Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti İl Kongresine katılması ile birlikte Bursa, ağırlayabileceği en üst düzey ismi 2024 yılının bitimine sayılı günler kala ağırladı. Uzun bir dönem Bursa’ya AK Parti’nin kalesi olması hasebiyle gelen AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 yıl sonra şehre yenik bir komutan olarak geldi! Elbette bu üzücü tabloya rağmen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle kapalı salonda gerçekleştirilen etkinlikte salon hınca hınç dolu idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa’da kongre yaptığı saatlerde Cumhuriyet Halk Partisi Ankara’da Tandoğan meydanında “geçim yoksa seçim var” sloganları atarak 2025 yılının ilk gündemini belirledi… Bugün şehrin birçok noktasında yılbaşı etkinlikleri düzenleyecek olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Bozbey ile halkı kültürel ve sosyal anlamda bütünleştiren etkinlikleri toplumla buluşturmaya devam ediyor. Nilüfer Belediyesi ve Mudanya Belediyesi’nin de benzer programlar gerçekleştireceği Bursa’da, hiçbir belediyenin 2025 yılı takvimi bastırmamış ve dağıtmamış olması ise çok manidar! Ne CHP’li belediyeler ne de AK Partili belediyeler bu konuda beklentileri karşılayamadı. 2025 yılına dair projelerini, geride bıraktıkları 9 ayı ve 2024 yılını topluma kapsamlı bir basın buluşması ile aktaramayan belediyelerin 2025 yılında nasıl bir yol izleyecekleri şimdiden merak konusu oldu diyebiliriz. Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi Osmangazi Belediyesi de bir dönem Yıldırım Belediyesi’nin hayata geçirip sonradan atıl duruma bıraktığı kendi televizyon, gazete ve radyosunu kurma telaşına düştüler. İstanbul medyası ile tıpkı Alinur Aktaş gibi çok fazla haşir neşir olan CHP Belediyelerinin ve Belediye Başkanlarının akıbeti de 4 yıl sonra devrik Alinur Aktaş gibi olursa şaşırmayalım… Kabul etmeliyiz ki; Adalet ve Kalkınma Partisi, kendi döneminin alacaklarını CHP Belediye Başkanlarının boynuna vurmakla hem büyük bir adaletsizlik gerçekleştirdi hem de şehrin kalkınmasının önünü kapattı. “Adil ve Hakça Düzen” vurgusundan iyiden iyiye uzaklaşan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu davranış modeli ile daha fazla uzun ömürlü bir siyasi hayatı olacağını düşünmüyorum. Sonuç itibariyle, 2023 ve 2024 yılları AK Parti adına Şam zaferi hariç siyasi açıdan büyük kayıplar yılı olarak yansıdı. 2023 ve 2024 seçimlerinde emekli maaşları yüzünden büyük kayıplar yaşayan AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olağanüstü erken seçime mecbur kalacağı bir yıla girdik. Görünen o ki, iktidar kendi sonunu kendi hazırlıyor… Elbette Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’yi iyi derece de yöneteceğine dair toplumun genel çoğunluğunda müspet bir kanaat oluşmuş değil! Ve yine özellikle Nilüfer’de çöplerin alınmadığı ve birçok personelin hizmet üretmediği söylemleri CHP’liler içerisinde bile konuşulur durumda. Şadi Özdemir’in hem partisi hem de belediye çalışanları tarafından yalnız bırakıldığı Nilüfer’de, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de pek aktif olduğunu ifade edemeyiz. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın Bursa’dan kendi personelleri ve belediye stratejileri doğrultusunda uzaklaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Öyle ki, AK Parti kongresinde İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’a ilgi çok alt düzeydeydi. Ve AK Parti’nin birçok belediye başkanı, milletvekili ve siyasetçisi teşkilat ile hemhal olmak yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile poz verme yarışında oldukları için program sonrası bir saatten fazla soğukta araç bekleyen Gürsu teşkilatı kimsenin dikkatini çekmedi! Ve yine gördük ki; Gürsu’da Mustafa Işık saltanatı aynı yüce kibir ve umursamazlık ile devam ediyor… Kestel, Gürsu ve Yıldırım AK Parti’nin üvey evlatları konumuna geldiler! Gürsu’da İlçe teşkilatı ile çatışan Mustafa Işık ile 4 yıl nasıl geçecek? Kestel ve Yıldırım’da ise bütçe sorunları Erzurumlu iki Belediye Başkanını ciddi anlamda terletirken, AK Parti’nin kaleleri fakrı zaruret içerisinde 2025 yılına boyunları büyük bir şekilde merhaba diyecekler… Ve önümüz üç aylar! 2025 yılının ilk günü başlayacak üç aylar ile birlikte Recep Şaban ve en fazla sosyal hizmet ile kültürel etkinliğin sahaya sunulacağı Ramazan ayı ile buluşacağız. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin üç aylar programları nasıl olacak? Ramazan ayında geleneksel “Bursa Ramazan Sofrası” etkinlikleri ve “Bursa Ramazan Sokağı” gibi projelere başta Mustafa Bozbey olmak üzere Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve diğer CHP’li belediyeler hangi etkinlikler ile hazırlanıyorlar? Yıldırım Belediyesi ve Oktay Yılmaz, Ramazan ayının yıldızı olmayı başarabilecek mi? Acısı ile tatlısı ile 2024 yılına elveda diyoruz. 2024 yılı bizlere değişimi getirdi. Yıkılmaz denilen saltanatların yıkıldığını, inmez denen firavunların koltuklarından indirildiği bir yıl oldu 2024 yılı. Türkiye’de; Belediye Başkanlığı koltuklarında kraldan fazla kral olanlar koltuklarını kaybederken, Suriye’de zalim Esad ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Ve Filistin; gözü yaşlı, gönlü yaslı, soykırıma direnen mazlum Filistin! Müslümanlar ve İslam ülkeleri Filistin ile Filistinliler konusunda çaresiz kaldılar. Ve yine gördük ki, İslam devletleri bir araya gelemiyorlar! Türkiye’nin liderliğinde ne yapılırsa yapılsın Ortadoğu maalesef büyük bir cehennem çukuru olmaktan öteye gidemiyor… Ortadoğu, Avrupa, Afrika ve Amerika dörtgeninde Asya beşlisinde Türkiye’yi zor süreçler bekliyor. Herkes Nisan ayına odaklanmış durumda. İş dünyası Ramazan Bayramı ile birlikte piyasalarda pozitif gelişmeler bekliyor. Güneş doğuyor ama hava puslu. Mutlak bir huzur ve bereket ile buluşmak herkesin arzusu olsa bile ani gelişen kalp krizleri nedeniyle genç yaşta insanlarımızı ölümüzün soğuk kollarına bırakıyoruz. Devlet, ne kadar güçlü? Vatandaş ne kadar daha hükümetin yüklediği bu yükü taşıyabilir? Ve her şeyden önemlisi 2025 yılı 2024 yılından daha ne kadar kötü olabilir? Tüm korkularımız, kaygılarımız, umutlarımız ve dualarımız ile 2025 yılına hoş geldin demek üzere 2024 yılını tarihin tozlu sayfalarına uğurluyoruz. Dilerim; 2025 yılı hepimize sağlık, huzur, mutluluk, barış, bereket ve birliktelik getirir. 2024 yılında olduğu 2025 yılında da birbirimizle ile kavgalı gürültülü olmayalım. Kabul edelim ki, dünya dönüyor insanlar ise vakti geldiğinde ölüyor…