Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Türkiye'nin ihracat markası Bursa çürüyor!

Küresel krizlerin boğazını sıktığı ekonomi, bir yanda döviz kurları diğer yanda salgın hastalıklar ile var olma mücadelesi veriyor. Ulusal pazarların yerini dijital global alışverişin aldığı yeni ekonomi modelinde yükselen trend ihracat. İhracat için en değerli temel kavram üretim olarak ifade ediliyor olsa bile, asıl gerçek değer; ürettiğini değerinde satabilmek. Türkiye'nin ihracat devi Bursa, ülkenin yeni ihracat markası olma yolunda hızla ilerliyor. Hızla sanayileşen ve ağır sanayi nedeniyle çevre kirliklikleri ile birlikte beton bir kent konumuna bürünen Bursa, Türkiye'nin ihracat markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ağır sanayinin yanı sıra tarım ve gıda ile turizm başlıkları altında da çok büyük fırsatları bünyesinde bulunduran Bursa'nın daha çevreci bir ihracat yönetimine ihtiyacı var. Hızla göç alan Bursa, kalitesiz göç ve kalifiye personel eksiklikleri ile sanayileşmenin daha fazla ilerleyemediği büyük bir köy. Sokağa çıkıp vatandaşa mikrofon uzattığınızda trafik, çevre kirliliği ve betonlaşma ile işsizlik ilk üç konu başlığı olarak karşınıza çıkıyor. Türkiye'nin ihracat devi olan Bursa'nın ticaret ve sanayi alanındaki ihracat başarısını makam odalarından çıkmayan sözde başkanlara atfetmek bu kenti omuzlayan işçiler ile işverenlere büyük hakaret olur.   Kent esnafına, "Bursa'nın ekonomisini yönetenler kimler" diye sorduğumuzda maalesef gazete köşelerinde ve manşetlerde adı geçen sözde başkanları tanımadıklarını görüyoruz! Bursa'nın sözüm ona ekonomi ve finansını yönetenler, Bursa'nın sanayilerinden, sanayicilerinden, işçilerinden ve ticaret erbabından bir haber şekilde yürüttükleri çalışmalar ile Ankara'nın gözlerini boyamaya devam ediyor. Oysa Bursa, geleceğin Türkiye'sinin ihracat markası olarak parlarken diğer yandan çevre ve tarım anlamında kaybetmeye devam ediyor. Her an kaçan fırsatları değerlendirdiğimizde çarpık kentleşmeye terk ettiğimiz verimli Bursa ovası ile filtresiz bacalarından zehir soluduğumuz Bursa sanayisinin hesabını, hangi Bakan veya Başkan bu aziz millete nasıl verir onu bilemiyorum! Hızla yeşil bir kent olma unvanını yitiren ve gri kent olan beton Bursa, ihracat başarılarını girişimcilerinin ve işçilerinin alınteri ile işverenlerinin akıl terine borçlu. Pandemi boyunca makamlarına tıkılı kalan ticaret ve sanayi sektörlerinin sözde başkanları, yeni süreçte koltuklarını devretmeye kendilerini hazırlamalı diye düşünüyorum. Hasılı Bursa'nın Recep Tayyip Erdoğan'ında gözünden düşmekte olduğunu Ankara kulislerinden okuyoruz.   Türkiye'nin sektörel ekonomi açısından uzun dönemdir derin hazırlıklar içerisinde olduğunu görüyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Ticaret Bakanlığı ve diğer Bakanlıklar eli ile oluşturulan sektör konseylerinin çalışmaları ilerleyen süreçte güçlü teşvikler ile bereketli günler yaşamamıza neden olacak. Peki, Bursa bu gelişmelere ne kadar hazır? Verimli topraklarını sürekli sanayileşmenin beton bloklarına ve kirli havası ile çıktısına terk eden Bursa'yı kim koruyacak? Bursa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer ilçe belediyeleri neden Yeşil Bursa'nın yok oluşuna sessiz? Sahillerini ve Uludağ başta olmak üzere turizm alanlarını değerlendiremediğimiz Bursa'yı kimler yanlış yönetiyor? Aşırı göç yükü karşısında sessizliğini koruyan Bursa İl Göç İdaresi başta olmak üzere, Bursa İl Tarım Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri neden Bursa'nın yok oluşunu makam odalarına tıkalı bir vaziyette sessizce izliyorlar? Bursa'ya dair sorunların başında yer alan çevre ve ulaşım konularının en temel nedenlerinden olan kentin batı bölgesinin ağır sanayileşme süreci ve olası bir Bursa depremi konusunda Bursa Milletvekilleri ne düşünüyor? Türkiye'nin ihracat markası Bursa'nın sanayileşme sürecini incelerken Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın ilk görevinin ticaret olduğunuda hatırlatmakta fayda var. Peki, sürekli sanayi diyen BTSO yönetiminin aklına ne zaman ticaret gelecek? Türkiye'nin ihracat markası Bursa'nın sürekli sanayileşme adımları ile sanayicinin rantlarını koruyan kalesi BTSO, ticaret ve sanayi olarak ayrılma dönemine mi geldi? Yarın daha yaşanabilir bir Bursa için paranın yenmeyeceğini yeniden hatırlamalıyız! Hasılı; Türkiye'nin ihracat markası Bursa, çevre ve yaşam kalitesi anlamında adeta çürüyor.   Türkiye'nin ihracat devi ve markası olan Bursa'ya 50 yıldır göç eden insanlar; iş ve aş cümlesinden önce "Yeşil Bursa" markasına geliyorlardı. Bugün ağır sanayileşmesi ile hava kirliliği ve ulaşım sıkıntıları ile Bursa, maalesef "Gri Bursa" olarak anılmaya başlandı. Peki, Türkiye ekonomik açıdan güçlensin diye Bursa'yı ve Bursa'da yerleşik yaşayan 3 milyon insanı feda etmeye bir Bursalı olarak gönlünüz el veriyor mu? Bu soruyu Bursa'yı ihracat atağı adı altında kenti sanayileşmeye terk eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri ile BTSO Meclis Üyelerine sormuyorum. Çünkü onlar BTSO üyelerininde ifade ettiği gibi, pandemi sürecinde Bursa iş dünyasını adeta ölüme ve iflasa terk ettiler...   Bu soruyu Bursa'da yaşayan hepimize soruyorum. Gri ve ulaşılmayan, sanayi atığı soluğuduğunuz Bursa'dan memnun musunuz? 
Ekleme Tarihi: 10 Ağustos 2021 - Salı
Ömer Küçükkaya

