Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Yeni baştan…

Yerel seçim yorgunluğunda, ekonomik daralma ile mücadele eden Türkiye; stratejik derinlikte sıkışmıştır! Ortadoğu sorunlarının çözülemez bir hal aldığı, Balkan coğrafyasını kapsayacak şekilde Avrupa’nın kuzeyi ile Rusya’nın batısı arasında başlaması muhtemel bir savaşın hemen öncesinde Türkiye’nin gözü kulağı Asya, Afrika ticaret koridorunda…   Kabul etmeliyiz ki; geçmişin hatalarından ders almadık! Ve yarınlara bugün yapılan güçlü hatalar ile yolculuk etmekteyiz. Gücün ve paranın en üst ligde karşılık bulduğu siyasette, Türkiye’yi yönetenleri yönetmek isteyenler ile Türkiye’yi yönetmek isteyenlerin kavgası toplumsal bir duyarsızlık ile yüzleşti. Günümüz Türkiye toplumunda her ne kadar herkes patlamaya hazır bir bomba gibi duruyor olsa bile aslında kamuoyu derinliklerine indiğimizde görmekteyiz ki, insanlar olabildiğince kendi iç yalnızlıklarında derin buhranlara sıkışmış durumdalar!   Seçimden seçime oy kapmak adına ziyaret edilen sivil toplum kuruluşlarının temel ihtiyaçları karşılanamazken, sivil toplum kuruluşlarına ve liderlerine toplumun güveni de kırılmıştır. Sivil toplum liderliğinden bir meclis üyeliğine veyahut milletvekilliği ya da belediye başkanlığı ile belediye başkan yardımcılığına sözde terfi edenler aslında bulundukları kurumları, kamuoyunda derin bir samimiyet yoklamasına mahkûm etmişlerdir.   Coğrafya içerisinde yüzyıllık bir geçmişe sahip olan Ankara ile sorunların çözülmesi, Anadolu içerisinde yeniden huzur ve istikrarın tayin edilmesi ve ötesinde Asya’dan, Afrika’dan Balkanlara kadar uzanan uzun ve geniş coğrafyada daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşa edilmesi pekte mümkün görülmemektedir! Bu sebepledir ki; her şeye yeni baştan başlamak ve Türkiye’yi daha güçlü yükseltebilmek adına ülkenin ve toplumun temellerine güçlendirici katmanlar eklemek gerekmektedir.   Dünya tarihi incelendiğinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalbinin yüzyıllık Ankara’nın çok öncesinde binlerce yıllık imparatorluklar tarihi bulunan Bursa olduğu bilinmektedir. Roma ve Osmanlı imparatorluklarının köklü mirasçısı olan Bursa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yarınlarını yazacak tek büyük şehirdir. Ve asla kaybedilmemesi gerekmektedir!   2024 yerel seçimlerinde Bursa; Ankara ve İstanbul kadar önemli bir büyük şehirdir. Ki; Bursa kaybedilirse, iktidar kaybedilecek ve akabinde mutlak suretle erken seçim süreci gerçekleşecektir. İşte bu sebepledir ki; sil baştan değil, yeni baştan başlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman kaybetmeksizin Bursa’ya ivedi bir ziyareti 18 Mart öncesinde gerçekleştirmesi ve tüm sorunları tek elden çözmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası açısından önemlidir.   Bursa’da siyasi açıdan gördüğümüz tablo, belirsizliğin çok ötesinde tam bir kaostur! Yerel dinamikler içerisinde yaşanan kavga, siyasi kadrolar ile belediye başkanları ve/veya adayları arasındaki derin husumetler ile kamuoyu tarafından hazmedilmesi imkânsız yolsuzluk iddiaları, 31 Mart seçimlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti lehine sonuçlar doğurmayacak şekilde süreçler geliştirdiğini ortaya koymuştur!   İstanbul ile Ankara’yı alma hayali içerisinde olanların Bursa’da yaşanan siyasi çıkmazı görmemeleri imkânsızdır! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde duyulması adına ifade etmek isterim ki; Orhaneli, İznik, Orhangazi, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve Karacabey AK Parti’den çıkma noktasında olmakla birlikte Yıldırım, İnegöl, Gürsu ve Osmangazi’de oy oranlarında belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Ve yine Kestel ile Büyükorhan Belediyeleri Yeniden Refah Partisi’ne geçmek ile iktidardan çıkmışken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin elindeki Gemlik, Mudanya ve Nilüfer Belediyelerinin AK Parti’ye geçme ihtimali bugün için söz konusu bile değildir…   Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde ülke genelinde iç siyasi kavgaların yaşandığı günümüzde, görmekteyiz ki; derinleşen kavgalar bürokraside güven ortamını zedelemiş ve yerel yönetimlerde mevcut iktidar belediye başkanlarının sözleri dahi kendi bürokratları tarafından dinlenmez olmuştur! Bu şekli ile sözü geçmeyen, teşkilatından kopuk ve bir o kadar da içeriden güçlü bir şekilde dışarıya bilgi sızdığı aşikâr olan Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri ile Bursa başta olmak üzere Türkiye genelinde seçim kazanılması ihtimali çok düşüktür.   Elbette Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bursa’da; AK Parti’den daha yaygın bir saha üstünlüğü olduğunu kabul ederken, sosyal medyada görünmeksizin sessiz siyaset yürüten Cumhuriyet Halk Partisi ile Yeniden Refah Partisi’nin ulaştığı kitleleri görmezden gelmek imkânsızdır. Nilüfer’de AK Parti’den Yeniden Refah Partisi’ne kayan oyları takip ederken, Osmangazi’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Yıldırım’da ise; Yeniden Refah Partisi’nin ciddi bir şekilde oylarını artırdığını gözlemlemekteyiz.   Osmangazi’de Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın doğru bir strateji ile yürüttüğü Cumhur İttifakı işbirliği neticesinde özelikle 18-35 yaş aralığında ki gençlerin oy dağılımında önemli değişimler görülmektedir. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a daha önceki seçimlerde daha az oranda oy veren 18-35 yaş aralığındaki gençlerin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Mustafa Dündar’a oy verme oranında yaklaşık yüzde 40 oranında bir artış olduğu gözlemlendiğini de ayrıca belirtmekte fayda görüyorum.
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2024 - Perşembe
Ömer Küçükkaya

