Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Sorun zincir marketler mi?

Türkiye'nin en önemli gerçeklerinden biri, tekelleşme! Evet, belli markaların ve de firmaların güdümünde olan sektörlerde maalesef ciddi fiyat yükselişleri görmekteyiz. Zorlu pandemi süreci sonrası piyasalar, hükümetin tüm çabalarına rağmen toparlanamıyor. Esnaf; üç harfliler diye söz ettiği perakende sektör temsilcilerinden şikayetçi olurken, zincir marketler ve Gross marketlerde yüksek maliyetlerden şikayetçi! Bir yanda maksimum düzeyde istihdam ve vergi dönüşü sağlayan zincir marketler ve grosslar, öte tarafta neredeyse hiç vergi ödemek istemeyen esnaflar. Peki, sorun nerede ve çözüm mümkün mü?   Bursa başta olmak üzere Türkiye'nin en önemli sektörlerinden birisi olan perakende sektörü ciddi sorunlar yaşıyor. Ve sözüm ona sektör temsilcisi olduğunu iddia eden bir kısım sivil toplum kuruluşu ve liderleri ise, siyasi kaygılar nedeniyle sektörü ve sektör içerisindeki isimleri adeta ortada bırakmış durumda. Öyle ki, Bursa'da perakende sektörünün liderliğini yürüten isimler bile market sektöründen lokantacılığa kaymış durumda. Sektörel sorunlara çözüm üretemeyen sivil toplum kuruluşlarının ötesinde, son dönemde pandemi ile birlikte moda olan uzaktan erişimli toplantılarda ekonominin toparlanamaması açısından önemli bir eksi değer. İş dünyası temsilcilerinin uzaktan bağlantılı sistemlerle dijital ortamda çözüm aramaları ile Bakanların Ankara'dan, "biz sorunları çözüyoruz" ifadeleri arasında pek bir fark yok!   ***   Market sektörü denildiğinde aklımıza her ne kadar gıda marketler geliyor olsa bile, ülkemizde yükselen bir trend; yapı ve giyim marketler. Yine beraberinde zincir sistemlerin en önemli sorunu, istihdam! Her ne kadar hükümet birçok pozitif adımı ortaya attığını ifade ediyor olsa bile, İŞKUR merkezli sözde çözümler ve beraberinde sektör liderlerinin fikilerine kapalı yasal uygulamalar maalesef sektöre çözüm değil, sorun olarak geri dönüyor. İstihdam desteğinin düştüğü perakende sektöründe, elbette faturalar da önemli bir diğer etken. Dev tabela vergilerinden tutunda tsunami etkisi yaratan elektrik ve ısınma ile soğutma giderlerine ve hatta yüksek akaryakıt fiyatlarına kadar ciddi sorunlar ile boğuşan perakende sektörü, zincir marketlerde onlarca hatta yüzlerce insanı istihdam ediyor! Peki, zincir marketler kapanırsa ne olur?   Açıkça ifade etmek gerekirse, Bursa'da aylar önce bir zincir market bir gece tüm dükkanlarını kapattı. Ve bir anda ansızın piyasadan çekildi. Aile fertlerinin bir kısmı Gross Market kurarken bir kısmı lokantacı oldu. Çalışanlar mı? İşte onları İŞKUR'a ve TÜİK'e sormak en doğrusu! Maalesef Bursa gibi bir Büyükşehir'de ekonomik istatistikler ve veriler ne basın ne de toplum ile paylaşılmıyor. Ankara güdümlü ve siyaset merkezli yapılan bu alışılagelmiş hata, hem hükümetin hemde yerel siyasi ve ekonomi dinamiklerin zarar görmesine neden oluyor. Bursa'da ki zincir marketler ile Ticaret Bakanı en son ne zaman biraraya geldi? Pardon, en son Bursa'ya gelmiyor diye şikayet ettiğimiz Ticaret Bakanı'nı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, değiştirmişti! Peki, yeni atanan Bakan nerede?   Sorun, ekonomi! Ve gerçek şu ki; çözümde ekonomi. "Ekonomi olmazsa siyaset olmaz" diyen siyasileri Milletvekilliği sonrası uzun soluklu dillendiren Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün maalesef yönetilemez bir ekonomi ile Türkiye'yi yönetiyor! Halkın tüm kesimleri tarafından "Özelleştirme" denilen çoğu kuruluş özelleştirilince, Türkiye'de "Özelleştirme" kaynaklı sorunlar yaşanıyor. Elektrik, doğalgaz, su, köprü, otoyol, benzin, mazot, lpg diye artan fatura krizi, görünen o ki; Mart ayında hükümeti erken seçime mecbur bırakacak! İşte tam da bu noktada zincir marketler konusu fazlası ile değerli.   Yüzlerce zincir market, bir gece de kepenk kapatırsa ne olur? Bursa, böyle bir senaryoyu fazla değil, 7 yıl kadar önce birebir yaşadı. Bir zincir marketin iflas konumuna gelmesi sürecinde yaklaşık 700 tedarikçi iflasın eşiğine geldi, binlerce insan işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken, çoğu dükkan sahibi aylarca kira alamadı! Ve çözümü maalesef Bursa iş dünyası üretemediği için çare, İstanbul oldu. Ki, Bursa'da üretilen otomobilin zehrini Bursalı, vergisini İstanbullu içine çektiği halde; maalesef kent ekonomileri adına hükümet ısrarla susmaya devam ediyor...   Sorun ve çözüm analizi yapmak gerekiyor. Sorun zincir marketler mi? Yoksa, zincir marketlerin düzenli vergi başta olmak üzere istihdam ve diğer artı katma değerler ile hükümetin elini kolaylaştırdığını görmeyenler mi? Bakkal dükkanında en fazla iki veya üç kişi çalışırken, zincir marketlerde şube başına onlarca insan çalışıyor. Ve yine araç istihdamı başta olmak üzere birçok alanda ticarete ve devlete katma değer katılıyor. Tabi ki, üç harfliler sorunu perakende sektörü için önemli bir sorun! Peki, bu konuda hükümetin ağzını neden bıçak açmıyor? Ve daha da önemlisi, sektörler tekelleşirse, yarın öbür gün bu tekel liderler hükümete ve Türkiye'yi yönetenlere "siz artık yönetemiyorsunuz" tarzı ekonomi destekli siyasi baskılar yapmaz mı?   Kısacası; raf fiyatları ortada, faturalar karşımızda, işsizlik göz kırpıyorken, bize düşen ana soruyu sormak. Gayri gerisi patronların değil, hükümeti yönetenlerin işi... Soru ise basit! "Sorun, zincir marketler mi?"
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2022 - Perşembe
Ömer Küçükkaya

