Kişilerin günlük yaşamını olumsuz etkileyen, rahatsız edici problemlerden biri ağız kokusudur. Tıbbi olarak halitosis denilen ağız kokusu; iş hayatı ve sosyal hayatta bireyler açısından utanç verici hissetme, kaygı, moral çöküntüsü, huzursuzluk, özgüven eksikliği, sosyal ilişkilerde çekingen hissetme gibi nevrotik reaksiyonlara sebep olabilir. Sosyal yaşamda kişiye rahatsızlık hissi veren ağız kokusu; fizyolojik nedenler, ağız içi problemler ya da sistemik sebepler gibi patolojik kaynaklı olur.   Her ağız kokusu sağlık problemine işaret değildir; genellikle sabahları ve beslenme sonrası olan rahatsız edici koku fizyolojik olarak kabul edilir. Geceleri tükürük salgısının azalmasına bağlı olarak bakteri sayısındaki artış ve ürettikleri sülfür içerikli gazlar sebepli olur. Fizyolojik ağzı kokusu tedavi gerektirmez, diş fırçalamak yeterli çözüm olacaktır.   Fakat çoğunlukla sağlık problemine işaret olan ağız kokusunu herkes fark etmeyebilir, çevresinin uyarmasıyla öğrenebilirler. Sürekli olan ağız kokusu varlığında altında yatan sağlık sebebi araştırılmalıdır. Yeterli müdahaleler yapılmazsa ağız kokusu kötüleşebilir. Ağız kokusunun giderilmesi ve oluşmasının önlenmesi adına hangi nedenlerle meydana geldiği tespit edilmelidir.   Ağız kokusu neden oluşur?   Ağız kokusu şikayetlerinin %90’a yakını ağız içi kaynaklıdır. Bu sebeple ağız kokusu şikayetlerinde ilk düşünülen sebep ağız içi problemlerdir. Yetersiz ağız hijyeni, yarı gömük yirmi yaş dişleri, dişler arası gıda birikimi ve temizlenmeyen dil ağız kokusuna neden olmaktadır. Dişler mutlaka günde iki kere iki dakika fırçalanmalı, diş ipi ya da ara yüz fırçaları ile dişler arası temizlenmelidir. Diş fırçalama işleminden sonra mutlaka dil temizliği yapılmalıdır. Dil temizliği diş fırçası ya da özel dil kazıyıcılar yardımıyla yapılır. Köprü varlığında ara yüz fırçaları ya da özel diş ipleriyle temizlenmelidir. Hareketli protez kullanımında temizliği aksatılmamalıdır.   Ağız hijyeni haricinde ağız içi hastalıklar da ağız kokusuna sebep olur. Bu durumda diş taşları temizlenmeli, çürük dişler tedavi edilmeli, ağız içi iltihaplar ve temizlenmesi güç diş eti cepleri tedavi edilmelidir. Uyumu bozulmuş, pürüzlü yüzeyi olan restorasyon ve protezler gıda birikimi için müsait bir ortam oluşturur. Bu durumlarda restorasyon ve protezler yenilenmelidir. Ayrıca ağız kuruluğu, ağız içi yaralar ve iltihaplar ağız kokusuna neden olur.   Ağız içi sebepler hariç tüketilen gıdalar, sigara ve alkol kullanımı gibi yeme alışkanlıkları ya da tükürük bezi hastalıkları, mide ve bağırsak hastalıkları, diyabet, uzun süre kalınan açlık durumu, böbrek hastalıkları, bademcik ve boğaz iltihabı gibi sistemik sağlık sorunları kaynaklı olabilir.   Psikojenik ağız kokusu; ağız kokusu olmasa da kişi ağız kokusu var gibi hissetmesidir.   Ağız kokusu şikâyetiniz varsa yeterli ağız hijyeni sağlanmalı ve diş hekimi kontrolü yapılmalıdır. Ağız içi kaynaklı olmayan sebeplerde diş hekiminiz gerekli uzman doktora yönlendirir.