Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Meydanlar ve Şehirler ne anlatıyor?

Türkiye’nin ötesinde Avrupa ve Amerika ile çok sayıda ülkenin yakından takip ettiği 14 Mayıs seçimleri; ekonomik, sosyal, askeri ve jeopolitik açıdan olduğu kadar, uluslararası dengeler açısından da çok değerli… Türkiye’yi 21 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; tarımdan sanayiye, teknolojiden kentsel dönüşüme, küçük esnaftan tüketiciye birçok alanda ortaya çıkardığı farkındalıklarla ülkenin onlarca yıl ilerlemesini sağladı. Uzay teknolojileri açısından devrim sayılabilecek adımların atıldığı Türkiye, bugün hava başta olmak üzere savunma sanayi alanında Dünya’da ilk 15’de yer alıyor. Hızlı Tren hatları ile ulaşımın Ankara, İstanbul merkezli başladığı ve akabinde Eskişehir’den Sivas’a varıncaya kadar geniş bir ulaşım ağının kurulduğu Türkiye’de, her şehirde havalimanları ve tam donanımlı sağlık kuruluşları ile şehir hastaneleri kuruldu. Otobanlar, otoyollar, tren hatları ve limanlar ile organize sanayi bölgeleri ve hızla dönüşen şehirleri saymıyorum bile… Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye’de inşa ettiği her yapı ile hayalleri gerçekleştirirken, aynı zamanda imkânsız denilen birçok sorunu da çözdü. Başörtüsü başta olmak üzere eğitimi ülkenin tamamında ileri teknoloji ile buluşturan Recep Tayyip Erdoğan; engelliler başta olmak üzere emekliler ile yaşlılarında hem gelir hem de bakımları ile ilgili yüzyıllık değişimlere imza attı. Takvimlerin hızla yaklaştığı 14 Mayıs seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi’ni meydanlarda ve şehirlerde karşılaştırdığımızda görmekteyiz ki; Erdoğan’ın olmadığı bir AK Parti mümkün değil! Türkiye’de “Recep Tayyip Erdoğan değişsin” diyenlerle, “AK Parti gitsin” diyenleri 21 yıllık kalkınma süreçleri içerisinde değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; yapılanları anlatamayan bir Adalet ve Kalkınma Partisi ile yapılanları kavrayamayan bir güruh var! Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kalesi Bursa, bilindiği üzere son yerel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün hatırına iktidarın elinde kaldı… Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki; ne AK Parti ne de Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’nın bu güçlü ve kutlu direnişinin farkında bile değil! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli olarak Türkiye’yi kalkındırma hamlelerinin kalesi olarak İstanbul’u işaret ediyor olması ve yine Bursa’nın onlarca yıldır iktidara verdiği tüm desteklere rağmen hak ettiklerini alamamış olması, vatandaş için en önemli iki kriter… Seçim sürecinde Bursa’yı merkeze alarak yürüttüğüm saha çalışmalarımda; Çanakkale’yi bizzat ziyaret ederek İzmir’i ise, içerideki haber kaynaklarımla sentezleyerek çözümlemeye çalıştım. Yine İstanbul ve Eskişehir’e 3’er günlük ziyaretler gerçekleştirerek vatandaşın, sokağın ve meydanların nabzını tutmaya çalıştım. Ve tüm bu etkinlikleri son 15 günlük takvim içerisinde gerçekleştirdim. Görmekteyiz ki; AK Parti, tüm şehirlerde yok olma seviyesinde büyük bir gerileme içerisinde! Teşkilatlar ile mahalle başkanlarının, İl Başkanları ile Belediye Başkanlarının, Milletvekilleri ile Muhtarların bile temasının kalmadığı AK Parti, sandıktan umut ettiği oy oranı ile çıkamayabilir… AK Parti’nin meydan performanslarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saha ve ülke performansı olarak değerlendirdiğimizde: Eskişehir’de; içi boş AK Parti seçim ofisleri ile karşılaşırken, birçok caddede Cumhuriyet Halk Partisi hatta ötesinde Türkiye İşçi Partisi ile Sol Parti ve TKP ile Sinan Oğan taraftarlarının sokak etkinlerini gözlemledim. Eskişehir’de hafızalardan bile silinme noktasına gelen AK Parti’nin Milletvekili Adaylarını, ne gençler ne de ihtiyarlar tanımıyor bile… Çanakkale’de; yoğunluklu bir Türkiye İşçi Partisi eğilimi gözlemlerken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanında Rıdvan Uz ile sahada etkin bir İYİ Parti gördüğümü ifade etmeliyim. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti’nin aksine, İYİ Parti ile Sinan Oğan; Çanakkale’de en çok göze çarpan isimler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çanakkale mitinginin il dışından taşıma yoğunluklu olduğunu ifade eden halkın genel tercihi, Muharrem İnce diyebiliriz. İzmir’de, doğu ve güneydoğu derneklerinin çoğunun AK Parti ve Erdoğan ötesinde bir refleks içerisine girdiğini ifade etmek doğru değil! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere CHP Milletvekillerinin sivil toplum kuruluşlarının sorunlarını çözmede yetersiz kalmaları Kılıçdaroğlu’nun en büyük oy kaybettiği nokta! İzmir’in artık iyiden iyiye çöp ve kanalizasyon kokması, herkesin korku ile beklediği depreme rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e dair somut çözüm önerileri ile vatandaşa yönelmemesi, burada hem Erdoğan’ın hem de Muharrem İnce’nin elini güçlendiriyor. Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir, bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na da İstanbul ve Ankara’nın verdiği desteği vermedi! İstanbul’da ağırlıklı olarak Türkiye İşçi Partisi’nin güçlendiğini ifade edebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi olarak nitelendirilen birçok ilçede TİP güç kazanırken, Fatih gibi muhafazakâr kesimin güçlü olduğu bölgelerde Yeniden Refah Partisi’ne teveccüh çok fazla diyebilirim. Elbette İstanbul’da ağırlıklı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan isimlerine denk geldiğimi belirtmekte fayda var. Yine bazı bölgelerde; Memleket Partisi varlık göstermeye çalışırken, Sinan Oğan’ın İstanbul’da sürpriz sonuçlar alarak herkesi şaşırtacağını ifade edebiliriz. Bursa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün çiçeği… Eskişehir’de olmam sebebiyle, Sanayi ve Teknoloji Bakanı AK Parti Bursa Milletvekili Adayı Mustafa Varank’ın basın davetine iştirak edemedim. Zaten kendileri de TOGG ana merkezli tüm Bursa basının yoğunluklu katıldığı bir buluşma gerçekleştirmişler. Varank’a teveccüh sempatik kişiliğinden ötürü çok fazla olmasına karşın Bursa; Varank konusunda temkinli! Bilindiği üzere Bursa’dan ne Bakanlar ne Başbakan Yardımcıları geldi, geçti! Bursa; kendisinden olmayan, içerisinden gelmeyen, kendisi ile gülüp ağlamayan siyasetçileri ithal aday olarak değerlendiriyor… Bursa’da hak ettiği yerden aday gösterilmeyen bir isim; Avukat Mustafa Yavuz! Sahalarda göremediğimiz Milletvekili Osman Mesten’in yerine Yıldırım ve Keles başta olmak üzere Bursa 2’nci Bölge’de çalışırken, seçim bölgesi olan Osmangazi’nin en güçlü oy depolarına uğramamış, uğrayamamış bir isim. Yine AK Parti’nin Bursa 4’ncü sıradan yeniden aday gösterdiği Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in de şehirde görülmediğini gözlemleniyoruz. Ki, Milletvekili Atilla Ödünç’ün aday gösterilmemesine rağmen hınca hınç saha çalışmasını tebrik etmemek imkânsız… AK Parti’nin