Geçtiğimiz Cuma günü 1915 Çanakkale Köprüsü, Çanakkale'ye ve Türkiye'ye yakışır şekilde açıldı. Çanakkale Zaferi'nin 107'nci yılında Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirmek adına önemli bir proje olan 1915 Çanakkale Köprüsü, aynı zamanda Türkiye'nin yarınlarına dair hangi adımları daha hızlı atması gerektiği açısından da önemli.
Bilindiği üzere AK Parti iktidarları döneminde yapılan tüm otoban, otoyol ve köprüler yüksek ücretli. Osmangazi Köprüsü ve otoyol bağlantıları ile başlayan yüksek fiyat furyasına önce İzmir, sonrasında 1915 Çanakkale Köprüsü eklendi. Akaryakıt fiyatlarının küresel dengeler bahane edilerek önlenemediğini açıklayan AK Parti'nin, yine Türkiye'ye değer katan köprüleri özel şirketler ve yabancılar destekli yaparak çok uzun yıllar köprü ücreti ödemeye halkı mahkum etmesi; hükümetin ekonomiye dair gerçekleri öngöremediğini bize kanıtlıyor.
Tarım politikalarında yıllardır yapılan yanlışlar ve Ankara'dan Anadolu kulislerine yansıyan yolsuzluk iddialarını sümen altı eden, çoğu Bakan ve Bakanlık hakkınadaki iddiaları görmezden gelen Adalet ve Kalkınma Partisi; maalesef Türkiye'de mevcut durumda istikrarı sağlayamıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Bahçeli Devlet Bahçeli'nin tüm çabalarına rağmen Türkiye'de siyaset ülkenin yükünü kaldıramayacak boyuta geldi. Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere çoğu belediyeyi kaybeden AK Parti'nin olası genel seçimlerde iktidarı kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Öyle ki; her ne kadar AK Parti tek başına iktidar olarak lanse ediliyor olunsa bile, yüzde 50+1'i AK Parti ve MHP birlikte aldılar. Yine yanlarında olan irili ufaklı diğer particikleri yok saymak hata olur. Anlayacağınız bugün Türkiye, tek parti ve tek adam tarafından yönetilmiyor! Aksine ittifak adı altında derin bir koalisyon ile yönetiliyor, Türkiye.
***
Türkiye'nin önümüzdeki seçimlerde Bursa başta olmak üzere birçok Büyükşehir'de büyük oy kayıplarını aylar öncesinde sosyal medya hesaplarımda yazdığımda bana tek tepki Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri bürokrat Ulaş Akhan'dan gelmişti! O gün bana, davetli olduğum açılışta toplum içerisinde "sen bana selam verme kardeşim" diyen bir dönem Kaymakam bugün Genel Sekreter olan Ulaş Akhan, bugün halk nezdinde ne pozisyonda bunu halka sormak gerekiyor. Elbette mesele bürokratlar değil diyemeyiz. Ki, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bürokrasiyi yıkın" söylemlerine verdiği sessiz desteği görmezden gelmek imkansız. Bugün yerel yönetimler içerisindeki bürokratlar nedeniyle AK Parti yıkılıyor! AK Parti'yi yıkan ekonomik kriz veyahut yolsuzluklar değil! Aksine başına buyruk belediye başkanları ile belediye bürokratları diyebiliriz.
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz mini tur bana bu gerçeği doğrulattı. Eniştemin vefatı nedeniyle gittiğim İstanbul'da, bazı semtlere uğrama ve bazı dostlarla sohbet etme fırsatı buldum. Halk her ne kadar Sayın Erdoğan'a bir alternatif bulamıyor olsa bile, AK Parti'nin hem bürokrasi, hem siyaset hemde yerel yönetimlerde yaptığı ağır hatalar ve hakaretlerden bıkmış durumda.
Evet; bugün Türkiye için dev asma köprüler, savunma sanayiinde büyük yatırımlar, sağlık kompleksleri yapıyoruz. Lakin, yarın savaş olduğunda bu halk sizin için yani ülkesi ve onları yönetenler için savaşacak mı? İstifa eden tecrübeli doktorlar ile okullarından yeni mezun olmuş tecrübesiz hekimleri bir tutan Cumhurbaşkanı'na halk güvenecek mi? Halkın arasından kopmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden "Dünya Lideri" olarak başarılar elde eden AK Parti Genel Başkanı'na vatandaş saha da oy verecek mi? Ve yine kabine de hiçbir sorumluluk almayan ancak "Cumhurbaşkanı Adayımız Recep Tayyip Erdoğan" diyen Sayın Devlet Bahçeli'ye vatandaş sandıkta; enflasyon rakamlarını, işsizliği, yetmeyen memur maaşlarını ve daha ötesinde dolup taşan cezaevleri ile toplumsal kaynamayı sormayacak mı?
Türkiye, hepimizin. Bu nedenle Ankara'da oturanlar bir zahmet deri koltuklarından kalkarak çok yüksek değerdeki ithal arabaları ile halkın arasına karışsınlar. Esnaf Oda seçimleri bize iktidarın halk nezdinde değiştiğini şimdiden gösteriyor. Büyükşehirlerde yaşanan olaylar; AK Parti'nin büyük oranda oy ve güven kaybettiğini bize kanıtlıyor. Benim yazılarıma ve söylemlerime bakmayın, gidin Sayın Erdoğan ile AK Parti'ye küfür edenlere verilen bütçelere, projelere, desteklere bakın. Kısacası; belgelere bakın. Göreceksiniz ki; ben haklıyım ve Türkiye'yi halk köprüleri kurtaracak..