Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Pozitif siyaset, pozitif ekonomi!

Türkiye'nin dengelerini tek bir odak noktaya göre ayarlamak mümkün değildir. Yurt dışında ki onlarca değişkenin ötesinde yurt içinde var olan dengeleri de çok iyi düşünmek şart. Öfke, stres, yorgunluk ötesine geçen kindarlık ve ayrımcılık Türkiye'nin başarılı olmasının önünde ki en büyük ayrım. Öyle ki, dünden bugüne çok partili döneme geçişi ve çok partili dönemde kaybeden siyasi partiler ile liderleri değerlendirdiğimizde karşımıza bu kavramlar ışığında çıkan tek durum particilik olgusudur.   Siyaset, ülkenin ve kentlerin yürüme kabiliyetidir. Her ne kadar siyaset toplumun ayakları olmuş olsa bile, ayakları yürütecek asıl güç enerjidir. Ülkenin ayakları siyaset olsa bile, enerjisi ekonomidir. Eğer, pozitif ve güçlü bir ekonomi istiyorsak bizlerde bunun gereklerini kavramlarda ve kurumlarda hayata geçirmek zorundayız. Gizli ajandaların, beynin arka loplarının içinde ki zihinsel faaliyetlerin yarına dair hiçbir faydası yoktur. Bilenen zihinler bilenen toplumlara dönüşürse, yıkılan kentleri ve ülkeleri görmek çok uzun sürmez. İçimizde birçok zorlukları yaşayarak var olabilme mücadelesi veren kimine göre mülteci, kimine göre göçmen kimine göre ise, vatansız onbinlerce hatta milyonlarca insandan artık ders almalıyız. Onların gidemeyip mahkum kaldığı Anadolu, bizim yaşamak için tek şansımız. Bu anlamda hem kentleri yönetenlerin hem de siyaseti yönetenlerin daha akılcı, samimi, gözlerinde kin ve nefretten eser olmayan bakışlarla toplumu sahiplenmeleri elzem. Aksi takdirde değişmeyen tek gerçek olan değişim onları da toplumu da siyaseti de değiştirecektir. Siyaset için olmazsa olmaz olan ekonomi, ancak ve ancak güven ortamlarında kendisini önce enerjiye sonra sinerjiye ve en son kazanıma dönüştür.   ***   Önceki akşam BTSO Meclis Üyesi İş Adamı Yüksel Taşdemir'in daveti ile Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası'nın BTSO ziyaretine katılım gösterdim. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın samimi ve içten karşılamasının ve ev sahipliğinin hemşehrilerimiz üzerinde yarattığı memnuniyeti tarif edecek pek fazla cümle yok. Öyle ki, kışın soğuğunda rötar yapan uçaklarına rağmen Bursa'ya gelerek dostlarla kucaklaşmalarının keyfini izlemek gururlandırdı bizleri.     Bilindiği üzere Doğubayazıt, Türkiye'nin en önemli gümrük kentlerinden. Açıkçası Gümrük ve Ticaret kenti olmaya en müsait kentimiz olan Doğubayazıt için, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın daha sıcak ve pozitif adımlar atması şart. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası eliyle kurulan karşılıklı iletişimin hızla siyaset ile pekiştirilmesi şart. Elbette burada Ak Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi başta olmak üzere Ak Parti Bursa Milletvekillerine büyük iş düşüyor. Ve hatta Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hidayet Vahapoğlu'nunda içerisinde bulunduğu bir heyet ile Doğubayazıt'a geniş katılımlı bir ziyaret gerçekleştirilebilir. Ağrı ile Bursa arasında direkt uçuşların olmadığı kentimizde çok fazla sayıda Ağrılı ve Doğubayazıtlı iş adamı, sanayici, ticaret erbabı, doktor, avukat, mühendis ile kamu çalışanı ve bürokrat bulunuyor. İstanbul depreminin an be an yaklaştığı, Bursa'nın Doğubayazıt heyetinin BTSO'da olduğu anda bile Manisa'da ki deprem ile sallandığı bir dönemde Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu yatırımlarını tekrar gözden geçirmesi önemli.     Göç sorununu hem dışarıdan hem içeriden çözmek için Büyükşehir'lerin Mega Kent vasfına geçmesinin önüne geçmeliyiz. Ağrı, Kars, Van, Muş, Hakkari, Şırnak gibi kentlerin güçlenmesi ve gelişmesi göç başta olmak üzere birçok sorunun önününe geçecektir. Türkiye'nin daha kucaklayıcı ve ayrımcılıktan uzak bir siyaset diline hem iktidar hem muhalefet ayağında ihtiyacı var. Bu denklemde gerçekleşen ziyaretler bütününde Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Efe ile Meclis Başkanı İbrahim Sökmenci ile yönetim kurulu üyelerinin bulunduğu heyer Bursa ile Ağrı arasında ki köprünün en güçlü mihenk taşlarını oluşturuyor.     İnanıyorum ki, İnegöl Belediye Başkanlığı döneminde Doğubayazıt ile ortak bağlar kuran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş her iki kentin daha sıkı kucaklaşabilmesi ve daha fazla bütünleşebilmesi için önemli adımları bugünkü buluşmada atacaktır. Ve yine Vali Yakup Canbolat'ın Bursa ile Ağrı arasında ki kardeşlik bağlarının temellerini güçlendireceği ziyarette fazlasıya verimli geçecektir. Türkiye'nin barışın, sevginin, samimiyetin, kardeşliğin diline ihtiyacı var. Türkiye'nin doğusundan batısına, batısından doğusuna kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bugün Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası heyetinin ziyaretleri her iki kentin her iki ucun daha güçlü bağlar ile birbirine bağlanması adına önemli. İnanıyorum ki, Bursa bugünü yarınları için başarılı kılacaktır.
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2020 - Çarşamba
Ömer Küçükkaya