boş bıraktığı her mahalleyi, CHP’nin Saadet Partili Bursa Milletvekili Adayı İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca geniş kitleler ile ziyaret ediyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’da hiç yeterli olmayan bir seçim süreci yürüttüğünü ifade edebiliriz. AK Parti Bursa’dan 12 Milletvekili çıkarma hayalleri kurarken, CHP’nin Bursa’dan 4+4 Milletvekili ile 8 Milletvekili çıkarması mümkün. Ve yine sahayı sessizce tarayan HDP, Bursa’dan 1+1 olmak üzere 2 Milletvekili çıkarabilir. Her ne kadar Bursa’da seçime 1 hafta sahaya nokta açılışlar ile inen Fuat Alpaslan ve Müfit Aydın’ın seçim ofisi açılışları kalabalık görünüyor olsa bile, AK Parti’ye teveccüh şehrin genelinde bu yönde değil! Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gözlemlerime göre rehavet içerisinde olduğu bir Bursa görmekteyim. Bursa’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyları eşit diyemeyiz! Ancak yine Bursa’da; Muharrem İnce ile Sinan Oğan, yok da diyemeyiz! Cumhuriyet Halk Partisi; iyi çıkış yakaladığı seçim sürecini, İl Başkanı Avukat Turgut Özkan’ı terk ederek eksiye düşürdü. Bursa’da 5+5 olmak üzere 10 Milletvekili çıkarmasına kesin gözü ile bakılan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu; kendi Belediye Başkanlarının kurbanı oldu… Tıpkı, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile İl ve İlçe yöneticilerinin hatalarının ve kindarlıklarının kurbanı olduğu gibi! Evet, İstanbul mitingi ile yeri göğü inleten bir Recep Tayyip Erdoğan var! Ancak, yine Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sevdiği halde AK Parti’nin ve Belediye Başkanlarının ağır baskıları altında Adalet’e olan güvenini kaybeden yüz binler var! İşte tam da burada bunu Bursa ile özdeştirdiğimizde görüyoruz ki; Yeniden Refah Partisi 2’nci Bölge’de, Milliyetçi Hareket Partisi ise; 1’nci Bölgede AK Parti’nin oylarını alarak Milletvekili sayılarını güçlendirecek. Çok uzatmadan ifade edecek olursak eğer; ana kriterler ile değerlendirdiğimiz meydanlar ve şehirler bize şunları anlatıyor: Vatandaş, sosyoekonomik durumunun her geçen gün kötüye gitmesinden ve iktidar aleyhine dolaşan sosyal medya yayınlarından muhalefet lehine etkileniyor. Muhalefete dair iddia edilen; terör örgütleri ve yurtdışı devletlerle olan yakın ilişkiler hususu Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin oyunu eksiye çekerken, Deva Partisi başta olmak üzere Saadet ve Gelecek Partilerinin tabanlarının da CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na oy vermesi beklenmiyor! Yine bu partilerin adayları nedeniyle CHP’nin de kendi tabanından oy alamaması durumu söz konusu. Hem iktidar hem de muhalefet; Büyükşehir Belediye Başkanları ile bir kısım İlçe Belediye Başkanlarından ötürü ciddi oy kaybı yaşarken, listeler hususu Milletvekili makamının etkisiz olarak görülmesi nedeniyle iktidar kanadında sorun olmaktan çıktı! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylem ve icraatları ile güçlendiği, mitinglerle gücüne güç kattığını gözlemlerken, rakipleri için benzer bir durum söz konusu değil. Kısacası; 14 Mayıs seçimleri yaklaştıkça her geçen gün kafalardaki soru işaretlerinin dağılıp tarafların belirginleşmesi beklenirken, aksine vatandaşın kafası her geçen gün karışıyor. Toplum açısından en değerli bulgu ise; 14 Mayıs seçimlerinin yüksek katılımlı olacağı diyebiliriz.
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2023 - Pazartesi
Ömer Küçükkaya