Sorun zincir marketler mi?

Türkiye'nin en önemli gerçeklerinden biri, tekelleşme! Evet, belli markaların ve de firmaların güdümünde olan sektörlerde maalesef ciddi fiyat yükselişleri görmekteyiz. Zorlu pandemi süreci sonrası piyasalar, hükümetin tüm çabalarına rağmen toparlanamıyor. Esnaf; üç harfliler diye söz ettiği perakende sektör temsilcilerinden şikayetçi olurken, zincir marketler ve Gross marketlerde yüksek maliyetlerden şikayetçi! Bir yanda maksimum düzeyde istihdam ve vergi dönüşü sağlayan zincir marketler ve grosslar, öte tarafta neredeyse hiç vergi ödemek istemeyen esnaflar. Peki, sorun nerede ve çözüm mümkün mü?

 

Bursa başta olmak üzere Türkiye'nin en önemli sektörlerinden birisi olan perakende sektörü ciddi sorunlar yaşıyor. Ve sözüm ona sektör temsilcisi olduğunu iddia eden bir kısım sivil toplum kuruluşu ve liderleri ise, siyasi kaygılar nedeniyle sektörü ve sektör içerisindeki isimleri adeta ortada bırakmış durumda. Öyle ki, Bursa'da perakende sektörünün liderliğini yürüten isimler bile market sektöründen lokantacılığa kaymış durumda. Sektörel sorunlara çözüm üretemeyen sivil toplum kuruluşlarının ötesinde, son dönemde pandemi ile birlikte moda olan uzaktan erişimli toplantılarda ekonominin toparlanamaması açısından önemli bir eksi değer. İş dünyası temsilcilerinin uzaktan bağlantılı sistemlerle dijital ortamda çözüm aramaları ile Bakanların Ankara'dan, "biz sorunları çözüyoruz" ifadeleri arasında pek bir fark yok!

