Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Cumhuriyet Yüzyılı başlıyor mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 101 yaşında. Cumhuriyet Bayramını kutlamaya başladığımız bugün aslında günler öncesinden coşkusu kentlerde ve yurtdışı temsilciliklerde zirve yapmış bir gün. Türkiye’nin geldiği nokta; yüzyıl önceki sıçramaları bugün mecburi kılarken, Dünya yeniden şekilleniyor ve bu dönüşümün merkezinde yine Türkiye var. Anadolu toprakları olarak tanımlanan ve yüzlerce hatta binlerce yıllık Türk toprağı olarak bilinen kadim medeniyetlerin çocukları olarak bir arada huzurla ve tam birliktelik içerisinde yaşamamızı istemeyenlere yüzyıldır tek yürek aynı güçlü cevabı veriyoruz; Biz Türkiye’yiz… Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bugüne süregelen olayların merkezinde görmekteyiz ki, Türk’ün önüne kurulmak istenen bir set ve Anadolu’nun zenginliklerini talan etmek isteyen bir emperyalist düşman var. Elbette emperyalizm ile mücadele dünden bugüne bizlerin her daim verdiği en güçlü savaş diyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü yeniden kavramak ve daha iyi anlatmak için kuruluş dönemi reformlarını yeniden hatırlamak zorundayız. Geriye doğru baktığımızda görmekteyiz ki; Cumhuriyet, çorak topraklarda yeşeren yeşil ve sulak bir vadi misali coğrafya içerisinde var olmuştur… Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk dönemi Türkiye’nin tarım ve çiftçilik anlamında rekorlar kırdığı bir dönemdir. Türk tarımında ve ekolojisinde dönüşüm yaratarak çığır açan Atatürk; tarımda makineleşmeye geçişi sağlamış, ziraat bankası ve şubelerini kurmuş, 4 milyon ağaç dikmiş, çiftçinin üzerindeki ağır vergileri kaldırmış, kırsal alanlarda kırsal kalkınma kurumları kurmuş, toprak reformunu hayata geçirerek kendisinin “Türk Tarımının Babası” olarak anılmasını sağlamıştır. Ağır sanayi sektörüne dair reformlar ile sanayi üretimini yüzde 150 oranında artıran Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1930’ların sonunda kişi başı gayri safi yurt içi hâsılayı 800 dolardan yaklaşık 2 bin dolara getirerek Japonya ile aynı seviyeye ulaştırmıştır. Ayrıca bu dönemde Türk işletmelerindeki işçilere önemli ücret artışları sağlayan ve çalışma koşullarını iyileştiren 3008 Sayılı İş Kanunu'nu da kabul edilmiştir… Günümüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisindeki gençlik hareketliliklerini ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi yükselişini değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yeşerttiği umutlara Türkiye’nin ciddi anlamda ihtiyacı vardır. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh diyerek barış ortamını tesis eden Gazi Atatürk’ün Türkiye’yi gençlere bıraktığını yeniden hatırlayan Türk Gençliği, son dönemde siyasi ve ekonomik anlamda varlık göstermeye başladı. Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde görmekteyiz ki, onbinlerce genç, konser ve etkinlik alanlarında buluşarak hatta fener alayları düzenleyerek Cumhuriyet Yüzyılına merhaba demeye başladı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanlığı Adaylığı kapısını aralayan açıklamaları sonrasında CHP içerisinde daha güçlü bir birliktelik görmekteyiz. Merkez sağın hızla dağılmaya ve milliyetçi kesimin yeni siyasi liderler ile partiler ışığında yeni bir umut arayışına girdiği bu günlerde CHP; Cumhuriyet, Atatürk, milli ekonomi, köylü ve çiftçi bütünleşmesi, yerel yönetimlerde kazanılan zaferler ışığında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidarını almaya hiç olmadığı kadar yakın… “Türkiye Yüzyılı” olarak başlayan sürecin “Türkiye Cumhuriyeti Yüzyılı” olarak dönüşüm ve güç kazandığına şahitlik ettiğimiz Anadolu topraklarında, gençlerin çığ gibi meydanlara dolduğu bir Cumhuriyet Bayramı ile yüzleşiyoruz. Cumhuriyetin emanet edildiği gençler onlarca yıl sonra yine yeniden Cumhuriyet ve Atatürk sloganları ile alanları doldururken, bu sürecin yerel ve ulusal liderlerini anmadan geçmek her şeyden önce emeğe saygısızlık olacaktır kanaatindeyim. Kabul etmeliyiz ki; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in yaktığı değişim ateşi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gençlik aşısı ile yerel yönetim seçimlerinde iktidarın kapısını araladı. Özellikle iktidarın kalesi Bursa’da; Büyükşehir Belediyesi’ni Mustafa Bozbey’in kazanması ile birlikte elini güçlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, Bursa’nın kalbi Osmangazi’yi Belediye Başkan Adayı önceki dönem Milletvekili Erkan Aydın ile kazanarak gücünü kent genelinde perçinledi diyebiliriz. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın büyük emekleri ile verilen örgütsel mücadelenin kadın aktörü ve lideri ise; CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu oldu. Türkiye’nin yeniden şahlanışı konusunda Bursa her daim öncü kent olmuştur. Bu hususta günümüzde kurulan yeni siyasi partiler gibi Cumhuriyet Halk Partisi’de bunun farkında olacak ki, şehrin genelinde güçlü ve örgütlü bir yükseliş süreci başlatmış durumda. Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye kayıtlarında artış yaşandığı bir dönemde Cumhuriyet Bayramı coşkusu şehrin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her ilçeyi sarmış durumda. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın Çirişhane Spor Lokali ile devam eden yatırım açılışları, Osmangazi Meydanı’nda konserlerle taçlanan Cumhuriyet Konserleri ve yine bugün gerçekleşecek olan Atatürk ve Cumhuriyet Fotoğrafları Sergisi sürece dair önemli aktiviteler diyebiliriz. Bursa’da özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ve Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın güçlü yerel yönetim çalışmalarına sahne oluyoruz. Bursa ile irtibatını kısa sürede kesen İnegöl, Karacabey, Gemlik, Orhangazi, Yenişehir, Orhaneli, Kestel ve Gürsu gibi güçlü ilçelerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey rüzgârının estiğini kabul etmeliyiz. Türkiye’de yeni siyasi akımın adı “Cumhuriyet Gençliği” olurken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in sahaya verdiği ılımlı mesajları görmezden gelemeyiz. Halk ile bütünleşen ve toplum ile uyum içerisinde yürütülen adımlar bize gösteriyor ki, 2026 yılına kalmadan erken seçim ile yüzleşeceğiz. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik süreç ve iktidar ile kabineye olan güvenin çökmüş olduğu gerçekliğini kabul etmek zorundayız. Toplum; daha özgürlükçü ve eşitlikçi yeni ekonomik ve yasal reformlar beklerken, Türkiye’yi ihtiyarların yönetmesi çıkmazından artık kurtulmak istiyor. Evet, Cumhuriyet Yüzyılı’nın ilk kıvılcımlarına şahitlik ediyoruz. Peki, CHP lideri Özgür Özel bu kıvılcımları bugün Cumhuriyet şöleni yapılan meydanlarda “erken seçim istiyoruz” çıkışı ile bir alev topuna dönüştürecek mi? İşte bunu hep birlikte yaşayarak göreceğiz…
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2024 - Salı
Ömer Küçükkaya

