Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in İnegöl ziyareti kapsamında ifade ettiği “İnegöllüler bu havayı solumayı hak etmiyor” cümlesi kritik öneme sahip değerli okurlarım. Kabul etmeliyiz ki; hızla büyük bir sanayi şehri konumuna gelen Bursa’da, sanayi bölgeleri başta olmak üzere çevre güvenliği açısından somut adımlar atıldığına şahitlik etmiyoruz! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İstanbul hezimeti sonrası deprem bölgesi ve İstanbul ötesinde proje üretemediği Türkiye’de, Bursa’nın kirli havasını her geçen solumaya devam ediyoruz. AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın keşmekeş olarak bıraktığı Bursa trafiği ötesinde deprem riski ile karşı karşıya olan şehrimize dair Cumhur İttifakı’nın 12 Milletvekili ve muhalefetin 8 Milletvekili susmaya devam ediyorlar…
Şehirleri yöneten dinamikler bellidir. Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, İl Müdürleri, Kaymakamlar, İlçe Belediye Başkanları ve İlçe Müdürleri… Bir de şehirleri en üstten yukarıdan yönetenler vardır. Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı değerli okurlarım. İşte burada şehirler ile Ankara arasında sorunların iletilmesi ve çözüme dair adımlar atılması görevi başta şehrin Milletvekillerinin sorumluluğunda olmakla birlikte beraberinde o şehirlerde ki siyasi partilerin İl Başkanlarının ve İl Yönetimlerinin görevidir. Bugün Bursa’ya şöyle bir baktığımızda görmekteyiz ki; Milletvekilleri suskun, muhalefet İl Başkanları ve yönetimleri kayıp, İktidar İl Başkanı yeni yönetimini kurma telaşında ve Ankara zaten bana dokunmayan bin yıl yaşasın derdinde Suriye Zaferi coşkusunu bir yüzyıl daha kutlama heyecanı ile günlerini geçiriyor…
Okullar, hastaneler ve askeri tesisler ile emniyet birimlerinin acil ihtiyaçlarının gözden kaçırıldığı bu dönemde “Kamu Tasarruf Tedbirleri” uygulaması Bursa için Ulusal Güvenlik Sorunları oluşmasına sebebiyet vermeye başladı. Milli Savunma Bakanlığı’nın görmezden geldiği Bursa’da, askeri lojmanlar ile tesislerin durumu içler açısı olurken, çoğu jandarma karakolu ve emniyet karakolu ile güvenlik birimlerinin hizmet binaları 4 şiddetinde depremde yıkılacak şekilde Allah’a emanet ayakta duruyor! Güvenlik güçlerinin ve ailelerinin bile güvende olmadıkları Bursa’da; İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı şehrin güvenliğinin sağlanmasını nasıl bekliyorlar? Şaşırmamak imkânsız…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta Ankara’da gerçekleştireceği Valiler toplantısı kritik öneme sahip. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindeki derin duvar Sayın Erdoğan ile toplum arasında dev bir uçurum açmış durumda. Kaç cesur Vali, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sokağa inin” diyebilir bilmiyorum! Lakin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa programından şehrin sokaklarına yansıyan en keskin cümle; “beyefendi çok yorgun ve dalgın hayır olsun inşallah” ifadeleri oldu. Evet, Türkiye’nin 85 Milyonluk nüfusu ötesinde Türk İslam coğrafyasının yükünü omuzlarında taşıyan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın işi hiçte kolay değil. Lakin olası bir küresel savaş ile burun buruna olduğumuz bu dönemde daha dingin duruşlara ve söylemlere ihtiyacımız olduğu kaçınılmaz bir gerçeklik…
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, son dönemde medyadan uzak ama sosyal medya ile iç içe çalışmaları ile tarım, orman ve hayvancılık sektöründeki kötüye gidişi gündeme taşıyor. Elbette CHP’nin diğer Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala hocanın basın bültenlerini görmezden gelmiyoruz. Lakin Kayıhan Pala Milletvekilimizin artık Bursa basını bile bir çay kahve buluşması yapması gerektiğine inancımız sonsuz. Öte yandan AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz ile İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun kol kola samimi Şahinbey Döner fotoğrafları da şehirde büyük yankı uyandırdı. İktidarın sessiz ama derin aklı, Milletvekili Mustafa Yavuz ile muhalefetin gürültülü ve güçlü ismi Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun kol kola girmesine açıkçası ben pek şaşırmadım. Öyle ki, terörle mücadele konusunda İmralı’daki terörist başı ile yapılan görüşmelerden sonra Türkiye’de her vatandaş bundan sonra hiçbir şeye şaşırmayacak kadar siyasete ve siyasetçiye karşı güvenini yitirdi diyebiliriz…
Sözüm ona çok uzun yazdığımı iddia edenlere şunu belirtmeliyim ki; Bursa’da benden daha uzun yazan çok kıymetli büyüklerim var! Herkesin kulvarı ve tarzı farklı. Ben, illa beni okuyun demiyorum ama okursanız ne kazanırsınız veyahut okumazsanız ne kaybedersiniz buna haklı olarak siz karar vereceksiniz yani tercih sizin diyorum. Sonuç itibariyle; Türkiye’nin kalbi Dünya’nın merkezi Bursa’da gündemi yalap şalap belirlememizi veya yorumlamamızı beklemeyin. Değerli okurlarım, siz farkında değilsiniz belki ama Bursa medyası yeri geldiğinde Ankara ve İstanbul medyasına havlu attıracak güçtedir! Hâsılı ulusal kanallarda gezen önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı, koltuğu kaybettikten sonra bu farkı en yakından fark edenlerden diyebiliriz…