Türkiye'nin ihracat markası Bursa çürüyor!

Küresel krizlerin boğazını sıktığı ekonomi, bir yanda döviz kurları diğer yanda salgın hastalıklar ile var olma mücadelesi veriyor. Ulusal pazarların yerini dijital global alışverişin aldığı yeni ekonomi modelinde yükselen trend ihracat. İhracat için en değerli temel kavram üretim olarak ifade ediliyor olsa bile, asıl gerçek değer; ürettiğini değerinde satabilmek. Türkiye'nin ihracat devi Bursa, ülkenin yeni ihracat markası olma yolunda hızla ilerliyor. Hızla sanayileşen ve ağır sanayi nedeniyle çevre kirliklikleri ile birlikte beton bir kent konumuna bürünen Bursa, Türkiye'nin ihracat markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ağır sanayinin yanı sıra tarım ve gıda ile turizm başlıkları altında da çok büyük fırsatları bünyesinde bulunduran Bursa'nın daha çevreci bir ihracat yönetimine ihtiyacı var. Hızla göç alan Bursa, kalitesiz göç ve kalifiye personel eksiklikleri ile sanayileşmenin daha fazla ilerleyemediği büyük bir köy. Sokağa çıkıp vatandaşa mikrofon uzattığınızda trafik, çevre kirliliği ve betonlaşma ile işsizlik ilk üç konu başlığı olarak karşınıza çıkıyor. Türkiye'nin ihracat devi olan Bursa'nın ticaret ve sanayi alanındaki ihracat başarısını makam odalarından çıkmayan sözde başkanlara atfetmek bu kenti omuzlayan işçiler ile işverenlere büyük hakaret olur.

