Dünya, çok eksenli yeni gelişmeler ışığında barış ile savaş arasına sıkışmış durumda. Yüksek teknolojinin toplumu her alanda etkilediği bir dönemde yaşıyoruz.
Bilgisayarların; dijital teknolojilerin yaygınlaşması ile cep telefonu, saat, gözlük ve birçok farklı tasarım ile hayatımıza dahil olduğu günümüzde insan artık sadece kullanıcı.
İnsansız hava araçlarından insansız otomobiller başta olmak üzere birçok yapay zeka teknolojisi ile iç içe yaşamaya başlayan insanlık, gelecek on yıllarda insan kavramının robotlaşmış şekilleri ile de yaşamayı öğrenecek.
Türkiye'nin coğrafik koşulları içerisinde kendine mahsus jeostratejik fırsatlarını doğru değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkeye güç katarken; dost devletlere de güven aşılıyor.
Haftasonu gerçekleşmesi beklenen TOGG Gemlik Kampüsü açılış töreni ile birlikte Tükriye'de birçok şeyin değişeceği bir döneme girmiş olacağız.
Cumhuriyetin 99'ncu yaşında Türkiye, daha güçlü bir dönem yaşıyor. Pandemi koşullarını tüm ağır süreçlerine rağmen başarı ile yöneten Türkiye, bir yanda Yunanistan krizini öte yanda Ukrayna ile Rusya krizini ve hemen güneyinde yaşatılan Suriye ile Irak krizlerini barışçıl yöntemlerle çözümlemek için mücadele verirken, Kıbrıs konusunda sıfır taviz politikası ile gücünü Dünya'ya haykırıyor.
Birey kavramının kurumsallaşma ve kitleler karşısında her geçen gün anlamını yitirdiğine şahitlik olduğumuz Türkiye; artık liderleri değil, kurumsal organizasyonları önemsiyor! Demokrasi ve sivil toplumun güçlendirilmesi için tüm adımları atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni Anayasa" çıkışı ile ülkeyi özgürlükler açısından daha üst seviyelere çıkarma telaşında.
Kurumsallaşmanın ön plana çıktığı Türkiye'de, sivil toplum ilişkilerinde olduğu gibi iş dünyası ve ekonomi açısındanda "Sanayici ve İş Adamları Dernekleri" önemli bir değer. Ankara'dan aldığımız kulisler bize gösteriyor ki, ilerleyen süreçlerde ve yakın gelecekte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Sanayici ve İş Adamları Dernekleri'nin güçlendirilmesi ile daha fazla katılımcı olmaları adına önemli ataklar gerçekleştirecek.
Siyasette olduğu gibi ekonomi alanında da güçlü bir Türkiye için Sanayici ve İş Adamları Dernekleri önemli bir değer! Birçok şehirde aktif olsa bile yeterli olmayan, olamayan Oda ve Borsalar ile bağlı kuruluşlarının daha güçlü ve çok sesli projeler üretebilmesi için atılacak bu adım çok değerli.
Sanayici ve İş Adamları Dernekleri konusunda Bursa'da önemli bir değer. Bildiğim kadarı ile Bursa'da 100'den fazla bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu var. Her ne kadar son 3-5 yıldır birçoğu hem bürokrasinin hemde siyasetin ilgisizliğinden ötürü atıl kalmış olsa bile son dönemde kurulan Sanayici ve İş Adamları Dernekleri, Bursa'ya olduğu kadar Türkiye'ye de değer katacak nitelikte.
Gelişen dünya içerisinde sanayinin, teknolojinin, üretimin ve ticaretin yaygınlaştırılması ile birlikte yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi adına atılan adımları destekleyerek ve hatta çoğu zaman bu hareketlere öncü olarak değer katan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her alanda olduğu gibi bu alanda da Türkiye'ye güç katacağa benziyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun her zaman ifade ettiği, "ekonomide sivil toplum kuruluşlarımızın birlikte hareket etmesini önemsiyoruz" cümlesi bu perspektif bütünlüğünde çok değerli.
İnanıyorum ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Külliye'de alt yapısını oluşturmaya başladığı ve birkaç ay içerisinde iş dünyası ile paylaşacağı "Yerli ve Milli Ekonomiye Sivil Katılım" projesi Türkiye'nin dimaniklerini güçlendirecektir.
Türkiye'nin bu alanda daha fazla güçlenebilmesi için iş ilk başta şehirleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına yöneten Valilere ve akabinde Ticaret ve Sanayi Odaları ile Borsa Başkanlarına ve ilgili İl Müdürlerine büyük görev düşüyor. Türkiye'nin kalbi Bursa inanıyorum ki, bu alanda yine öncü olacak ve hatalarından vazgeçerek, kendisi ile bütünleşerek ülkeye tıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi güç katmaya devam edecek.
"Türkiye Yüzyılı" başlıklı yeni bir döneme girdiğimiz şu günlerde; hepimiz geçmişin kirli ve karanlık alışkanlıklarından vazgeçerek Türkiye başta olmak üzere Milletimiz ve İnsanlık için ortak akıl ve samimiyetle hareket etmeye mecburuz.