Dünya'nın olumsuz ötesinde etkilendiği koronavirüs pandemi sürecinde, Türkiye'den pozitif haberler yükselmeye devam ediyor. Her ne kadar ekonomik açıdan piyasalar kendi iç beklentilerini yaşayamadıklarını ifade ediyor olsalar bile, kurumsallaşmasını tamamlamış şirketlerin büyüme hızları sevindirici boyutta. Türkiye'nin zor bir 2020 yılı sonrasında deprem, sel ve yangınlarla süre gelen bir 2021 afet yaz mevsimi yaşadığını değerlendirdiğimizde, sağlam bir ekonomiye sahip olduğumuzu ifade etmekte fayda var. Her ne kadar hükümete olan güveni ana muhalefet her fırsatta zedelemeye çalışıyor olsa bile, Türkiye tüm zorlukların üstesinden başarı ile gelmeyi alışkanlık haline getirmiş bir yönetime sahip.
Son kabine toplantısı sonrasında ulusa seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan coğrafyasından ekonomiye birçok konuda rakamlarla konuştu. "Ağustos itibariyle yıllık ihracatımız 207 milyar doları aştı. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, pozitif verilerin savunma sanayi hamleleri ile birlikte artacağının altını çizdi. Uluslararası rezervlerimiz de belirgin bir şekilde oluşan artışı ikinci çeyrekten beri takip ettiğimiz bir dönemde gerçekleşen ihracat rekorları, Türkiye'nin OECD ülkeleri ile arasındaki finansal gücünün belirlenmesi açısından da çok değerli. Pandemi kapanmalarına rağmen Türkiye, önemli turizm hamleleri ile iç döviz dengesini pozitif anlamda dengeledi. Yine, tarım ve sanayi arasındaki yarışı değerlendirdiğimizde Türkiye'nin güvenilir adımlarla ilerlediğini ifade edebiliriz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında Kastamonu’nun Bozkurt, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Azdavay, Sinop’un Ayancık, Bartın’ın Ulus ilçelerinde ve bağlı köylerinde çok ciddi can kayıplarına ve yıkımlara yol açan sel felaketlerine de değindi. Türkiye'nin kapsamlı ve işler vaziyette bir afet müdahale planı bulunduğunu vurguladı. Kabul etmeliyiz ki, AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleşen doğal afetlerin tamamında yaralar hızla sarıldı. Ve yine pandemi döneminde oluşan deprem, sel ve yangın gibi olaylara hükümetin tek bir koordinasyon sistemi ile müdahalesi de toplum nezdinde başarılı olarak kabul gördü.
Türkiye'nin hedeflerinin 2023, 2053 ve 2071 ile sınırlı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; "nitelikli istihdamı oluşturan, enflasyon ve cari açık üretmeyen, yeşil dönüşümü dikkate alan, istikrarlı, dengeli, gelir dağılımı adaletini gözeten bir büyüme yapısını tesis edeceğiz. Küresel değer zincirlerindeki değişimleri dijital ve yeşil dönüşüm alanlarındaki eğilimleri de bu süreçte dikkate alıyoruz. Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ve istihdam potansiyeli barındıran sektörleri destekleyerek cari işlemler dengesinde kalıcı ve sürdürülebilir bir iyileşmeyi de sağlayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son kabine toplantısındaki dik duruşu ve vizyonel açıklamaları ile konuşmasının içerisinde var olan rakamların büyüklüğünü değerlendirdiğimizde 2022 yılı son çeyreğinin pozitif bir büyüme ve finansal toparlanma ile bizlere süpriz yapabileceğini ifade edebilirim. Yine bir diğer husus ise; Bursa'nın kendi öz dinamikleri ile Türkiye'nin lokomotifi olma yolunda gösterdiği rakamsal gerçeklikler. İnanıyorum ki, yakın zamanda daha bereketli günler ile hep beraber rahata ereceğiz...