Yeni baştan…

Yerel seçim yorgunluğunda, ekonomik daralma ile mücadele eden Türkiye; stratejik derinlikte sıkışmıştır! Ortadoğu sorunlarının çözülemez bir hal aldığı, Balkan coğrafyasını kapsayacak şekilde Avrupa’nın kuzeyi ile Rusya’nın batısı arasında başlaması muhtemel bir savaşın hemen öncesinde Türkiye’nin gözü kulağı Asya, Afrika ticaret koridorunda…

 

Kabul etmeliyiz ki; geçmişin hatalarından ders almadık! Ve yarınlara bugün yapılan güçlü hatalar ile yolculuk etmekteyiz. Gücün ve paranın en üst ligde karşılık bulduğu siyasette, Türkiye’yi yönetenleri yönetmek isteyenler ile Türkiye’yi yönetmek isteyenlerin kavgası toplumsal bir duyarsızlık ile yüzleşti. Günümüz Türkiye toplumunda her ne kadar herkes patlamaya hazır bir bomba gibi duruyor olsa bile aslında kamuoyu derinliklerine indiğimizde görmekteyiz ki, insanlar olabildiğince kendi iç yalnızlıklarında derin buhranlara sıkışmış durumdalar!

 

Seçimden seçime oy kapmak adına ziyaret edilen sivil toplum kuruluşlarının temel ihtiyaçları karşılanamazken, sivil toplum kuruluşlarına ve liderlerine toplumun güveni de kırılmıştır. Sivil toplum liderliğinden bir meclis üyeliğine veyahut milletvekilliği ya da belediye başkanlığı ile belediye başkan yardımcılığına sözde terfi edenler aslında bulundukları kurumları, kamuoyunda derin bir samimiyet yoklamasına mahkûm etmişlerdir.

 

Coğrafya içerisinde yüzyıllık bir geçmişe sahip olan Ankara ile sorunların çözülmesi, Anadolu içerisinde yeniden huzur ve istikrarın tayin edilmesi ve ötesinde Asya’dan, Afrika’dan Balkanlara kadar uzanan uzun ve geniş coğrafyada daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşa edilmesi pekte mümkün görülmemektedir! Bu sebepledir ki; her şeye yeni baştan başlamak ve Türkiye’yi daha güçlü yükseltebilmek adına ülkenin ve toplumun temellerine güçlendirici katmanlar eklemek gerekmektedir.

