Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün açıkladığı yeni KDV düzenlemesi inşaat sektörü başta olmak üzere birçok sektörde tartışma konusu oldu. Rusya ile Ukrayna arasında süren "İstanbul Barış Görüşmeleri" ışığında gerçekleşen kabine toplantısı çıkışı; piyasalar da tartışmalar yaşanmasına ve beklentilerin en açık dil ile ifade edilmesine neden olan KDV düzenlemeleri, aslında iş dünyasının en güçlü tepkilerinden biri oldu.
Türkiye'nin hızla küresel güç olduğunu belgelediği bir dönemde maalesef ekonomik veriler, iç açıcı değil! Ankara'dan yansıyan bilgiler bize, asgari ücret başta olmak üzere kamu çalışanları dahil birçok çalışanın maaşlarında ciddi artışlar yaşanacağını söylüyor. 2022 yılı Temmuz ayı itibari ile gerçekleşmesi beklenen ve mevcut koşullarda maaş artışı olmaksızın piyasaların tıkanacağının aşikar olduğu bir süreçte, Türkiye; nereye gidiyor?
Rusya'nın ağır ambargolar ile önünün kapatıldığı ve küresel oyuncuların diktatatörce çıkışları nedeni ile küresel savaşın kaçınılmaz olduğu şu günlerde, Türkiye'nin gündeminde; Türk İslam coğrafyası var. Ve yine; Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile NATO'nun içi boş birer balon olduğunu tüm dünyanın gördüğü şu günlerde Türkiye, ekonomik güncelleme bekliyor.
Sanayi ve teknoloji üreten ülke olma yolunda hızla ilerleyen tarım ve hayvancılık ülkesi Türkiye, maalesef AK Parti hükümetlerinin yüksek düzeyde hatalı tarım politikaları nedeni ile bugün ciddi sorunlar yaşıyor. Akaryakıt'tan elektrik fiyatlarına, mutfak giderlerinden, üretim giderlerine, tohumdan gübreye her alanda yüzde 500'lere ulaşan zamlar nedeniyle 2022-2023 eğitim dönemi öncesi özel eğitim kurumları ardın sıra iflas açıklama yolunda alarm veriyor. Piyasaların tıkandığı, Hazine ve Maliye Bakanı'nın ise; gözlerinin parıldadığı bir dönemde herkes merakla birbirinin gözlerine bakıyor. Her ne kadar Bakanlar sokağa çıkamıyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil AK Parti'yi yönetenler vatandaşın gözlerindeki gerçeği haykıramıyor olsa bile, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde dev işten çıkarmalar ile yüzleşmek kaçınılmaz diyebiliriz.
Vergi affı yerine faiz ile yapılandırmayı kendisine çözüm olarak belirleyen AK Parti hükümetlerinin artık taşın altına ellerinden öte gövdesini koyma vakti geldi diyebiliriz. Yüksek üretim giderleri, istihdam maliyetlerindeki artış ve inşaat sektörünün imalat yapamadığı gerçeği ışığında beklenen Marmara depremi karşısında piyasalar ekonomik güncelleme bekliyor. Ve yine beraberinde dolup taşan cezaevlerinde isyanlar çıkması an meselesi.
Son verilere göre vergilerin yüzde 80 oranında ödenemediği Türkiye'de, hükümetin mali, idari ve adli af ile toplumsal barış sağlamaktan başka çıkışı yok diyebiliriz. Dünya'nın gerçekleri, Türkiye'nin komşularında yaşanan askeri hareketlilikler ve yine Anadolu içerisinde yürütülen casusluk faaliyetleri bize, 2022 yılının ikinci çeyreğinin hayırlar getirmeyeceğini gösteriyor.
Türkiye'nin küresel güç olma gerçekliğini daha ileri düzeyde kabullendirmesi ve sürdürülebilir siyasi istikrarın sağlanması için; FETÖ başta olmak üzere tüm dış destekli yapılara ciddi operasyonlar yapılması elzem bir dönemden geçiyoruz. Öyle ki, geldiğimiz noktada görüyoruz ki; hükümet, bürokrasi ve yerel yönetim başarısızlıkları ile bazı meslek gruplarının sosyal grev çıkmazı ışığında erkene seçime doğru yuvarlanıyor...