Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Sandıktan çıkanlar…

Türkiye’nin tamamında değişim mesajı veren 31 Mart yerel seçimlerinin yankısı devam ediyor. 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri ile 31 Mart yerel seçimlerini birçok açıdan kıyasladığımızda görmekteyiz ki; toplum gelinen süreçte ciddi bir siyasi değişim istiyor!   14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekili seçimlerini ikinci turdan olmak kaydıyla, 31 Mart yerel seçimleri ile değerlendirerek sandıktan çıkan sonuçları ve beraberinde vatandaşların sandık aracılığı ile verdikleri mesajları sizlere aktarmaya çalışacağım.     Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,18 oy alırken,  Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,82 oy aldı. 31 Mart yerel seçimlerinde gördük ki, toplum ittifaklar ile olan süreçleri benimsemedi ve seçimlerde teknik olarak Cumhuriyet Halk Partisi Adayları ile hareket eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk seçiminde Türkiye genelinde kesinleşmeyen sonuçlara göre yüzde 37,76 oy aldı. Ve yine 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 10,07 oy alan Milliyetçi Hareket Partisi, 31 Mart seçimlerinde yüzde 4,98 oy oranına geriledi!   Türkiye genelinde 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı çatısı altında yüzde 2,81 oy alan Yeniden Refah Partisi; 31 Mayıs 2024 seçimlerinde tek başına yüzde 6,19 oy alarak güçlü bir yükseliş trendi yaşadı. Cumhur İttifakı çatısı altında 5 Milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren Yeniden Refah Partisi, tek başına girdiği 31 Mart seçimlerinde; 1 Büyükşehir, 1 İl ve 39 İlçe Belediyesi kazanarak bir “Türkiye Partisi” olduğunu kanıtlamış oldu.     Türkiye genelinde 2019 yerel seçimlerinde 15 Büyükşehir, 12 İl, 356 İlçe Belediyesi bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi; 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonucunda 15 Büyükşehir’den Bursa başta olmak üzere 3 tanesini, 12 İl Belediyesi’nin tamamını, 356 İlçe Belediyesi’nden ise 179 tanesini kaybederek toplum nezdinde ciddi bir güven kaybına uğradı! Bu şekli ile Türkiye genelindeki son 5 yıllık seçim grafiğini değerlendirdiğimizde; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2023 seçimleri sonrasında güven kaybettiğini ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart 2024 seçimlerine ittifak olarak girmekle güç kaybettiğini net olarak ifade edebiliriz.   Cumhur İttifakı erken seçime mecbur!   Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin öncülüğünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan Cumhur İttifakı, kesin olmayan 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarına göre vatandaşlardan güvenoyu alamadılar!   Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti’nin ciddi anlamda oy ile belediye kaybettikleri 31 Mart yerel seçimleri bize Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vakit kaybetmeksizin erken seçim takvimini açıklaması gerekliliğini vurguluyor.   Türkiye’nin doğusunda DEM partinin ciddi anlamda güç kazandığı ve ülkenin genelinde Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti’nin ve beraberinde Yeniden Refah Partisi’nin yerel yönetimlerde yaygınlaştığı 31 Mart seçimleri, vatandaşların hükümete sandıkta verdikleri bir demokratik muhtıra niteliğinde değerlendirilmelidir diyebiliriz!   Sandık sonuçları sonrasında ülke genelinde yaşanması muhtemel toplumsal olayların önüne geçebilmek ve ilerleyen süreçte yaşanması mümkün tüm krizleri önleyerek olası bir askeri müdahaleyi gereksiz kılmak adına Ankara’ya büyük görev düşmektedir. Bu şekliyle; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2024 yılı Temmuz ayı içerisinde olacak şekilde “Olağanüstü Erken Genel Seçim kararı alması” Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası ve toplumun devlete güveni açısından kaçınılmaz bir gerçekliktir…   Tek Parti Yönetimine Ültimatom!   Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa başta olmak üzere ülkenin genelinde alınan sonuçlar ile Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere İl Belediyelerinin tamamında seçimleri kaybetmesi, vatandaşların tek partili yönetim anlayışına sandıkta demokratik bir dur ihtarı olarak kabul görmelidir.   Ülkenin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik buhranla beraber var olan emekli, asgari ücretli ve kamu çalışanı ücretleri adaletsizliği başta olmak üzere yaşadığı çok yönlü yaşanan tüm adaletsizlikler ve siyasi baskılar ile tıka basa dolu ceza infaz kurumlarından yükselen sesler, sandıkta somut bir sonuç bulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, “Anayasal Düzeni” daha güçlü tesis ederek yeniden toplumsal birliği sağlamlaştırması açısından 31 Mart seçimlerini AK Parti öncülüğündeki Cumhur İttifakı yönetimine yani Tek Parti yönetimine “sivil ültimatom” olarak kabul etmemiz “Milli BEKA” meselesidir!   Tüm gerçekler ve ulusal güvenlik açısından burada belirtmediğimiz kesin değerlendirmeler ışığında görmekteyiz ki; vatandaşlar Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri olan Milletvekilleri başta olmak üzere kabine üyeleri dâhil, hükümetten ve hükümeti yöneten tüm organlardan rahatsızlıklarını 31 Mart 2024 seçimlerinde sandıkta net bir tavır koymakla ifade etmişlerdir.   İş bu şekli ile gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ilgili makamların takdirlerinde olmakla birlikte, 31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi elzemdir. Yerel Seçim sonuçlarının tarihimizde geniş bir yere sahip olan 31 Mart vakası olayları ile eş değer süreçlerinin günümüzde bir benzeri başlangıcı olmaması açısından gerekli tedbirlerin alınmasını bir kamu görevi gereği hatırlatmakta fayda görüyorum.
Ekleme Tarihi: 02 Nisan 2024 - Salı
Ömer Küçükkaya

