulaşmak, her insanın en temel hakkıdır…

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.