Son günlerde tartışmalara neden olan ve devletin tüm katmanları ile yürütülen süreç içerisinde ifade edilen “Anadil” hususunda Türkiye’nin kendisi ile yüzleşmesi gerektiğine inananların sayısı her geçen gün artıyor. Anadil’de eğitim başta olmak üzere yaşam hakkı isteyen her kesime üst düzey saygı duyarken, kendi Ana dilimiz olan “Türkçe” konusunda neden saygı limitlerinin seviyesini en alt seviyelere çekiyoruz? Türkiye’nin liderliğini yaptığı Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere Türk Dünyası’nda ısrarla ve öncelikli biçimde eğitim dili veyahut eğitim de yükselme dili olarak “İngilizce” zorunluluğundan ne zaman vazgeçeceğiz? Yüksek Öğretim Kurumu neden ısrarla İngilizce’yi doktora başta olmak üzere tüm katmanlarda öncelikli dil olarak görüyor? YÖK Başkanı ve YÖK üyelerinin kökleri İngiliz mi? Veyahut Milli Eğitim Bakanlığı niye var? O zaman kaldıralım Milli Eğitim Bakanlığı’nı onun yerine “İngiliz Eğitim Bakanlığı” kuralım! Sayın Bakan neden bu duruma sesini çıkarmıyor? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncelikli olarak Dünya’nın her yanına taşıdığı ve takdir toplayan, yerden kaldırarak kalbinin üstüne koyduğu “Türk Bayrağı” görselini hatırladınız mı? Bağımsız bir devletin sembolü bayrağı ve dilidir! Türkiye ve Türk Milletinin de resmi dili ve bayrağı bellidir. Amerika’nın resmi dili olarak İngilizce’yi kabul etme sürecine girdiği bir dönemde biz neden Amerika’nın uzak karakolu gibi “İngilizce” zorunluluğunu eğitim sürecinin her katmanına ekliyoruz? Türkçe konuşmak, Türkçe konuşturmak için neden mücadele vermiyoruz? Türkçe’nin kaç yüz çeşit alt lehçesi olduğunu biliyor musunuz? Türkiye’de kaç ülkeden kaç bin Türk var biliyor musunuz? Bir yanda “Türk Birliği” kuracaksın öte yanda Türk Dünyası’ndan gelen öğrenciler başta olmak üzere kendi öğrencilerine üniversite doktorası, yüksek öğretim üyeliği kademelerinde “İngilizce” zorunluluğu getireceksin. Neden? Türkiye, sömürge devleti mi? Türkiye’nin resmi dili Türkçe değil mi? Vazgeçin artık şu geri kafalılıktan! Vazgeçin artık şu geri kalmışlıktan! İngilizlerin soyu kururken, Türkiye yeniden Dünya’ya nam salarken, nedir bu İngiliz ve Amerikan dolası sevdanız? Neden Türk Lirası ile ticaret ve ihracat yapmıyoruz? Neden Türkçe konuşmuyor, Türkçe konuşturmuyoruz? Neden doktora eğitimi alırken öncelikle İngilizce sınavından geçer not almak zorundayız? YÖK Başkanları ve YÖK’e bağlı Üniversite hocaları sürekli birbirileri ile İngilizce mi konuşuyor? O zaman neden hepsine, hadi yürüyün gidin İngiltere’ye diyemiyoruz? Türkçe, Milliyetçi Hareket Partisi’nin namusudur. Türkçe, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin namusudur. Türkçe, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin namusudur. Türkçe, hepimizin namusudur. Namusumuza sahip çıkmaya mecburuz. Dil’i olmayan bir Millet, var kabul edilemez! Dil’i olmayan bir Devlet, güçlü addedilemez! Türk Bayrağı’nı göklere çektiğimiz gibi Türk Dili ve Edebiyatını da yeniden özgünleştirmeli ve yaygınlaştırmalıyız. “Ben Türk’üm” diyen Milletvekilleri haydi görev başına… Elbette İngilizce, Rusça, Almanca, Fransızca, Japonca, Çince, Flemenkçe öğrenelim hatta öğretelim. Ancak bu ülkelerin hangisinde Türkçe, akademik geçerlilikte yeter dil olarak sayılıyor? Türk, Türkçe ile neden buluşamıyor? Türk Dil Kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Tarih Kurumu, Türk Silahlı Kuvvetleri neden bu oyunu bozmuyor? Askeri kademe de yükselmek için İngiltere’ye git! Vali, Kaymakam, Hâkim olmak için İngiltere’ye git? Hayırdır, beyler! Hayırdır, Ankara! Türkiye, sömürge mi yoksa Dünya devleti mi?