Pozitif siyaset, pozitif ekonomi!

Türkiye'nin dengelerini tek bir odak noktaya göre ayarlamak mümkün değildir. Yurt dışında ki onlarca değişkenin ötesinde yurt içinde var olan dengeleri de çok iyi düşünmek şart. Öfke, stres, yorgunluk ötesine geçen kindarlık ve ayrımcılık Türkiye'nin başarılı olmasının önünde ki en büyük ayrım. Öyle ki, dünden bugüne çok partili döneme geçişi ve çok partili dönemde kaybeden siyasi partiler ile liderleri değerlendirdiğimizde karşımıza bu kavramlar ışığında çıkan tek durum particilik olgusudur.

 

Siyaset, ülkenin ve kentlerin yürüme kabiliyetidir. Her ne kadar siyaset toplumun ayakları olmuş olsa bile, ayakları yürütecek asıl güç enerjidir. Ülkenin ayakları siyaset olsa bile, enerjisi ekonomidir. Eğer, pozitif ve güçlü bir ekonomi istiyorsak bizlerde bunun gereklerini kavramlarda ve kurumlarda hayata geçirmek zorundayız. Gizli ajandaların, beynin arka loplarının içinde ki zihinsel faaliyetlerin yarına dair hiçbir faydası yoktur. Bilenen zihinler bilenen toplumlara dönüşürse, yıkılan kentleri ve ülkeleri görmek çok uzun sürmez. İçimizde birçok zorlukları yaşayarak var olabilme mücadelesi veren kimine göre mülteci, kimine göre göçmen kimine göre ise, vatansız onbinlerce hatta milyonlarca insandan artık ders almalıyız. Onların gidemeyip mahkum kaldığı Anadolu, bizim yaşamak için tek şansımız. Bu anlamda hem kentleri yönetenlerin hem de siyaseti yönetenlerin daha akılcı, samimi, gözlerinde kin ve nefretten eser olmayan bakışlarla toplumu sahiplenmeleri elzem. Aksi takdirde değişmeyen tek gerçek olan değişim onları da toplumu da siyaseti de değiştirecektir. Siyaset için olmazsa olmaz olan ekonomi, ancak ve ancak güven ortamlarında kendisini önce enerjiye sonra sinerjiye ve en son kazanıma dönüştür.

