Merhaba değerli okuyucularım, ilk köşe yazım ile Ekosektör Gazetesi'nde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. İlk konumu hepinizin sık sorularına rastladığım, kişisel veri kanunu ve bahse konu kanunun tıp alanında ki kullanımı ile ilgili seçtim.   Bilindiği üzere kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Kişisel veriden söz edebilmek için verinin bir gerçek kişiye ilişkin olması ve bu kişinin de belirli ya da belirlenebilir nitelikte olması gerekmektedir. Özellikle bazı kişisel verilerimiz ulusal ve uluslararası anlaşmalar ile diğerlerine oranla daha fazla koruma altına alınmıştır.  Bunlara özel nitelikli veriler de denmektedir. Bu veriler, kişinin temel hak ve özgürlükleri ile daha yakın bir ilişkidedir. Kişi üzerinde doğabilecek zararları ve mağduriyeti de daha büyük olacağından duyulan endişe ile böyle bir korumaya gidilmiştir. Hangi verilerin özel nitelikte olduğu 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda sınırlı bir biçimde sayılmıştır. Buna göre sağlık, cinsel hayat, biyometrik ve genetik verilerimiz özel nitelikli kişisel verilerin arasında sayılmaktadır. Kişisel sağlık verisi de bunlara dahildir ve kimliği belirli ya da belirlenebilir gerçek bir kişinin sağlığıyla ilgili her türlü bilgiyi ifade eder. Örneğin kişinin tıbbi özgeçmişi, muayene bilgisi, geçirdiği operasyonlar, tetkik ve tahlil sonuçları, laboratuvar verileri, kullandığı ilaçlar, uygulanan aşılar, kan ve DNA örneği, cinsiyeti, gibi bilgileri, kişisel sağlık verisi kapsamındadır.   Sağlık verilerinin korunmasına yönelik temel kural, kişisel sağlık verilerinin işlenmemesidir. İşlenme yasağı olarak da adlandırılan bu kurala göre kişisel sağlık verilerinin işlenmesi istisnadır. Ancak bu hayatın olağan akışına aykırıdır.  İstisnai olan işleme faaliyeti ise küresel düzeyde genel kabul görmüş ilkeler ışığında gerçekleştirilecek ve bu sayede bireyler etkin olarak korunabilecektir. Bu ilkelerden en önemlisi veri sahibinin açık rızasıdır. Kişisel sağlık verileri, veri sahibinin açık rızasının bulunması halinde işlenebilir. Açık rıza belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan, özgür iradeyle verilen ve bununla birlikte rıza kavramından farklı olarak hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanan rızadır. Belirli amaçlar için işlenme ise; kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ve sağlık hizmetleri ile finansmanın planlanması, yönetimi ile sınırlıdır. Verileri hukuka aykırı işlenen kimse, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 20 ve diğer hükümleri ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda düzenlenen müracaat yollarını kullanmak suretiyle kişisel sağlık verilerinin korunması imkanına sahiptir. Kişisel sağlık verilerinin hukuka aykırı işlenmesi neticesinde ortaya bir zararın çıkması halinde zararın türüne göre maddi veya manevi tazminat davası açılabilir.    Değerli okuyucularım gündeme ve sorularınıza dair yeni köşe yazılarımda bulunmak dileği ile hepinize sağlıklı günler diliyorum.