Meydanlar ve Şehirler ne anlatıyor?

Türkiye’nin ötesinde Avrupa ve Amerika ile çok sayıda ülkenin yakından takip ettiği 14 Mayıs seçimleri; ekonomik, sosyal, askeri ve jeopolitik açıdan olduğu kadar, uluslararası dengeler açısından da çok değerli…

Türkiye’yi 21 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; tarımdan sanayiye, teknolojiden kentsel dönüşüme, küçük esnaftan tüketiciye birçok alanda ortaya çıkardığı farkındalıklarla ülkenin onlarca yıl ilerlemesini sağladı. Uzay teknolojileri açısından devrim sayılabilecek adımların atıldığı Türkiye, bugün hava başta olmak üzere savunma sanayi alanında Dünya’da ilk 15’de yer alıyor.

Hızlı Tren hatları ile ulaşımın Ankara, İstanbul merkezli başladığı ve akabinde Eskişehir’den Sivas’a varıncaya kadar geniş bir ulaşım ağının kurulduğu Türkiye’de, her şehirde havalimanları ve tam donanımlı sağlık kuruluşları ile şehir hastaneleri kuruldu. Otobanlar, otoyollar, tren hatları ve limanlar ile organize sanayi bölgeleri ve hızla dönüşen şehirleri saymıyorum bile…

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye’de inşa ettiği her yapı ile hayalleri gerçekleştirirken, aynı zamanda imkânsız denilen birçok sorunu da çözdü. Başörtüsü başta olmak üzere eğitimi ülkenin tamamında ileri teknoloji ile buluşturan Recep Tayyip Erdoğan; engelliler başta olmak üzere emekliler ile yaşlılarında hem gelir hem de bakımları ile ilgili yüzyıllık değişimlere imza attı.

Takvimlerin hızla yaklaştığı 14 Mayıs seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi’ni meydanlarda ve şehirlerde karşılaştırdığımızda görmekteyiz ki; Erdoğan’ın olmadığı bir AK Parti mümkün değil!

Türkiye’de “Recep Tayyip Erdoğan değişsin” diyenlerle, “AK Parti gitsin” diyenleri 21 yıllık kalkınma süreçleri içerisinde değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; yapılanları anlatamayan bir Adalet ve Kalkınma Partisi ile yapılanları kavrayamayan bir güruh var!

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kalesi Bursa, bilindiği üzere son yerel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün hatırına iktidarın elinde kaldı…

Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki; ne AK Parti ne de Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’nın bu güçlü ve kutlu direnişinin farkında bile değil! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli olarak Türkiye’yi kalkındırma hamlelerinin kalesi olarak İstanbul’u işaret ediyor olması ve yine Bursa’nın onlarca yıldır iktidara verdiği tüm desteklere rağmen hak ettiklerini alamamış olması, vatandaş için en önemli iki kriter…

Seçim sürecinde Bursa’yı merkeze alarak yürüttüğüm saha çalışmalarımda; Çanakkale’yi bizzat ziyaret ederek İzmir’i ise, içerideki haber kaynaklarımla sentezleyerek çözümlemeye çalıştım. Yine İstanbul ve Eskişehir’e 3’er günlük ziyaretler gerçekleştirerek vatandaşın, sokağın ve meydanların nabzını tutmaya çalıştım. Ve tüm bu etkinlikleri son 15 günlük takvim içerisinde gerçekleştirdim.

