Ankara'nın soğuk havasından aldığımız sıcak havadislerin ilk yansımalarını önceki gün almaya başladık. AK Parti'de beklenen İl Kadın Kolları Yönetimi açıklandı. Ağırlığını Belediye Meclis Üyelerinin oluşturduğu listenin özellikle yerel yönetimler ile Ak Parti İl Başkanlığı arasında koordinasyonu arttırması bekleniyor. Kentle daha bütünleşik bir yönetim ile Ak Parti'nin, Bursa'nın sorunlarına çözüm üretme süresi kısalacak. Ak Parti'nin başarılı İl yöneticilerinden Emel Gözükara Durmaz'ın başkanlığında şekillenen Ak Parti Bursa İl Kadın Kolları'nın yeni döneminde kentle daha bütünleşik ve ilçeler başta olmak üzere Büyükşehir dahil tüm yerel yönetimlerle başarılı bir koordinasyona imza atması bekleniyor. Bu anlamda değerlendirdiğimizde Emel Gözükara Durmaz başkanlığında yeni yönetime başarılı bir görev dönemi temenni ediyorum.
Elbette siyasette var olan değişimlerin kentte önemli kontrol noktalarında sinerjiye dönüşmesi bekleniyordu. Bu anlamda Nilüfer'de büyük bir başarısızlık yaşanmasına rağmen görevde olan yönetimin el çektirilmesi geç kalmış önemli bir karar. Ve yine İnegöl gibi güçlü bir noktayı hızla revize etmek ve var olan başarının daha hızlı bir kentsel bütünleşmeye dönüştürülmesi açısından da değişimi doğru değerlendiriyorum. Kestel'de de benzer mana da bir değişim söz konusu. Ankara'dan aldığımız kulisleri de değerlendirdiğimiz Kestel ve İnegöl'de, Belediye Başkanları ile Büyükşehir'in ortak değerlendirmesinde Ak Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ile başarılı bir maratona imza atacak yeni bir ekip kurulması bekleniyor. Osmangazi'de seçim başarılarının ötesinde saha başarıları ile de öne çıkan Ufuk Cömez'in koltuğunu koruması 'adalet tecelli etti' olarak yorumlanırken, Ali Erbay'ında Yıldırım için yapacak daha çok işi olduğunu belgeyen bir yola devam süreci ile karşı karşıyayız. Ak Parti Bursa'da değişimin yönetimler ve icraatlar nezdinde olması beklenirken, CHP'de kongre yarışında öne çıkan isim Hüseyin Akkuş. Her ne kadar İsmet Karaca'da rakip olarak sahada koşturuyor olsa bile, Akkuş'un hem medya hem de sosyal medyada başarılı bir performans sergilediğini kabul etmeliyiz.
Bursa'nın siyaset sınavı elbette hiçbir dönemde ertelenemez. Bu anlamda Ak Parti'de Ayhan Salman merkezli yürütülen yapılandırmanın kente daha fazla katma değer katacağından eminim. Bursa'nın en önemli sorunu olan hızlı tren konusunda Ankara'nın artık net bir tavır alması şart. Öyle ki, CHP yönetiminde ki Eskişehir'de yıllardır hızlı tren var! Lakin, Ak Parti yönetiminde ki Bursa'da stadyumu bile Büyükşehir Belediyesi yaptı! Tüm bu analizleri daha detaylı incelediğimizde kentin dinamiklerini doğru okuyamayan bir Ankara ile de yüzleşiyoruz. Ankara'nın Bursa Uludağ Üniversitesi'ne yıllardır aktardı bütçeleri artık Bursa Teknik Üniversitesi'ne aktarma zamanı geldi. Bursa'nın sanayi, ticaret, tarım, tarih ve turizm kenti olduğunu değerlendirdiğimizde kente dair atılacak tüm adımların öncelikle teknik adımlar olduğunu görürüz. Ve yine hem deprem bölgesi olması hem de çok sayıda binanın olası bir depremde yıkım ile karşılaşacağını değerlendirdiğimizde, Prof. Dr. Arif Karademir yönetiminde ki Bursa Teknik Üniversitesi'ni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat ziyaret ederek onurlandırması elzem diyebiliriz.
Başlığa "Bursa'nın gündemi Ekonomi" cümlesini vurduk. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın Bursa Valisi Yakup Canbolat eşliğinde kent ve ekonomi adına buluşmaları fazlasıyla değerli. Bursa'dan uzun zamandır uzak kalan ama Bursa'nın ihracat gücünü misliyle arttıran İbrahim Burkay'ın son dönem kente dokunuşlarının mesajını iyi okumak lazım. Özellikle Bursaspor konusunda Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın birleştirici çabalarını önemsiyorum. Timsah'ın zor dönemlerinde görevi üstlenen Mesut Mestan'ın artık sahaya inmesi ve taraftar ile yürümesi için doğru zaman geldi diyebiliriz.
***
Bursa'nın ekonomik anlamda nefes alması için işsizlik oranlarının aşağı çekilmesi şart. Ankara'nın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mart ayına girmeden çok sağlam bir ekonomik reforma imza atması gerekiyor. Eğer yapılacak vergi yapılandırmaları, KKB başta olmak üzere bankacılık ve finans düzenlemeleri Nisan ya da Mayıs ayına kalacak olursa siyaset karışır. Bir yaz dönemini daha kazanca dönüştüremeyen ticaret ve sanayi kenti Bursa'nın erken seçim çıkışını hiçbir liderin ve siyasi partinin durdurabilme imkanı olmaz! Bu anlamda esnaf başta olmak üzere iş dünyasını ve işçileri çok iyi duyacak bir Cumhur İttifakına ihtiyaç var. Ankara'nın Bursa'ya hızlıca liman, hızlı tren ve ulaşımı ferahlatacak alternatif projeler ile gelmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin Bursa'yı deprem öncelikli de değerlendirmesi şart. Öyle ki, Elazığ'dan 10 günde çıkamayan Bakanların Bursa'da olası bir depremde aylarca mahsur kalması kaçınılmaz. Bursa'nın ekonomisini güçlendirecek adımlar için Kabine üyelerinin 2020 Şubat ayını çok iyi değerlendirmesi ve kente ziyaretleri hızlandırmasında fayda var. Ve yine yerel yöneticilerinde artık Ankara ile ilişkileri güçlendirmesi şart. Ne demiş büyükler, ağlamayan bebeğe mama vermezler!