 

Dünya tarihi incelendiğinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalbinin yüzyıllık Ankara’nın çok öncesinde binlerce yıllık imparatorluklar tarihi bulunan Bursa olduğu bilinmektedir. Roma ve Osmanlı imparatorluklarının köklü mirasçısı olan Bursa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yarınlarını yazacak tek büyük şehirdir. Ve asla kaybedilmemesi gerekmektedir!

 

2024 yerel seçimlerinde Bursa; Ankara ve İstanbul kadar önemli bir büyük şehirdir. Ki; Bursa kaybedilirse, iktidar kaybedilecek ve akabinde mutlak suretle erken seçim süreci gerçekleşecektir. İşte bu sebepledir ki; sil baştan değil, yeni baştan başlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman kaybetmeksizin Bursa’ya ivedi bir ziyareti 18 Mart öncesinde gerçekleştirmesi ve tüm sorunları tek elden çözmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası açısından önemlidir.

 

Bursa’da siyasi açıdan gördüğümüz tablo, belirsizliğin çok ötesinde tam bir kaostur! Yerel dinamikler içerisinde yaşanan kavga, siyasi kadrolar ile belediye başkanları ve/veya adayları arasındaki derin husumetler ile kamuoyu tarafından hazmedilmesi imkânsız yolsuzluk iddiaları, 31 Mart seçimlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti lehine sonuçlar doğurmayacak şekilde süreçler geliştirdiğini ortaya koymuştur!

 

İstanbul ile Ankara’yı alma hayali içerisinde olanların Bursa’da yaşanan siyasi çıkmazı görmemeleri imkânsızdır! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde duyulması adına ifade etmek isterim ki; Orhaneli, İznik, Orhangazi, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve Karacabey AK Parti’den çıkma noktasında olmakla birlikte Yıldırım, İnegöl, Gürsu ve Osmangazi’de oy oranlarında belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Ve yine Kestel ile Büyükorhan Belediyeleri Yeniden Refah Partisi’ne geçmek ile iktidardan çıkmışken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin elindeki Gemlik, Mudanya ve Nilüfer Belediyelerinin AK Parti’ye geçme ihtimali bugün için söz konusu bile değildir…

 

Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde ülke genelinde iç siyasi kavgaların yaşandığı günümüzde, görmekteyiz ki; derinleşen kavgalar bürokraside güven ortamını zedelemiş ve yerel yönetimlerde mevcut iktidar belediye başkanlarının sözleri dahi kendi bürokratları tarafından dinlenmez olmuştur! Bu şekli ile sözü geçmeyen, teşkilatından kopuk ve bir o kadar da içeriden güçlü bir şekilde dışarıya bilgi sızdığı aşikâr olan Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri ile Bursa başta olmak üzere Türkiye genelinde seçim kazanılması ihtimali çok düşüktür.

 

Elbette Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bursa’da; AK Parti’den daha yaygın bir saha üstünlüğü olduğunu kabul ederken, sosyal medyada görünmeksizin sessiz siyaset yürüten Cumhuriyet Halk Partisi ile Yeniden Refah Partisi’nin ulaştığı kitleleri görmezden gelmek imkânsızdır. Nilüfer’de AK Parti’den Yeniden Refah Partisi’ne kayan oyları takip ederken, Osmangazi’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Yıldırım’da ise; Yeniden Refah Partisi’nin ciddi bir şekilde oylarını artırdığını gözlemlemekteyiz.

 

Osmangazi’de Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın doğru bir strateji ile yürüttüğü Cumhur İttifakı işbirliği neticesinde özelikle 18-35 yaş aralığında ki gençlerin oy dağılımında önemli değişimler görülmektedir. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a daha önceki seçimlerde daha az oranda oy veren 18-35 yaş aralığındaki gençlerin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Mustafa Dündar’a oy verme oranında yaklaşık yüzde 40 oranında bir artış olduğu gözlemlendiğini de ayrıca belirtmekte fayda görüyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.