Sandıktan çıkanlar…

Türkiye’nin tamamında değişim mesajı veren 31 Mart yerel seçimlerinin yankısı devam ediyor. 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri ile 31 Mart yerel seçimlerini birçok açıdan kıyasladığımızda görmekteyiz ki; toplum gelinen süreçte ciddi bir siyasi değişim istiyor!

 

14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekili seçimlerini ikinci turdan olmak kaydıyla, 31 Mart yerel seçimleri ile değerlendirerek sandıktan çıkan sonuçları ve beraberinde vatandaşların sandık aracılığı ile verdikleri mesajları sizlere aktarmaya çalışacağım.  

 

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,18 oy alırken,  Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,82 oy aldı. 31 Mart yerel seçimlerinde gördük ki, toplum ittifaklar ile olan süreçleri benimsemedi ve seçimlerde teknik olarak Cumhuriyet Halk Partisi Adayları ile hareket eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk seçiminde Türkiye genelinde kesinleşmeyen sonuçlara göre yüzde 37,76 oy aldı. Ve yine 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 10,07 oy alan Milliyetçi Hareket Partisi, 31 Mart seçimlerinde yüzde 4,98 oy oranına geriledi!

 

Türkiye genelinde 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı çatısı altında yüzde 2,81 oy alan Yeniden Refah Partisi; 31 Mayıs 2024 seçimlerinde tek başına yüzde 6,19 oy alarak güçlü bir yükseliş trendi yaşadı. Cumhur İttifakı çatısı altında 5 Milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren Yeniden Refah Partisi, tek başına girdiği 31 Mart seçimlerinde; 1 Büyükşehir, 1 İl ve 39 İlçe Belediyesi kazanarak bir “Türkiye Partisi” olduğunu kanıtlamış oldu.  