 

***

 

Market sektörü denildiğinde aklımıza her ne kadar gıda marketler geliyor olsa bile, ülkemizde yükselen bir trend; yapı ve giyim marketler. Yine beraberinde zincir sistemlerin en önemli sorunu, istihdam! Her ne kadar hükümet birçok pozitif adımı ortaya attığını ifade ediyor olsa bile, İŞKUR merkezli sözde çözümler ve beraberinde sektör liderlerinin fikilerine kapalı yasal uygulamalar maalesef sektöre çözüm değil, sorun olarak geri dönüyor. İstihdam desteğinin düştüğü perakende sektöründe, elbette faturalar da önemli bir diğer etken. Dev tabela vergilerinden tutunda tsunami etkisi yaratan elektrik ve ısınma ile soğutma giderlerine ve hatta yüksek akaryakıt fiyatlarına kadar ciddi sorunlar ile boğuşan perakende sektörü, zincir marketlerde onlarca hatta yüzlerce insanı istihdam ediyor! Peki, zincir marketler kapanırsa ne olur?

 

Açıkça ifade etmek gerekirse, Bursa'da aylar önce bir zincir market bir gece tüm dükkanlarını kapattı. Ve bir anda ansızın piyasadan çekildi. Aile fertlerinin bir kısmı Gross Market kurarken bir kısmı lokantacı oldu. Çalışanlar mı? İşte onları İŞKUR'a ve TÜİK'e sormak en doğrusu! Maalesef Bursa gibi bir Büyükşehir'de ekonomik istatistikler ve veriler ne basın ne de toplum ile paylaşılmıyor. Ankara güdümlü ve siyaset merkezli yapılan bu alışılagelmiş hata, hem hükümetin hemde yerel siyasi ve ekonomi dinamiklerin zarar görmesine neden oluyor. Bursa'da ki zincir marketler ile Ticaret Bakanı en son ne zaman biraraya geldi? Pardon, en son Bursa'ya gelmiyor diye şikayet ettiğimiz Ticaret Bakanı'nı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, değiştirmişti! Peki, yeni atanan Bakan nerede?

 

Sorun, ekonomi! Ve gerçek şu ki; çözümde ekonomi. "Ekonomi olmazsa siyaset olmaz" diyen siyasileri Milletvekilliği sonrası uzun soluklu dillendiren Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün maalesef yönetilemez bir ekonomi ile Türkiye'yi yönetiyor! Halkın tüm kesimleri tarafından "Özelleştirme" denilen çoğu kuruluş özelleştirilince, Türkiye'de "Özelleştirme" kaynaklı sorunlar yaşanıyor. Elektrik, doğalgaz, su, köprü, otoyol, benzin, mazot, lpg diye artan fatura krizi, görünen o ki; Mart ayında hükümeti erken seçime mecbur bırakacak! İşte tam da bu noktada zincir marketler konusu fazlası ile değerli.

 

Yüzlerce zincir market, bir gece de kepenk kapatırsa ne olur? Bursa, böyle bir senaryoyu fazla değil, 7 yıl kadar önce birebir yaşadı. Bir zincir marketin iflas konumuna gelmesi sürecinde yaklaşık 700 tedarikçi iflasın eşiğine geldi, binlerce insan işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken, çoğu dükkan sahibi aylarca kira alamadı! Ve çözümü maalesef Bursa iş dünyası üretemediği için çare, İstanbul oldu. Ki, Bursa'da üretilen otomobilin zehrini Bursalı, vergisini İstanbullu içine çektiği halde; maalesef kent ekonomileri adına hükümet ısrarla susmaya devam ediyor...

 

Sorun ve çözüm analizi yapmak gerekiyor. Sorun zincir marketler mi? Yoksa, zincir marketlerin düzenli vergi başta olmak üzere istihdam ve diğer artı katma değerler ile hükümetin elini kolaylaştırdığını görmeyenler mi? Bakkal dükkanında en fazla iki veya üç kişi çalışırken, zincir marketlerde şube başına onlarca insan çalışıyor. Ve yine araç istihdamı başta olmak üzere birçok alanda ticarete ve devlete katma değer katılıyor. Tabi ki, üç harfliler sorunu perakende sektörü için önemli bir sorun! Peki, bu konuda hükümetin ağzını neden bıçak açmıyor? Ve daha da önemlisi, sektörler tekelleşirse, yarın öbür gün bu tekel liderler hükümete ve Türkiye'yi yönetenlere "siz artık yönetemiyorsunuz" tarzı ekonomi destekli siyasi baskılar yapmaz mı?

 

Kısacası; raf fiyatları ortada, faturalar karşımızda, işsizlik göz kırpıyorken, bize düşen ana soruyu sormak. Gayri gerisi patronların değil, hükümeti yönetenlerin işi... Soru ise basit! "Sorun, zincir marketler mi?"

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.