Herşeyin başı sağlık. Sağlık personeline şiddete karşı dik bir duruşu pandemi döneminde bile gösteremedik. Her ne kadar "yasa korur" ifadesi bir anlam taşıyor olsa bile, maalesef asayiş kayıtları ve istatistikler yasaların şiddeti önleyemediğini bize belgeledi. Tıp başlığı altında bugün sizlerle birçok konuyu paylaşacağım. Her ne kadar bugün "14 Mart Tıp Bayramı" olarak kutlanıyor olsa bile, maalesef sağlık başta olmak üzere birçok konu da siyaset ve bürokraside ki son durum "tıp" sessizliği...
Sorunlara yoğunlaşılan şu günlerde, siyaset ötesine geçmek istiyorum. Bursa özelinde birçok konuda ısrarla neden yetersiz kaldığımızı sorgulamak için kentimize vakit ayırmanızı rica ediyorum. Bugün Bursa maalesef göç kenti oldu. Ensar bir kent olmakla övünemediğimiz şu günlerde Bursa, muhacırların yoğunlukta olduğu bir kent. Bunu bize en iyi anlatacak kurumlar; TÜİK İl Müdürlüğü, İl Göç İdaresi ile İl Vatandaşlık ve Nüfus Müdürlüğü diyebilirim. Bu üç kurumun müdürlerini tanıyor musunuz? Bu üç kurumdan herhangi birinin ilçe müdürlerini tanıyor musunuz? Bu üç kurumun Bursa'ya dair yaptığı çalışmalar ve araştırmalar hakkında herhangi bir bilginiz var mı? Evet, bu üç kurumumuzda "tıp" modunda...
Bursa, her ne kadar Balkan şehri olarak önemli kültürel zenginlikleri içerisinde barındırdığını sürekli deklare ediyor olsa bile; yurt içi ve yurt dışı göçler nedeniyle artık büyük bir göçmen kenti. Daha da açık konuşmak gerekirse Bursa, hızla açık bir mülteci kampına dönüyor. Sanayi anlamında nitelikli personele ihtiyaç duyulan şu günlerde; Bursa'da kaç doktor ve sağlık çalışanı kamu görevinden ayrıldı? Ve yine kaç doktor ile sağlık çalışanı yurt dışında çalışmak için girişimlerde bulunuyor? Özel sektörde çalışan doktor ve sağlık çalışanlarının çalışma ile özlük hakları memnuniyet oranı nedir? Bursa'da geçen dönem muhalefetin, bu dönem iktidarın Doktor Milletvekili olduğu halde tıp konusunda binalar yapmak dışında hangi pozitif adımlar kente kazandırılmıştır? Göç yoğunluğunun en fazla hissedildiği Yıldırım, Gürsu ve Kestel ilçelerine hizmet verecek nitelikte kapsamlı bir Şehir Hastanesi taleplere rağmen neden düşünülmemektedir? Veyahut düşünülüyor ise, son durum nedir? Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, neden Bursa'yı kapsamlı bir şekilde mercek altına alamamıştır? İktidarın kalesi Bursa, neden Ankara'nın gözünde yok hükmündedir? Ki, Bursa; ödediği vergiler ve ürettiği yatırımlar ile Türkiye'nin ekonomik atar damarı değil midir?
***
İşin başı sağlık değerli okuyucularım. Cumhurbaşkanı'da olsanız, vatandaş'da olsanız, turist'te olsanız; işin başı sağlık. Peki, Bursa ne kadar sağlıklı bir kent? Soğuk kış günlerini atlatamadığımız şu günlerde, Bursa'da hangi hastalıklar ve iş kazaları ile kazarlar üst düzeyde görüldü? Bursa'nın sağlık raporu konusunda İl Sağlık Müdürlüğü nasıl bir çalışma yürüttü, yürütüyor? Bursa; çevre, şehircilik, iklim ve tıp açısından sağlıklı bir kent mi?
Son dönemde üretemediğimiz en büyük değer, sağlık. Tıp konusunda maalesef halen daha gelişmiş düzeyde ilaç sanayimiz yok! Maalesef Bursa'da tıp alanına hizmet veren bir kimya sanayi yok. Varsa da haberim yok! Bu konuda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın ilgili komite ve konseylerinde durum nedir? Bursa, neden "tıp" modunda?
Bursa'nın uzun ince coğrafyasında size Keles'i, Büyükorhan'ı veyahut İznik'i sormuyorum! Farkında mısınız? Çünkü buradaki insanlar yokluğun ve çaresizliğin gölgesinde yaşamaya maalesef alışmış insanlar. Buralarda ki hastanelerde hiç beyin cerrahı var mı? Bursa'da hava ambulansı vardır diye düşünüyorum! Peki, hava polisi var mı? Bursa, neden herşeyini Ankara'ya verdiği halde Ankara; söz konusu Bursa olduğunda hep "tıp" modunda? Bursa'nın Ankara'da ki sözde bürokratları ne iş yapıyor? Evet, ne iş yapıyor Ankara'daki o çok değerli bürokratlar! Gerçekten Bursalıların dedikleri gibi sözde bürokratlar mı?
Kısacası değerli okuyucularım; kurumların sustuğu, rakamların duyulmadığı, sokaklarında ve kurumlarında vatandaşlarının neredeyse isyan etme noktasına geldiği Bursa'da, sizi çocukluğumuza taşımak istiyorum. Ve diyorum ki; oyunun adı "tıp..."