Cumhuriyet Yüzyılı başlıyor mu?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 101 yaşında. Cumhuriyet Bayramını kutlamaya başladığımız bugün aslında günler öncesinden coşkusu kentlerde ve yurtdışı temsilciliklerde zirve yapmış bir gün.

Türkiye’nin geldiği nokta; yüzyıl önceki sıçramaları bugün mecburi kılarken, Dünya yeniden şekilleniyor ve bu dönüşümün merkezinde yine Türkiye var. Anadolu toprakları olarak tanımlanan ve yüzlerce hatta binlerce yıllık Türk toprağı olarak bilinen kadim medeniyetlerin çocukları olarak bir arada huzurla ve tam birliktelik içerisinde yaşamamızı istemeyenlere yüzyıldır tek yürek aynı güçlü cevabı veriyoruz; Biz Türkiye’yiz…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bugüne süregelen olayların merkezinde görmekteyiz ki, Türk’ün önüne kurulmak istenen bir set ve Anadolu’nun zenginliklerini talan etmek isteyen bir emperyalist düşman var. Elbette emperyalizm ile mücadele dünden bugüne bizlerin her daim verdiği en güçlü savaş diyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü yeniden kavramak ve daha iyi anlatmak için kuruluş dönemi reformlarını yeniden hatırlamak zorundayız.

Geriye doğru baktığımızda görmekteyiz ki; Cumhuriyet, çorak topraklarda yeşeren yeşil ve sulak bir vadi misali coğrafya içerisinde var olmuştur…

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk dönemi Türkiye’nin tarım ve çiftçilik anlamında rekorlar kırdığı bir dönemdir. Türk tarımında ve ekolojisinde dönüşüm yaratarak çığır açan Atatürk; tarımda makineleşmeye geçişi sağlamış, ziraat bankası ve şubelerini kurmuş, 4 milyon ağaç dikmiş, çiftçinin üzerindeki ağır vergileri kaldırmış, kırsal alanlarda kırsal kalkınma kurumları kurmuş, toprak reformunu hayata geçirerek kendisinin “Türk Tarımının Babası” olarak anılmasını sağlamıştır.

