Kabul etmeliyiz ki, eleştirmek için doğru zamandayız. Siyasetin tükendiği, ekonominin ise; tükettiği bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin en güçlü kentlerinden olan Bursa dahil olmak üzere ülkenin neredeyse tamamında yüksek fiyatlı faturalardan ötürü mitingler düzenleniyor. Muhalefetin halkı sokağa çıkaran siyasi eylemleri karşısında, iktidar adeta sessizliğe bürünmüş durumda. Peki, asıl sorun nerede? Eleştirirken çözüm üretebiliyor muyuz? Bugün gelinen nokta iktidarın tükenmişliği mi? Yoksa küresel krize karşı yaşanan ulusal çaresizlik mi?
Her ne kadar süreç başladığında iktidar kanadı tarafından Türkiye'nin önünü açtığı düşünülerek hayata geçirilmiş olsa bile, "özelleştirme" ülkeyi krizlere mahkum etti. Türkiye'nin gelinen noktada özelleştirme mağduru hızla gelişen ve büyüyen bir ülke olduğunu kabul etmeliyiz. Bu nedenle özelleştirme'den hızla vazgeçerek özgürleştirme politikalarını hayata geçirmeliyiz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in önceki akşam gerçekleştirdiği açıklama bu minvalde çok değerli. Bakan Fatih Dönmez; "100 milyar dolarlık yatırım son 20 yılda yapıldı. 100 bin megavat elektriğimizi son 20 yılda ulaştırdık" ifadesi ile enerji sektörünün her gün kendini yenilediğini ve alt yapı yatırımları ile serbest piyasa atılımları sayesinde örnek projelerin hayata geçirildiğini vurguladı. Ve çok da doğru söyledi. Bugün Türkiye, en ücra noktasına kadar aydınlanıyor ve artan enerji yatırımları ile gücüne güç katıyor. Peki, sorun altyapı da mı yoksa üst yapı da mı?
Bugün sizlerle ulaştırma ve altyapı konu başlığı üzerinden Bursa ile Türkiye kıyaslamaları yapmak istiyorum. Evet, bugün payitaht şehir Bursa'nın güzide bir konuğu var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu, Bursa'da bir dizi incelemelerde bulunacaklar. Ve bizde bu programların bir kısmına eşlik etmeye çalışacağız.
***
Sayın Bakanımız Adil Karaismailoğlu'nun bugün gerçekleştireceği ilk ziyaret; Bursa Metro Şantiyesi'ne olacak. Türkiye'nin en güçlü ekonomi kentlerinden olan Bursa'nın ülke ekonomisine kazandırdıklarını sadece rakamlarla izah etmek komik olacaktır. Bilindiği üzere Bursa, hem AK Parti'nin hemde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kalesi konumunda. Lakin, iktidarın kalesi konumunda olan Bursa'nın hızlı treni olmadığı gibi havalimanı da yeterli ölçüde hizmet üretemiyor! Ve yine Bursa'dan İstanbul'a gitmek istediğinizde ödediğiniz otoyol ile köprü fiyatları çok yüksek! Ki, deniz taşımacılığını yazmıyorum bile...
Bursa'da veya İstanbul'da oturan aile fertleri birbirlerini ağır ulaşım ve köprü ile otoyol maliyetleri nedeniyle aylarca göremeyebiliyorlar! Her ne kadar bir kesim; akaryakıt zamlarının Bursa trafiğini hafiflettiğini ileri sürüyor olsa bile, görmekteyiz ki; Bursa'nın ulaşımı ulaştırmıyor! Anlayacağınız metro ve hızlı trenden çok önce, bize ulaştırabilen yollar gerekiyor. Öyle ki, olası bir deprem'de Bursa'da hayat kurtarmak ne kadar süre alacak sorusunun cevabını Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu'ndan duymayı çok isterim!
Hayallere ve umutlara hepimizin ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a oy veren bir vatandaş olarak, Bursa'da olası bir sel afetini ve yine beraberinde baraj taşkınını kaldırabilecek altyapı var mıdır sorusunun da çok değerli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin payitaht kenti olan iktidarın kalesi Bursa'nın ulaşım ve altyapı konusunda hak ettiği hizmetleri almadığına inananlardanım. Ki, Bursa; AK Parti ve MHP'ye toplamda 13 Milletvekili ile yani yüzde 60'dan fazla oy oranı ile tam destek vermiş büyük bir şehir!
Türkiye gibi Bursa'nında üst yapısı sağlam. Kabul etmeliyiz ki Bursa, kendisine değer katan bürokratlar ve siyasiler tarafından yönetiliyor. Her ne kadar siyasi kimlikli yerel yöneticilerin çevresi ile Bursa arasında ciddi kan uyuşmazlıkları yaşanıyor olunsa bile, Bursa için canla başla çalışan bir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu samimiyetle ifade etmemiz gerekiyor. Elbette Sayın Alinur Aktaş'ın çalışmaları kadar Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın başarılı kent yönetimi ve ilçeler arası koordinasyonu da burada önemlilik arz ediyor. Ankara'nın tüm imkanlarını Bakanlıklar kanalı ile Bursa'ya kazandıran Vali Yakup Canbolat, sorunsuz bir pandemi süreci yaşanmasını sağladı. Yine Gaziantep ve Isparta başta olmak üzere çoğu şehirde elektrik ve ulaşım sorunları yaşanırken, Bursa'da ulaşım ve elektrik kesintileri yaşanmadı. Yaşanan aksaklıklar ise, çok kısa sürelerde gerçekleşen müdahaler ile çözüldü.
Elbette Bursa'nın gerçeklerini bilen ve yine bu gerçekler ışığında kenti doğru okuduğu kadar ilmek ilmek dokuyan AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ve ekibini de unutmamak gerekiyor. Her ne kadar birileri bol keseden vuruyor olsa bile, Gürkan ve ekibi 1 yıl kadar kısa bir sürede kenti istenilen seviyelere taşıdı. Elbette Sayın Bakanımız Adil Karaismailoğlu'nun ziyaretleri siyaset ve bürokrasi açısından çok değerli. Kestel'den Mudanya'ya uzanan gidiş geliş yolu maalesef artık Bursa'ya yetmiyor! Sayın Bakan'dan burası için acil çözüm ve bütçe beklediğimizi net olarak ifade etmekte fayda görüyorum. Yine, ilgili bakanlıklar ile ortak bir Bursa toplantısı gerçekleştirilmesi şart. Türkiye'ye yeten Bursa maalesef kendisine yetmiyor! Sanayi bölgelerinin istihdam yükü ve Yıldırım ile Nilüfer arasındaki çalışma trafiğinin cezasını Osmangazi ağır bir şekilde ödüyor! Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın kenti iyileştirmeye dair tüm çabaları maalesef ulaşım sorunlarına takılıyor!
Kısacası; Bursa'ya Ankara'nın acil bir şekilde "ADİL" bir yatırım bütçesi ile "ACİL" müdahalesi şart. Aksi takdirde; muhalafet ile iktidar yer değiştirebilir!