 

Türkiye genelinde 2019 yerel seçimlerinde 15 Büyükşehir, 12 İl, 356 İlçe Belediyesi bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi; 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonucunda 15 Büyükşehir’den Bursa başta olmak üzere 3 tanesini, 12 İl Belediyesi’nin tamamını, 356 İlçe Belediyesi’nden ise 179 tanesini kaybederek toplum nezdinde ciddi bir güven kaybına uğradı! Bu şekli ile Türkiye genelindeki son 5 yıllık seçim grafiğini değerlendirdiğimizde; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2023 seçimleri sonrasında güven kaybettiğini ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart 2024 seçimlerine ittifak olarak girmekle güç kaybettiğini net olarak ifade edebiliriz.

 

Cumhur İttifakı erken seçime mecbur!

 

Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin öncülüğünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan Cumhur İttifakı, kesin olmayan 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarına göre vatandaşlardan güvenoyu alamadılar!

 

Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti’nin ciddi anlamda oy ile belediye kaybettikleri 31 Mart yerel seçimleri bize Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vakit kaybetmeksizin erken seçim takvimini açıklaması gerekliliğini vurguluyor.

 

Türkiye’nin doğusunda DEM partinin ciddi anlamda güç kazandığı ve ülkenin genelinde Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti’nin ve beraberinde Yeniden Refah Partisi’nin yerel yönetimlerde yaygınlaştığı 31 Mart seçimleri, vatandaşların hükümete sandıkta verdikleri bir demokratik muhtıra niteliğinde değerlendirilmelidir diyebiliriz!

 

Sandık sonuçları sonrasında ülke genelinde yaşanması muhtemel toplumsal olayların önüne geçebilmek ve ilerleyen süreçte yaşanması mümkün tüm krizleri önleyerek olası bir askeri müdahaleyi gereksiz kılmak adına Ankara’ya büyük görev düşmektedir. Bu şekliyle; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2024 yılı Temmuz ayı içerisinde olacak şekilde “Olağanüstü Erken Genel Seçim kararı alması” Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası ve toplumun devlete güveni açısından kaçınılmaz bir gerçekliktir…

 

Tek Parti Yönetimine Ültimatom!

 

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bursa başta olmak üzere ülkenin genelinde alınan sonuçlar ile Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere İl Belediyelerinin tamamında seçimleri kaybetmesi, vatandaşların tek partili yönetim anlayışına sandıkta demokratik bir dur ihtarı olarak kabul görmelidir.

 

Ülkenin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik buhranla beraber var olan emekli, asgari ücretli ve kamu çalışanı ücretleri adaletsizliği başta olmak üzere yaşadığı çok yönlü yaşanan tüm adaletsizlikler ve siyasi baskılar ile tıka basa dolu ceza infaz kurumlarından yükselen sesler, sandıkta somut bir sonuç bulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, “Anayasal Düzeni” daha güçlü tesis ederek yeniden toplumsal birliği sağlamlaştırması açısından 31 Mart seçimlerini AK Parti öncülüğündeki Cumhur İttifakı yönetimine yani Tek Parti yönetimine “sivil ültimatom” olarak kabul etmemiz “Milli BEKA” meselesidir!

 

Tüm gerçekler ve ulusal güvenlik açısından burada belirtmediğimiz kesin değerlendirmeler ışığında görmekteyiz ki; vatandaşlar Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri olan Milletvekilleri başta olmak üzere kabine üyeleri dâhil, hükümetten ve hükümeti yöneten tüm organlardan rahatsızlıklarını 31 Mart 2024 seçimlerinde sandıkta net bir tavır koymakla ifade etmişlerdir.

 

İş bu şekli ile gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ilgili makamların takdirlerinde olmakla birlikte, 31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi elzemdir. Yerel Seçim sonuçlarının tarihimizde geniş bir yere sahip olan 31 Mart vakası olayları ile eş değer süreçlerinin günümüzde bir benzeri başlangıcı olmaması açısından gerekli tedbirlerin alınmasını bir kamu görevi gereği hatırlatmakta fayda görüyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.