Ağır sanayi sektörüne dair reformlar ile sanayi üretimini yüzde 150 oranında artıran Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1930’ların sonunda kişi başı gayri safi yurt içi hâsılayı 800 dolardan yaklaşık 2 bin dolara getirerek Japonya ile aynı seviyeye ulaştırmıştır. Ayrıca bu dönemde Türk işletmelerindeki işçilere önemli ücret artışları sağlayan ve çalışma koşullarını iyileştiren 3008 Sayılı İş Kanunu'nu da kabul edilmiştir…

Günümüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisindeki gençlik hareketliliklerini ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi yükselişini değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yeşerttiği umutlara Türkiye’nin ciddi anlamda ihtiyacı vardır. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh diyerek barış ortamını tesis eden Gazi Atatürk’ün Türkiye’yi gençlere bıraktığını yeniden hatırlayan Türk Gençliği, son dönemde siyasi ve ekonomik anlamda varlık göstermeye başladı. Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde görmekteyiz ki, onbinlerce genç, konser ve etkinlik alanlarında buluşarak hatta fener alayları düzenleyerek Cumhuriyet Yüzyılına merhaba demeye başladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanlığı Adaylığı kapısını aralayan açıklamaları sonrasında CHP içerisinde daha güçlü bir birliktelik görmekteyiz. Merkez sağın hızla dağılmaya ve milliyetçi kesimin yeni siyasi liderler ile partiler ışığında yeni bir umut arayışına girdiği bu günlerde CHP; Cumhuriyet, Atatürk, milli ekonomi, köylü ve çiftçi bütünleşmesi, yerel yönetimlerde kazanılan zaferler ışığında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidarını almaya hiç olmadığı kadar yakın…

“Türkiye Yüzyılı” olarak başlayan sürecin “Türkiye Cumhuriyeti Yüzyılı” olarak dönüşüm ve güç kazandığına şahitlik ettiğimiz Anadolu topraklarında, gençlerin çığ gibi meydanlara dolduğu bir Cumhuriyet Bayramı ile yüzleşiyoruz. Cumhuriyetin emanet edildiği gençler onlarca yıl sonra yine yeniden Cumhuriyet ve Atatürk sloganları ile alanları doldururken, bu sürecin yerel ve ulusal liderlerini anmadan geçmek her şeyden önce emeğe saygısızlık olacaktır kanaatindeyim.

Kabul etmeliyiz ki; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in yaktığı değişim ateşi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gençlik aşısı ile yerel yönetim seçimlerinde iktidarın kapısını araladı. Özellikle iktidarın kalesi Bursa’da; Büyükşehir Belediyesi’ni Mustafa Bozbey’in kazanması ile birlikte elini güçlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, Bursa’nın kalbi Osmangazi’yi Belediye Başkan Adayı önceki dönem Milletvekili Erkan Aydın ile kazanarak gücünü kent genelinde perçinledi diyebiliriz. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın büyük emekleri ile verilen örgütsel mücadelenin kadın aktörü ve lideri ise; CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu oldu.

Türkiye’nin yeniden şahlanışı konusunda Bursa her daim öncü kent olmuştur. Bu hususta günümüzde kurulan yeni siyasi partiler gibi Cumhuriyet Halk Partisi’de bunun farkında olacak ki, şehrin genelinde güçlü ve örgütlü bir yükseliş süreci başlatmış durumda. Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye kayıtlarında artış yaşandığı bir dönemde Cumhuriyet Bayramı coşkusu şehrin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her ilçeyi sarmış durumda.

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın Çirişhane Spor Lokali ile devam eden yatırım açılışları, Osmangazi Meydanı’nda konserlerle taçlanan Cumhuriyet Konserleri ve yine bugün gerçekleşecek olan Atatürk ve Cumhuriyet Fotoğrafları Sergisi sürece dair önemli aktiviteler diyebiliriz. Bursa’da özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ve Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın güçlü yerel yönetim çalışmalarına sahne oluyoruz. Bursa ile irtibatını kısa sürede kesen İnegöl, Karacabey, Gemlik, Orhangazi, Yenişehir, Orhaneli, Kestel ve Gürsu gibi güçlü ilçelerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey rüzgârının estiğini kabul etmeliyiz.

Türkiye’de yeni siyasi akımın adı “Cumhuriyet Gençliği” olurken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in sahaya verdiği ılımlı mesajları görmezden gelemeyiz. Halk ile bütünleşen ve toplum ile uyum içerisinde yürütülen adımlar bize gösteriyor ki, 2026 yılına kalmadan erken seçim ile yüzleşeceğiz. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik süreç ve iktidar ile kabineye olan güvenin çökmüş olduğu gerçekliğini kabul etmek zorundayız. Toplum; daha özgürlükçü ve eşitlikçi yeni ekonomik ve yasal reformlar beklerken, Türkiye’yi ihtiyarların yönetmesi çıkmazından artık kurtulmak istiyor.

Evet, Cumhuriyet Yüzyılı’nın ilk kıvılcımlarına şahitlik ediyoruz. Peki, CHP lideri Özgür Özel bu kıvılcımları bugün Cumhuriyet şöleni yapılan meydanlarda “erken seçim istiyoruz” çıkışı ile bir alev topuna dönüştürecek mi? İşte bunu hep birlikte yaşayarak göreceğiz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.