Akaryakıt fiyatlarının artışı ve beraberinde sokağı yaz sıcakları ile birlikte kavuran olumsuz ekonomi yanında yüksek enflasyon, toplum nezdinde tamiri imkansız bir boyuta ulaştı. Ankara’dan kabine revizyonu ile ilgili herhangi bir sinyal gelmemesine rağmen, haftasonuna kadar bir kısım Valiler, Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar ile ilgili olmakla, ekseriyeti İçişleri Bakanlığı’nı bağlayan geniş kapsamlı bir bürokratlar kararnamesi yayınlanması gündemde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli vatandaş karşısına çıkarak uzun uzadıya konuşmalarının artık toplum nazarında pozitif bir etkisinin kalmadığını ifade etmek gerekiyor. AK Parti hükümetlerinin en sorunlu dönemini yaşadığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki iktidarlardan vatandaşın pozitif bir beklentisi kalmadı diyebiliriz. Ankara’dan aldığımız kulisler, Kasım ayı girmeden muhtemelen 29 Ekim 2022 öncesinde bir baskın seçim gerçekleşmesi ihtimalini yükseltiyor. İlk oturumu 2 Ekim 2022 veyahut 9 Ekim 2022 olması beklenen Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği seçimine yönelik beklentileri güçlendiren en önemli hamle ise, AK Parti’nin tüm teşkilatları ile Milletvekili karnesi oluşturması diyebiliriz.
Vatandaşın baskın seçim öncesi en önemli beklentisi, AF! AK Parti hükümetlerinin en büyük ekonomik hatalarından birisi olarak gözlemlediğimiz kış dönemi gerçekleştirilen mali yapılandırmalar, maalesef kış dönemi giderlerinin artması nedeniyle toplumda yeterli karşılığı bulmuyor. Sosyal Güvenlik prim borçları, vergi borçları ve birçok cezai uygulama ile ilgili yapılandırma yerine tüm faizlerin silindiği, peşin ödemelerde yüzde 50 ana borcun silinmesi, 6 ay veya 1 yıl sonra geri ödemeye başlanacak şekilde 48 veya 60 ay sıfır faizli ana borcun yüzde 30 silindiği genel bir mali af vatandaşın ve iş dünyası ile esnafın uzun zamandır gündeminde. Toplumsal yorgunluğu önemli ölçüde azaltmak, istihdam ve yatırım fırsatları oluşturmak için acil bir çıkış olacak olan mali af yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi kapanmada gündeme gelmesinde büyük fayda var. Her ne kadar hükümet, bedelli askerlik uygulaması ile hazinenin bütçesini doldurmaya çalışıyor olsa bile, görmekteyiz ki; hazinede ki değil vatandaşın cebindeki para ülkeyi ayağa kaldıracak.
Ve yine bir diğer af beklentisi ise, adli suçlara yönelik. Geçmiş döneminde herhangi bir sabıkası olmamasına rağmen suç türü vatana ihanet dışındaki tüm suçlarda genel bir adli ve idari af beklentisi yükselmiş durumda. Toplumun son 20 yılda yaşadığı hızlı dönüşüm süreçleri ve gelinen noktada suça meyilli, ahlaki değerleri gün geçtikçe kaybolan ve herşeyden önemlisi ceza infaz kurumları tıka basa dolu bir Türkiye’de; adalet ve kalkınmadan bahsetmek imkansız. Türkiye’nin yeniden güçlenmesi için AK Parti’nin 20 yıl sonra 20 yıl öncesine dönerek, 2002 dönemi dev reformlar ile ülkeyi yeniden kucaklaması şart.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alternatifsiz ve tartışılmaz liderliği karşısında, AK Parti’nin son dönem Erdoğan hükümetleri ile elde ettiği tüm kayıpları değerlendirdiğimizde; vatandaş tüm siyasi hataları affetmek için her alanda genel af beklemekte haklı diyebiliriz.