Anadolu, kadim medeniyetlerin beşiği olduğu kadar gelecek yüzyılarında inşa edileceği kutsal değerleri yapısında barındırıyor. Tarih sürecinde Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve akabinde Türkiye’nin hüküm sürdüğü topraklar; 1071'den bugüne Türk toprağı, Türk vatanı…
Türkiye’nin ikinci yüzyılının inşa edileceği 2023 seçimlerinde Cumhuriyet ihtiyacını hep beraber daha fazla hissediyoruz. Yolsuzlukların arttığı ve suçun yükselişe geçtiği Türkiye'nin birçok açıdan değişime muhtaç olduğu kaçınılmaz bir gerçeklik. Peki, değişim nasıl mümkün olacak?
Türkiye’yi son 20 yıldır yöneten AK Parti iktidarı bugün kendi içerisinde dev bir çözülme yaşarken, sokakta esnaf başta olmak üzere vatandaş; kime oy vereceğini şaşırmış durumda. Kararsızlar ile karamsarlar diye şekillenen belirsiz oy bloğu yüzde 25 civarında. Ve beraberinde AK Parti'den kopan oy oranı da eşdeğer bir benzerlik gösteriyor. Yani, yüzde 25 kayıp oy!
Milletvekili seçimlerinde her ne kadar vatandaş AK Parti'de yüzde yüz civarı değişim bekliyor olsa bile parti içi dinamikler bu oranı doğrulamıyor! Yine Genel Merkez siyasileri üzerinden değerlendirdiğimizde, AK Parti'nin Milletvekili oranlarında maksimum yüzde 30'luk bir değişim bekleniyor. Yani Bursa'da 11 Milletvekili olan AK Parti'nin en fazla 4 Milletvekili değişeceğe benziyor. Ki, iki bölgeden oluşan Bursa'da ilk 5 dışındaki tüm sıralamalar arka plan yani yük alma kadroları diyebiliriz…
AK Parti'nin yönettiği Türkiye’de iktidar değişiminin mümkün olup olmadığını her ne kadar HDP belirleyecek şeklinde bir algı oluşuyor olsa bile, asıl faktör Milliyetçi kesim diyebiliriz. İşte bu sebeple iktidarın ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en yakın rakibi Cumhuriyet Halk Partisi ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde hem Milli hem de Muhafazakar açılımlar gerçekleştiriyor! Öyle ki, CHP dün kendisine her türlü lafı söyleyenleri masasında ağırlıyor hatta kapı kapı ziyaret ediyor. Daha ötesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika'ya giderek küresel bir yol haritası çiziyor…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Barolar Birliği eski Başkanı Metin Feyzioğlu'nu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Büyükelçi olarak ataması aslında AK Parti'nin derin stratejisinin tipik bir örneği. İktidarı son 20 yıldır elinde tutan AK Parti'nin seçim meydanlarında ifade ettiği klasik cümlelerden olan "birileri hayal eder AK Parti yapar" cümlesi. Bugün geldiğimiz noktada hepimiz görmekteyiz ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sandığa dair daha hiçbir kozunu kullanmadı!
Türkiye’nin 20 yıllık AK Parti iktidarı gerçekliği ötesinde, gözümüz önünde cereyan eden 20 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi ve muhalefet yenilgisini masaya yatırmamız gerekiyor.
İktidarın pandemi ve mevcut küresel ekonomik krize rağmen kaybettiği oyları hızla kendinde geri topladığı bir süreçte 6'lı masa "Cumhurbaşkanı kim olacak" sorusuna kendi içerisinde cevap bulamazken, muhalefetin hamisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Amerika'ya bir dizi temaslar için gitti. Kamuya açık ve kapalı bir çok görüşme gerçekleştirmekte olan Kılıçdaroğlu'nun bu ziyareti "Muhalefet, Amerika'dan icazet almaya mı gitti" olarak yorumlanıyor!
CHP Genel Başkanı ve Ana Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu; sosyolojik kimliği, kamu geçmişi ve defalarca Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti karşısında kaybetmesine rağmen liderliği terk etmemesi açısından önemli bir kimlik. Kuvvet noktaları, derinlikleri, küresel ilişkileri ve ötesinde Cumhuriyet Halk Partisi'ni getirdiği nokta itibariyle değerlendirdiğimizde, Kemal Kılıçdaroğlu için tam bir "sosyal mühendislik profesörü" diyebiliriz.
Türkiye’nin seçim süreci yaşadığı ve sosyal medya yasasının tartışıldığı bir dönemde Ankara'da muhalefetin ve 6'lı masanın başında değilde Amerika'da gezen adam olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamuya ve basına gizli açık görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sloganlarını değerlendirdiğimizde karşımıza şu soru çıkıyor!