Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru ifade edilemiyor!

Türkiye'nin 5 şehit verdiği günün akşamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; TRT ortak yayınında iktidara yakın gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyük bir bölümünü takip etme fırsatı bulduğum programda, öncelikle ifade etmek isterim ki; meslektaşlarımın tamamının gazetecilik ötesinde alenen hükümet ve Sayın Erdoğan lehine sorular sormalarını doğru bulmuyorum. Kurgu niteliğinde olan bu tür programlar, vatandaş nezdinde de kabul görmediği gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da kitle yönetimi algısına zarar veriyor! Yine TRT tarafından belgesel adı altında birçok kısa süreli video çalışmanın Sayın Erdoğan'ın konuşma aralarında lanse edilmesi bir gazetecilik veya televizyonculuk başarısı değil, aksine mesleki açıdan yandaş denilecek bir tarafgirlik oluşturuyor. Bu hem TRT'nin güvenirliliğine hemde Sayın Erdoğan'ın samimiyetine gölge düşürüyor. Oysa; vatandaşlarımız sosyal medyalarda zaten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik görüş ve önerilerini kendilerince ifade edebiliyorken, onların içerisinden gelen sorular ile süreç yönetilmiş olsaydı daha faydalı ve tarafsız bir program meydana getirilmiş olacaktı. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı; Çankaya Köşkü'nde yaklaşık1 saat 45 dakika konuk eden TRT kadroları, özel yayında aslında bir nevi hükümet propagandası yaparak, sadece pozitif konu başlıklarına yönelik soruları kullanarak, Cumhurbaşkanlığı ile vatandaş arasında bir halkla ilişkiler süreci yönettiler diyebiliriz. Ve bu hareketle, vatandaşın merak ettiği onlarca soru yerine Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın birçok defa birçok mecrada defaaten ifade ettiği konuların tekrar ettirildiği programı; AK Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın Recp Tayyip Erdoğan adına faydalı bulmadığımı ifade edebilirim. TRT ortak yayını bize bir kere daha gösterdi ki; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve AK Parti Genel Merkezi, merhum Erol Olçok'un vizyonun çok gerisinde bir noktada! Her ne kadar Bursa'da bu konuda net bir şikayet ile karşılaşmıyor olsak bile, Çanakkale başta olmak üzere birçok şehirde; AK Parti İl Başkanlarının ve İlçe Başkanlarının telefonlarına çıkmadığı bir dönemde, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın hem AK Parti tabanına hemde vatandaşa etki edemediği bir ortak yayın izledik. Tahıl zirvesi ile büyük bir başarıya imza atan Sayın Erdoğan, Tahran zirvesi sonrası gerçekleştirdiği üçlü zirve başarısını perçinlemişken ve yine Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir'de dev bir meydan mitingi yapmışken; TRT ortak yayını ile Sayın Erdoğan'ı sahaya sürmek akla zarar bir taktikti! Türkiye'nin uluslararası platformlarda üst üste elde ettiği başarılara rağmen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın; hem AK Parti hemde üst düzey bürokraside doğru ifade edilemediğini görmek üzüntü verici. Türkiye'nin önceliğinin ekonomi olduğu, yerel yönetimlerin başarısız iletişim yöntemleri nedeniyle vatandaş ile AK Parti arasındaki mesafenin uçuruma dönüştüğü, İYİ Parti ve CHP'nin Bursa başta olmak üzere birçok büyük şehirde adeta iktidara koştuğu bir dönemde, vatandaşın AK Parti'ye oy vermesinin tek gerekçesi olan Sayın Erdoğan; doğru ve etkili bir dil ile ifade edilemiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile halk arasında doğru kitle iletişim süreçleri uygulanamıyor! Buradaki en temel neden ise; sahadan ve halktan kopuk bir Profesör tarafından yönetilen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın, İl ve Bölge temsilcilerininde kendilerine tahsis edilmiş adeta saray niteliğindeki lüks kamu kurumlarındaki makamlarından ayrılmıyor oluşu diyebiliriz. Anlayacağınız baş nereye dönerse, gövde de oraya döndüğü için kimse Sayın Erdoğan ile halk arasındaki derin uçurumu göremiyor veyahut görmek istemiyor! Kısaca ifade etmek gerekirse; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halk ile arasına kendi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı üzerinden uçurumlar açmışta haberi yok! Çok net bir dille ve her defasında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ilk oyu dahil hep oy verdiğini ifade eden bir gazeteci ve vatandaş olarak ifade etmeliyim ki; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nı ben daha iyi yönetirim! Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyetini halkla buluşturamayan, Sayın Emine Erdoğan'ın annelik öznesini yetimlerle buluşturamayan, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın alınterine verdiği değeri ve her fırsatta ifade ettiği samimiyeti işçiler ve işverenlerle buluşturamayanlar nedeniyle; AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan, olmak yada olmamak arasında ince bir çizgide çok yüksekten yürüyor! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yorgunluğuna bir kere daha şahit olduğumuz TRT ortak yayını bize gösterdi ki; sine-i millete dönmek şart! Türkiye'nin son 20 yılda elde ettiği tüm kazanımlar, son 20 ay içerisinde adeta çarçur ediliyor. Büyükşehir belediyeleri eliyle yapılan hatalar nedeniyle AK Parti'nin onlarca büyükşehir ve İl, İlçe belediyesi kaybettiğinin aşikar olduğu bir dönemde; daha fazla hata yapmamak için ifade ettiğimiz pozitif eleştirilere kulak verilmesi şart. Dün, bire bir yaşadığım örnekte olduğu gibi, 0312 numaralı hatlar üzerinden aranan vatandaşlar; Büyükşehir Belediye Başkanına, İlçe Belediye Başkanına ve Belediye Meclis Üyelerine yönelik serzenişlerini ifade ediyorlar. Hatta "AK Parti'ye oy verir misiniz" diye sorulduğunda; çok enterasan cevaplar veriyorlar! Saha bize gösteriyor ki; seçmenin önüne gelecek sandıktan, 7 Haziran'dan daha vahim bir tablo ortaya çıkacak! Ve sanırım 2024 yerel yönetim seçimleri ile birlikte Türkiye, genel seçimleri de yeniden yapmak mecburiyetinde kalacak...
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2022 - Salı
Ömer Küçükkaya

Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru ifade edilemiyor!

Türkiye'nin 5 şehit verdiği günün akşamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; TRT ortak yayınında iktidara yakın gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyük bir bölümünü takip etme fırsatı bulduğum programda, öncelikle ifade etmek isterim ki; meslektaşlarımın tamamının gazetecilik ötesinde alenen hükümet ve Sayın Erdoğan lehine sorular sormalarını doğru bulmuyorum.

Kurgu niteliğinde olan bu tür programlar, vatandaş nezdinde de kabul görmediği gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da kitle yönetimi algısına zarar veriyor! Yine TRT tarafından belgesel adı altında birçok kısa süreli video çalışmanın Sayın Erdoğan'ın konuşma aralarında lanse edilmesi bir gazetecilik veya televizyonculuk başarısı değil, aksine mesleki açıdan yandaş denilecek bir tarafgirlik oluşturuyor. Bu hem TRT'nin güvenirliliğine hemde Sayın Erdoğan'ın samimiyetine gölge düşürüyor.

Oysa; vatandaşlarımız sosyal medyalarda zaten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik görüş ve önerilerini kendilerince ifade edebiliyorken, onların içerisinden gelen sorular ile süreç yönetilmiş olsaydı daha faydalı ve tarafsız bir program meydana getirilmiş olacaktı. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı; Çankaya Köşkü'nde yaklaşık1 saat 45 dakika konuk eden TRT kadroları, özel yayında aslında bir nevi hükümet propagandası yaparak, sadece pozitif konu başlıklarına yönelik soruları kullanarak, Cumhurbaşkanlığı ile vatandaş arasında bir halkla ilişkiler süreci yönettiler diyebiliriz. Ve bu hareketle, vatandaşın merak ettiği onlarca soru yerine Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın birçok defa birçok mecrada defaaten ifade ettiği konuların tekrar ettirildiği programı; AK Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın Recp Tayyip Erdoğan adına faydalı bulmadığımı ifade edebilirim. TRT ortak yayını bize bir kere daha gösterdi ki; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve AK Parti Genel Merkezi, merhum Erol Olçok'un vizyonun çok gerisinde bir noktada!