Görmekteyiz ki; AK Parti, tüm şehirlerde yok olma seviyesinde büyük bir gerileme içerisinde! Teşkilatlar ile mahalle başkanlarının, İl Başkanları ile Belediye Başkanlarının, Milletvekilleri ile Muhtarların bile temasının kalmadığı AK Parti, sandıktan umut ettiği oy oranı ile çıkamayabilir…

AK Parti’nin meydan performanslarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saha ve ülke performansı olarak değerlendirdiğimizde: Eskişehir’de; içi boş AK Parti seçim ofisleri ile karşılaşırken, birçok caddede Cumhuriyet Halk Partisi hatta ötesinde Türkiye İşçi Partisi ile Sol Parti ve TKP ile Sinan Oğan taraftarlarının sokak etkinlerini gözlemledim. Eskişehir’de hafızalardan bile silinme noktasına gelen AK Parti’nin Milletvekili Adaylarını, ne gençler ne de ihtiyarlar tanımıyor bile…

Çanakkale’de; yoğunluklu bir Türkiye İşçi Partisi eğilimi gözlemlerken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanında Rıdvan Uz ile sahada etkin bir İYİ Parti gördüğümü ifade etmeliyim. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti’nin aksine, İYİ Parti ile Sinan Oğan; Çanakkale’de en çok göze çarpan isimler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çanakkale mitinginin il dışından taşıma yoğunluklu olduğunu ifade eden halkın genel tercihi, Muharrem İnce diyebiliriz.

İzmir’de, doğu ve güneydoğu derneklerinin çoğunun AK Parti ve Erdoğan ötesinde bir refleks içerisine girdiğini ifade etmek doğru değil!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere CHP Milletvekillerinin sivil toplum kuruluşlarının sorunlarını çözmede yetersiz kalmaları Kılıçdaroğlu’nun en büyük oy kaybettiği nokta! İzmir’in artık iyiden iyiye çöp ve kanalizasyon kokması, herkesin korku ile beklediği depreme rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e dair somut çözüm önerileri ile vatandaşa yönelmemesi, burada hem Erdoğan’ın hem de Muharrem İnce’nin elini güçlendiriyor.

Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir, bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na da İstanbul ve Ankara’nın verdiği desteği vermedi!

İstanbul’da ağırlıklı olarak Türkiye İşçi Partisi’nin güçlendiğini ifade edebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi olarak nitelendirilen birçok ilçede TİP güç kazanırken, Fatih gibi muhafazakâr kesimin güçlü olduğu bölgelerde Yeniden Refah Partisi’ne teveccüh çok fazla diyebilirim. Elbette İstanbul’da ağırlıklı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan isimlerine denk geldiğimi belirtmekte fayda var. Yine bazı bölgelerde; Memleket Partisi varlık göstermeye çalışırken, Sinan Oğan’ın İstanbul’da sürpriz sonuçlar alarak herkesi şaşırtacağını ifade edebiliriz.

Bursa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gözünün çiçeği…

Eskişehir’de olmam sebebiyle, Sanayi ve Teknoloji Bakanı AK Parti Bursa Milletvekili Adayı Mustafa Varank’ın basın davetine iştirak edemedim. Zaten kendileri de TOGG ana merkezli tüm Bursa basının yoğunluklu katıldığı bir buluşma gerçekleştirmişler. Varank’a teveccüh sempatik kişiliğinden ötürü çok fazla olmasına karşın Bursa; Varank konusunda temkinli!

Bilindiği üzere Bursa’dan ne Bakanlar ne Başbakan Yardımcıları geldi, geçti! Bursa; kendisinden olmayan, içerisinden gelmeyen, kendisi ile gülüp ağlamayan siyasetçileri ithal aday olarak değerlendiriyor…

Bursa’da hak ettiği yerden aday gösterilmeyen bir isim; Avukat Mustafa Yavuz!

Sahalarda göremediğimiz Milletvekili Osman Mesten’in yerine Yıldırım ve Keles başta olmak üzere Bursa 2’nci Bölge’de çalışırken, seçim bölgesi olan Osmangazi’nin en güçlü oy depolarına uğramamış, uğrayamamış bir isim. Yine AK Parti’nin Bursa 4’ncü sıradan yeniden aday gösterdiği Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in de şehirde görülmediğini gözlemleniyoruz. Ki, Milletvekili Atilla Ödünç’ün aday gösterilmemesine rağmen hınca hınç saha çalışmasını tebrik etmemek imkânsız…

