Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde gerçekleştirdiği uluslararası ataklar, Türkiye'nin itibarının güçlenmesini sağladı. Kraliçe'nin cenazesine katılmayarak diğer ülke liderlerinden farklı bir portre çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika'da gerçekleştirdiği programlar ile Türkiye'nin yönünü belirlemiş oldu. Amerika'da park gezisi yaparak Biden başta olmak üzere küreselcilere meydan okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Evi'nde ağırladığı onlarca lider ile Türkiye'nin ekonomik ve askeri gücünü ortaya koydu.
Türkiye'nin önündeki en büyük engellerden olan NATO ve Avrupa Birliği'nin son 50 yıldır ülkeyi kaos potasından çıkarmadıklarını hepimiz bilmekteyiz. Erdoğan'ın dış güçler olarak ifade ettiği dinamiklerin köklerinin NATO ve AB ülkelerine bağlı olduğu bilinen tüm organizasyonların çabaları son 20 yıldır çöp oldu. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile son büyük kozlarını uygulayan küresel çete, Suriye ve Irak çıkmazında boğamadığı Türkiye'yi Ege'de Yunanistan ile tehdit ediyor. Türkiye'nin elde ettiği "insansız murahip güç" unsurlarının hava, kara ve deniz ortamlarında elde ettiği başarıları görmezden gelen küreselciler, Ukrayna'yı kandırdıkları gibi Yunanistan'ı kandırıp Türkiye üzerine sürme peşindeler.
Tüm bu bilindikler içerisinde gece yarısı gerçekleşen Mersin saldırısı bize gösteriyor ki; oyun daha yeni başlıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki akşam gerçekleştirdiği kabine toplantısı sonrasında Bakanların iyi çalıştığını ve performanslarını artırdıklarını gülümseyerek açıkladı. Birçok kabine üyesinin değişiminin söz konusu olduğu şu günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hesabı başka... Bilindiği üzere 29 Eylül - 2 Ekim 2022 tarihleri arasında Bursa'nın İznik ilçesinde 4'ncü Dünya Göçebe Oyunları gerçekleşecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çok sayıda Türk Cumhurbaşkanının katılım sağlaması beklenen İznik, aynı zamanda Hristiyanlar için özel anlamlar içeriyor. Anadolu'nun yurt olma sürecinde büyük planların Bizans tarafından hayata geçirildiği İznik ve akabinde Bursa'nın Osmanlı toprağı olması ile birlikte Osmanlı Devleti büyük bir ilerleme kaydederek Avrupa'nın ortasına kadar ilerlemişti. Doğu Roma'yı yıkan Türkler, Batı'ya Viyana kapılarına kadar dayanmıştı. Tüm bu tarihsel gerçeklik içerisinde Cumhuriyetin 99'ncu yaşında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İznik'ten yani Payitaht Bursa'dan önemli mesajlar verecek. Tabi ki, ilk mesaj 29 Eylül'de İznik'ten ikinci mesaj ise; 29 Ekim'de Gemlik TOGG fabrikasından verilecek.
İznik'te öne çıkması beklenen başlıklar şu şekilde; Türk Devletleri Birliği, Türk Devletleri Ordusu, Türklerin Hristiyanlar dahil hiçbir halka zulüm etmikleri vurgusu, Azınlıklar hususu, Adalet, Küresel Ticaretin önemi, Tam Bağımsızlık, Avrupa Birliği'ne alternatif AVRASYA, Türkiye Çin ve Türkiye Rusya ilişkileri, Amerika'ya karşı alınacak yeni tavır, İngiltere'nin konumu, Avrupa Türk Coğrafyası'nın geleceği ile Türk Gençliği'nin yeni nesillerle daha fazla kaynaştırılması ve son olarak Türk Cumhuriyetleri arasında ekonomik, sosyal ve teknolojik işbirliğinin Türkiye ve Türk markaları ile güçlendirilmesi...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 99'ncu yaşında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefetin tüm asılsız iddialarına rağmen ülkeyi geçmişi ile bütünleştirerek muhasır medeniyetler seviyesine taşıdığını yaşayarak görüyoruz. Hükümet içerisinde Başkanlık sistemi ile ilgili bürokratik çalışmaların hızla yerine oturması ile güç kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oluşturulması beklenen kabinede 3 yeni Bakanlığı yeniden gündeme taşıması bekleniyor. Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan göç hususununu artık Genel Müdürlük düzeyinde çözülemediğinin aşikat olduğu şu dönemde Göç Bakanlığı'nın kurulmasına kesin gözü ile bakılıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçelerinin etkin kullanılması için geniş bir genelge beklentisinin hakim olduğu Ankara'da, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın İletişim ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na çevrilmesi bekleniyor. Bu şekli ile Aile Bakanlığı'nın tek bir yapı olarak toplumun temelinde yaşanan aile kökenli sorunları çözmesinin önü açılması hedefleniyor. Yine bir iddia o ki; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kalacağı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın İletişim ve Sivil Toplumla İlişkiler Bakanlığı olarak güncelleneceği. Son dönemde yaşanan orman yangınları nedeniyle ciddi sorunlar ortaya çıkması ve beraberinde hayvancılık sektörünün yaşadığı büyük sıkıntılar nedeniyle yeniden Tarım Hayvancılık ve Orman Bakanlığı'na dönüş yapılacağı da gelen bilgiler arasında yer alıyor.
Türkiye'nin önündeki engelleri sırasıyla aşması için Adalet, Ekonomi ve Göç başlıklarındaki sorunlarını çözmesi şart. Adalet Bakanlığı'ndan ciddi bir af beklentisi oluşmasına rağmen artan suç oranları ve uyuşturucu başta olmak üzere toplumsal suçların artması, nitelikli suç türlerinin oluşması, göç ve toplumsal olaylar merkezli değişen suç türleri nedeni ile önümüzdeki süreçte bir AF öngörmek zor gibi görünüyor. Göç konusunda Türkiye her ne kadar Suriye sınırındaki insani göçü engelleyemiyor olsa bile, Rusya'dan gelen ve İran'dan gelmesi beklenen göçe toplumun kayıtsız kaldığını görmekteyiz. Ekonomi ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm çıkışları aslında Adli, İdari ve Mali AF gerçeğine takılıyor.
Muhtemelen 2023 yılında geniş kapsamlı bir AF mümkün. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi halinde Türkiye'nin yüzüncü yaşında "Toplumsal Uzlaşı" adı altında dev bir AF ile revize edilmesi planlanıyor.
Tüm bu gerçekler ışığında görmekteyiz ki; Türkiye, ulusal güç olmayı başarmış, bölgesel hakimiyetlere sahip, küresel bir güç. Bu şekli ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Akdeniz ve Ege merkezli hedeflerini doğru okuyarak, Afrika ve Avrupa ataklarını desteklemeli, Asya'dan Afrika ve Avrupa'ya hatta Amerika Birleşik Devletleri'ne uzanan Türk Birliği hedefini güçlendirmeliyiz.