Cumhuriyet'in 99'uncu yaşında Bursa, yine payitaht olduğunu kanıtlayan dev bir buluşmaya imza atıyor.
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından üretimine başlanacak TOGG, Türkiye'nin yeni yüzyılı için hem kilit hem anahtar niteliğinde diyebiliriz.
On yıllarca Türkiye'den beyin göçü olduğunu konuşanların, son dönemde Türk Savunma Sanayi'nin küresel çapta gerçekleştirdiği teknolojik yatırımların farkında olmayanların, Türkiye Yüzyılı gerçeğini görmek istemeyenlerin alınlarını karışlayacak nitelikte olacak TOGG, aynı zamanda Türkiye'nin kalbi Bursa'da üretilecek olmasından dolayı daha bir kıymetli.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, hem kardeş ülkeler ile güçlü bağlar kurdu hemde Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya kıtalarında yeniden Türk Bayrağı'nı her alanda dalgalandıran ülke konumuna geldi. Öyle ki, Antartika kıtasında gerçekleştirilen araştırmalar ile Türkiye; gelecek yüzyılları inşa edebilecek İmparatorluk belleğine sahip olduğunu kanıtlamış oldu. Türkiye'nin yüzyıllık yaşam mücadelesinde bugün Cumhuriyet'in 99'ncu yaşını kutluyoruz.
Özgürlük ve bağımsızlık uğruna verilen onca can, ödenen onca bedel sonrasında Türkiye yeniden küllerinden doğuyor!
Bosna Hersek'ten Azerbaycan'a, Özbekistan'dan Makedonya'ya, Libya'dan Trabzon'a Bursa'dan Dünya'nın dört bir yanına yeniden doğuşun ve gücün simgesi olan Türkiye, mazlum halkların tek güvencesi. İslam sancağını yeniden zirveye diken Türkiye, sadece Selçuklu ve Osmanlı'dan gelen imparatorluk gücü ile değil aynı zamanda Türklüğün ve İslamın kültürü ve ahlakı ile bezenmiş eşsiz bir devlet olarak büyümeye devam ediyor. Elbette bu büyüme esnasında ciddi adımlar atılırken, kulak ardı edilmeyecek onlarca tehdit ve sorun ile de boğuşuyor Türkiye. Anlayacağınız Türkiye, yeniden doğuyor ama doğum fazlasıyla sancılı...
Geldiğimiz noktada siyaseten yapılan tüm hataları ve artı değerleri bir kenara bırakarak gururlanmamız gereken bir günde ısrarla tek bayrak, tek vatan, tek devlet olgusuna direnen muhalefete cevabı sandık verecek kanaatindeyiz.
Cumhuriyet, anlatıldığı veya yaşatıldığı şekli ile değil; anlatılmayan ve yaşanıldığı şekli ile değerlendirildiğinde gücünü daha fazla hissettirecektir kanaatindeyim. Öyle ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti hızla daha güçlü bir devlet haline gelirken, aynı zamanda hem nüfusu hem de toprakları ile büyümeye mecbur kalmış bir güçtür.
Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere Milli İstihbarat Teşkilatı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Teşkilatı ve Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu adını sayamadığımız onlarca kurum ve kuruluş ile Türkiye, Dünya'nın en güçlü ordusuna sahip.
Milleti olmayanların Devleti olmaz şiarı gereği Türkiye; sadece coğrafyasında yaşayanların değil aynı zamanda artık bir coğrafyası olmayanlarında devleti olmayı başarmış kadim bir Medeniyettir.
Son dönemde adını saymakta bile zorlandığımız Savunma Sanayi markalarının şarkılarda sıralandığı Türkiye; Türk Bayrağı'nın dalgalanmasından bile korkanların "Türkiye Geliyor" paniği ile birleşme telaşlarına şahit olmakta!
Türkiye'nin gücünü göç'ten aldığını bilenler olarak net bir şekilde ifade etmeliyiz ki; ayak bastığımız heryer mutlaka bizimdir!
Dünya'nın dönüşü misali 1071'den başlayan bir tarihi Türkiye'ye giydirmeye çalışanların Göbeklitepe'ye eğilip bakmalarını önemle rica ediyorum. Türkiye ve Türkler sadece bu yüzyılın değil, aslında insanlığın var oluş gerçeğidir.
Tüm bu gerçekler ışığında Türkiye'nin gücünü durdurmak isteyenlerin Anadolu'yu yeni baştan dizayn ederek, küresel çapta hayata geçirmeye çalıştıkları robotlaşma ve nüfus azaltma taktiklerini değerlendirdiğimizde; kısaca bazı konu başlıklarına değinerek yazımı tamamlamak istiyorum.
Türkiye; gücünü Millet olgusundan alan İslam sancağı ile hem ahlak hemde maneviyat açısından güçlü bir ülke. İmparatorluk gelenekleri ile sarsılmaz bir devlet bütünlüğüne sahip olan Türkiye; küresel güçler ile düşmanlarımızın ve içimizden beslenen dost görünümlü hainlerin tüm çabalarına rağmen büyümeye hiç korkmadan devam ediyor ve edecek.