AK Parti’nin boş bıraktığı her mahalleyi, CHP’nin Saadet Partili Bursa Milletvekili Adayı İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca geniş kitleler ile ziyaret ediyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa’da hiç yeterli olmayan bir seçim süreci yürüttüğünü ifade edebiliriz. AK Parti Bursa’dan 12 Milletvekili çıkarma hayalleri kurarken, CHP’nin Bursa’dan 4+4 Milletvekili ile 8 Milletvekili çıkarması mümkün. Ve yine sahayı sessizce tarayan HDP, Bursa’dan 1+1 olmak üzere 2 Milletvekili çıkarabilir.

Her ne kadar Bursa’da seçime 1 hafta sahaya nokta açılışlar ile inen Fuat Alpaslan ve Müfit Aydın’ın seçim ofisi açılışları kalabalık görünüyor olsa bile, AK Parti’ye teveccüh şehrin genelinde bu yönde değil!

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gözlemlerime göre rehavet içerisinde olduğu bir Bursa görmekteyim. Bursa’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyları eşit diyemeyiz! Ancak yine Bursa’da; Muharrem İnce ile Sinan Oğan, yok da diyemeyiz!

Cumhuriyet Halk Partisi; iyi çıkış yakaladığı seçim sürecini, İl Başkanı Avukat Turgut Özkan’ı terk ederek eksiye düşürdü. Bursa’da 5+5 olmak üzere 10 Milletvekili çıkarmasına kesin gözü ile bakılan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu; kendi Belediye Başkanlarının kurbanı oldu…

Tıpkı, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile İl ve İlçe yöneticilerinin hatalarının ve kindarlıklarının kurbanı olduğu gibi!

Evet, İstanbul mitingi ile yeri göğü inleten bir Recep Tayyip Erdoğan var! Ancak, yine Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sevdiği halde AK Parti’nin ve Belediye Başkanlarının ağır baskıları altında Adalet’e olan güvenini kaybeden yüz binler var! İşte tam da burada bunu Bursa ile özdeştirdiğimizde görüyoruz ki; Yeniden Refah Partisi 2’nci Bölge’de, Milliyetçi Hareket Partisi ise; 1’nci Bölgede AK Parti’nin oylarını alarak Milletvekili sayılarını güçlendirecek.

Çok uzatmadan ifade edecek olursak eğer; ana kriterler ile değerlendirdiğimiz meydanlar ve şehirler bize şunları anlatıyor:

  1. Vatandaş, sosyoekonomik durumunun her geçen gün kötüye gitmesinden ve iktidar aleyhine dolaşan sosyal medya yayınlarından muhalefet lehine etkileniyor.
  2. Muhalefete dair iddia edilen; terör örgütleri ve yurtdışı devletlerle olan yakın ilişkiler hususu Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin oyunu eksiye çekerken, Deva Partisi başta olmak üzere Saadet ve Gelecek Partilerinin tabanlarının da CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na oy vermesi beklenmiyor! Yine bu partilerin adayları nedeniyle CHP’nin de kendi tabanından oy alamaması durumu söz konusu.
  3. Hem iktidar hem de muhalefet; Büyükşehir Belediye Başkanları ile bir kısım İlçe Belediye Başkanlarından ötürü ciddi oy kaybı yaşarken, listeler hususu Milletvekili makamının etkisiz olarak görülmesi nedeniyle iktidar kanadında sorun olmaktan çıktı!
  4. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylem ve icraatları ile güçlendiği, mitinglerle gücüne güç kattığını gözlemlerken, rakipleri için benzer bir durum söz konusu değil.

Kısacası; 14 Mayıs seçimleri yaklaştıkça her geçen gün kafalardaki soru işaretlerinin dağılıp tarafların belirginleşmesi beklenirken, aksine vatandaşın kafası her geçen gün karışıyor. Toplum açısından en değerli bulgu ise; 14 Mayıs seçimlerinin yüksek katılımlı olacağı diyebiliriz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.