 

Kent esnafına, "Bursa'nın ekonomisini yönetenler kimler" diye sorduğumuzda maalesef gazete köşelerinde ve manşetlerde adı geçen sözde başkanları tanımadıklarını görüyoruz! Bursa'nın sözüm ona ekonomi ve finansını yönetenler, Bursa'nın sanayilerinden, sanayicilerinden, işçilerinden ve ticaret erbabından bir haber şekilde yürüttükleri çalışmalar ile Ankara'nın gözlerini boyamaya devam ediyor. Oysa Bursa, geleceğin Türkiye'sinin ihracat markası olarak parlarken diğer yandan çevre ve tarım anlamında kaybetmeye devam ediyor. Her an kaçan fırsatları değerlendirdiğimizde çarpık kentleşmeye terk ettiğimiz verimli Bursa ovası ile filtresiz bacalarından zehir soluduğumuz Bursa sanayisinin hesabını, hangi Bakan veya Başkan bu aziz millete nasıl verir onu bilemiyorum! Hızla yeşil bir kent olma unvanını yitiren ve gri kent olan beton Bursa, ihracat başarılarını girişimcilerinin ve işçilerinin alınteri ile işverenlerinin akıl terine borçlu. Pandemi boyunca makamlarına tıkılı kalan ticaret ve sanayi sektörlerinin sözde başkanları, yeni süreçte koltuklarını devretmeye kendilerini hazırlamalı diye düşünüyorum. Hasılı Bursa'nın Recep Tayyip Erdoğan'ında gözünden düşmekte olduğunu Ankara kulislerinden okuyoruz.

 

Türkiye'nin sektörel ekonomi açısından uzun dönemdir derin hazırlıklar içerisinde olduğunu görüyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Ticaret Bakanlığı ve diğer Bakanlıklar eli ile oluşturulan sektör konseylerinin çalışmaları ilerleyen süreçte güçlü teşvikler ile bereketli günler yaşamamıza neden olacak. Peki, Bursa bu gelişmelere ne kadar hazır? Verimli topraklarını sürekli sanayileşmenin beton bloklarına ve kirli havası ile çıktısına terk eden Bursa'yı kim koruyacak? Bursa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer ilçe belediyeleri neden Yeşil Bursa'nın yok oluşuna sessiz? Sahillerini ve Uludağ başta olmak üzere turizm alanlarını değerlendiremediğimiz Bursa'yı kimler yanlış yönetiyor? Aşırı göç yükü karşısında sessizliğini koruyan Bursa İl Göç İdaresi başta olmak üzere, Bursa İl Tarım Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri neden Bursa'nın yok oluşunu makam odalarına tıkalı bir vaziyette sessizce izliyorlar? Bursa'ya dair sorunların başında yer alan çevre ve ulaşım konularının en temel nedenlerinden olan kentin batı bölgesinin ağır sanayileşme süreci ve olası bir Bursa depremi konusunda Bursa Milletvekilleri ne düşünüyor? Türkiye'nin ihracat markası Bursa'nın sanayileşme sürecini incelerken Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın ilk görevinin ticaret olduğunuda hatırlatmakta fayda var. Peki, sürekli sanayi diyen BTSO yönetiminin aklına ne zaman ticaret gelecek? Türkiye'nin ihracat markası Bursa'nın sürekli sanayileşme adımları ile sanayicinin rantlarını koruyan kalesi BTSO, ticaret ve sanayi olarak ayrılma dönemine mi geldi? Yarın daha yaşanabilir bir Bursa için paranın yenmeyeceğini yeniden hatırlamalıyız! Hasılı; Türkiye'nin ihracat markası Bursa, çevre ve yaşam kalitesi anlamında adeta çürüyor.

 

Türkiye'nin ihracat devi ve markası olan Bursa'ya 50 yıldır göç eden insanlar; iş ve aş cümlesinden önce "Yeşil Bursa" markasına geliyorlardı. Bugün ağır sanayileşmesi ile hava kirliliği ve ulaşım sıkıntıları ile Bursa, maalesef "Gri Bursa" olarak anılmaya başlandı. Peki, Türkiye ekonomik açıdan güçlensin diye Bursa'yı ve Bursa'da yerleşik yaşayan 3 milyon insanı feda etmeye bir Bursalı olarak gönlünüz el veriyor mu? Bu soruyu Bursa'yı ihracat atağı adı altında kenti sanayileşmeye terk eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri ile BTSO Meclis Üyelerine sormuyorum. Çünkü onlar BTSO üyelerininde ifade ettiği gibi, pandemi sürecinde Bursa iş dünyasını adeta ölüme ve iflasa terk ettiler...

 

Bu soruyu Bursa'da yaşayan hepimize soruyorum. Gri ve ulaşılmayan, sanayi atığı soluğuduğunuz Bursa'dan memnun musunuz? 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.