 

***

 

Önceki akşam BTSO Meclis Üyesi İş Adamı Yüksel Taşdemir'in daveti ile Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası'nın BTSO ziyaretine katılım gösterdim. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'ın samimi ve içten karşılamasının ve ev sahipliğinin hemşehrilerimiz üzerinde yarattığı memnuniyeti tarif edecek pek fazla cümle yok. Öyle ki, kışın soğuğunda rötar yapan uçaklarına rağmen Bursa'ya gelerek dostlarla kucaklaşmalarının keyfini izlemek gururlandırdı bizleri.

 

 

Bilindiği üzere Doğubayazıt, Türkiye'nin en önemli gümrük kentlerinden. Açıkçası Gümrük ve Ticaret kenti olmaya en müsait kentimiz olan Doğubayazıt için, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın daha sıcak ve pozitif adımlar atması şart. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası eliyle kurulan karşılıklı iletişimin hızla siyaset ile pekiştirilmesi şart. Elbette burada Ak Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi başta olmak üzere Ak Parti Bursa Milletvekillerine büyük iş düşüyor. Ve hatta Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hidayet Vahapoğlu'nunda içerisinde bulunduğu bir heyet ile Doğubayazıt'a geniş katılımlı bir ziyaret gerçekleştirilebilir. Ağrı ile Bursa arasında direkt uçuşların olmadığı kentimizde çok fazla sayıda Ağrılı ve Doğubayazıtlı iş adamı, sanayici, ticaret erbabı, doktor, avukat, mühendis ile kamu çalışanı ve bürokrat bulunuyor. İstanbul depreminin an be an yaklaştığı, Bursa'nın Doğubayazıt heyetinin BTSO'da olduğu anda bile Manisa'da ki deprem ile sallandığı bir dönemde Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu yatırımlarını tekrar gözden geçirmesi önemli.

 

 

Göç sorununu hem dışarıdan hem içeriden çözmek için Büyükşehir'lerin Mega Kent vasfına geçmesinin önüne geçmeliyiz. Ağrı, Kars, Van, Muş, Hakkari, Şırnak gibi kentlerin güçlenmesi ve gelişmesi göç başta olmak üzere birçok sorunun önününe geçecektir. Türkiye'nin daha kucaklayıcı ve ayrımcılıktan uzak bir siyaset diline hem iktidar hem muhalefet ayağında ihtiyacı var. Bu denklemde gerçekleşen ziyaretler bütününde Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Efe ile Meclis Başkanı İbrahim Sökmenci ile yönetim kurulu üyelerinin bulunduğu heyer Bursa ile Ağrı arasında ki köprünün en güçlü mihenk taşlarını oluşturuyor.

 

 

İnanıyorum ki, İnegöl Belediye Başkanlığı döneminde Doğubayazıt ile ortak bağlar kuran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş her iki kentin daha sıkı kucaklaşabilmesi ve daha fazla bütünleşebilmesi için önemli adımları bugünkü buluşmada atacaktır. Ve yine Vali Yakup Canbolat'ın Bursa ile Ağrı arasında ki kardeşlik bağlarının temellerini güçlendireceği ziyarette fazlasıya verimli geçecektir. Türkiye'nin barışın, sevginin, samimiyetin, kardeşliğin diline ihtiyacı var. Türkiye'nin doğusundan batısına, batısından doğusuna kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bugün Doğubayazıt Ticaret ve Sanayi Odası heyetinin ziyaretleri her iki kentin her iki ucun daha güçlü bağlar ile birbirine bağlanması adına önemli. İnanıyorum ki, Bursa bugünü yarınları için başarılı kılacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.