Her ne kadar Bursa'da bu konuda net bir şikayet ile karşılaşmıyor olsak bile, Çanakkale başta olmak üzere birçok şehirde; AK Parti İl Başkanlarının ve İlçe Başkanlarının telefonlarına çıkmadığı bir dönemde, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın hem AK Parti tabanına hemde vatandaşa etki edemediği bir ortak yayın izledik. Tahıl zirvesi ile büyük bir başarıya imza atan Sayın Erdoğan, Tahran zirvesi sonrası gerçekleştirdiği üçlü zirve başarısını perçinlemişken ve yine Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir'de dev bir meydan mitingi yapmışken; TRT ortak yayını ile Sayın Erdoğan'ı sahaya sürmek akla zarar bir taktikti!

Türkiye'nin uluslararası platformlarda üst üste elde ettiği başarılara rağmen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın; hem AK Parti hemde üst düzey bürokraside doğru ifade edilemediğini görmek üzüntü verici. Türkiye'nin önceliğinin ekonomi olduğu, yerel yönetimlerin başarısız iletişim yöntemleri nedeniyle vatandaş ile AK Parti arasındaki mesafenin uçuruma dönüştüğü, İYİ Parti ve CHP'nin Bursa başta olmak üzere birçok büyük şehirde adeta iktidara koştuğu bir dönemde, vatandaşın AK Parti'ye oy vermesinin tek gerekçesi olan Sayın Erdoğan; doğru ve etkili bir dil ile ifade edilemiyor.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile halk arasında doğru kitle iletişim süreçleri uygulanamıyor! Buradaki en temel neden ise; sahadan ve halktan kopuk bir Profesör tarafından yönetilen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın, İl ve Bölge temsilcilerininde kendilerine tahsis edilmiş adeta saray niteliğindeki lüks kamu kurumlarındaki makamlarından ayrılmıyor oluşu diyebiliriz.

Anlayacağınız baş nereye dönerse, gövde de oraya döndüğü için kimse Sayın Erdoğan ile halk arasındaki derin uçurumu göremiyor veyahut görmek istemiyor! Kısaca ifade etmek gerekirse; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halk ile arasına kendi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı üzerinden uçurumlar açmışta haberi yok!

Çok net bir dille ve her defasında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ilk oyu dahil hep oy verdiğini ifade eden bir gazeteci ve vatandaş olarak ifade etmeliyim ki; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nı ben daha iyi yönetirim!

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın samimiyetini halkla buluşturamayan, Sayın Emine Erdoğan'ın annelik öznesini yetimlerle buluşturamayan, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın alınterine verdiği değeri ve her fırsatta ifade ettiği samimiyeti işçiler ve işverenlerle buluşturamayanlar nedeniyle; AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan, olmak yada olmamak arasında ince bir çizgide çok yüksekten yürüyor!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yorgunluğuna bir kere daha şahit olduğumuz TRT ortak yayını bize gösterdi ki; sine-i millete dönmek şart!

Türkiye'nin son 20 yılda elde ettiği tüm kazanımlar, son 20 ay içerisinde adeta çarçur ediliyor. Büyükşehir belediyeleri eliyle yapılan hatalar nedeniyle AK Parti'nin onlarca büyükşehir ve İl, İlçe belediyesi kaybettiğinin aşikar olduğu bir dönemde; daha fazla hata yapmamak için ifade ettiğimiz pozitif eleştirilere kulak verilmesi şart. Dün, bire bir yaşadığım örnekte olduğu gibi, 0312 numaralı hatlar üzerinden aranan vatandaşlar; Büyükşehir Belediye Başkanına, İlçe Belediye Başkanına ve Belediye Meclis Üyelerine yönelik serzenişlerini ifade ediyorlar. Hatta "AK Parti'ye oy verir misiniz" diye sorulduğunda; çok enterasan cevaplar veriyorlar!

Saha bize gösteriyor ki; seçmenin önüne gelecek sandıktan, 7 Haziran'dan daha vahim bir tablo ortaya çıkacak! Ve sanırım 2024 yerel yönetim seçimleri ile birlikte Türkiye, genel seçimleri de yeniden yapmak mecburiyetinde kalacak...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.