Ormanlara giriş yasaklarının olduğu Türkiye’nin dört bir yanında çıkan yangınları, vatandaş ihmali ile yorumlamak imkânsız! İzmir ve Aydın’da çıkan yangınların ötesinde Bursa ve Antalya’da geniş alanlarda büyük acılar bırakan orman yangınlarının organize bir terör saldırısı olup olmadığı hususunu çok iyi incelemek ve irdelemek zorundayız!
Üçüncü Dünya Savaşı senaryolarının başladığı günlerden bugüne ülkenin genelinde ortaya çıkan gündem değişkenlerini yukarıdan aşağıya incelediğimizde görmekteyiz ki; hedef Türkiye’nin huzurunu kaçırmak ve birlikteliğini bozmak…
“Ben söylemiştim veyahut defalarca söyledim” demekten sıkıldığım bir dönemde, Bursa’da ortaya çıkan yangınlarda AK Parti Milletvekilleri ötesinde CHP Milletvekillerini saha da görmek aslında iktidarın şehirde ne kadar kaybolduğunu ortaya koymak açısından çok önemli diyebilirim. Bursa’nın acil ihtiyaçları hususunda yazdığımız onlarca yazı ve “Ulusal Güvenlik” öncelikli içerikli öngörülerimizi görmezden gelen AK Parti başta olmak üzere Bursa Milletvekillerinin şehre katamadığı hayati değerler yüzünden saatlerce söndürülemeyen yangınlarla ve maddi, manevi kayıplarla karşı karşıya kaldık! Bursa’nın ciğerleri yanarken Bursa’nın iktidar Milletvekilleri ne yapıyordu?
Önceki gün Türkiye’de yürekleri ağızlara getiren ve öğrenci yurtlarının boşaltılmasına neden olan Nilüfer yangını, Uludağ Üniversitesi’ne sıçradı! Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın yere serilmiş bir harita üzerine adeta çıkarak yönettiği yangın ile Bursa’nın doğal afetlere ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kere daha tüm şehir yaşayarak gördü!
Uludağ Üniversitesi Rektörlüğünün bu süreçte ne kadar yetersiz kaldığını gördüğümüz yangında bir kere daha gördük ki; Bursa’nın en köklü üniversitesini yöneten akademik kadro birçok açıdan yetersiz! Tıp Fakültesi hastanesinde randevu sorunlarının ötesinde yaşanan birçok sıkıntıya rağmen yerleşke içerisindeki bir yangına müdahale edecek nitelikte kadrolar olmaması çok acı! Yangında kaybolan 700 dönümlük bir alanda yaklaşık 53 hektarlık bir bölgenin Uludağ Üniversitesi yerleşke alanı içerisinde olmasına rağmen maalesef Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü başta olmak üzere Bursa’yı yöneten kamu ve siyasi irade sınıfta kaldı diyebiliriz!
Bursa’da çıkan yangınları ve Vali Mahmut Demirtaş’ın süreçleri yönetim şeklini değerlendirdiğimizde kafalarda büyük soru işaretleri doğmuyor değil! Büyükorhan’da 250 hektarlık alanda süre gelen yangını AFAD kriz aracında yöneten Vali Mahmut Demirtaş, Uludağ Üniversitesi’ni neredeyse kül edecek yangını yere serilmiş bir harita ile yönetti! Ve bu fotoğraf kareleri basına servis edildi! Elbette bu durum bize Bursa Valiliği’nin özerk yönetime sahip olan Uludağ Üniversitesi bünyesindeki yangına müdahalesi ve kendi yetkisindeki Büyükorhan yangınına müdahalesindeki yetkinliğini tartışma konusu yapma mecburiyeti getirdi! Uludağ Üniversitesi, deprem ve afetler bölgesi olan Bursa’da olası bir olağanüstü durumda kriz ekiplerini ve Valileri yine yere sereceği haritalar ile mi yönlendirecek? Bursa’da oluşacak olağanüstü süreçlerde öğrenci yurtları yine boşaltılarak mı kamu güvenliği sağlanacak? Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yangın, deprem ve ötesi herhangi bir doğal afet ile mücadele konusunda onlarca yıllık kurumsal geçmişi değerlendirildiğinde herhangi bir hazırlığı yok mu?
Bursa Uludağ Üniversitesi’nde yaşanan kaos ve yönetilemeyen kriz bize gösterdi ki; YÖK kapatılmak suretiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmalıdır! Birçok üniversitede yaşanan yokluklar ve Rektörler ile üniversiteler içerisinde yaşanan krizler, Bursa’da bir kere daha kendini büyük kayıplar ile ortaya koymuştur! AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı; Bursa Uludağ Üniversitesi yangınından ders çıkarmaya ve YÖK konusunda acil değişim ile dönüşüm sürecine girmeye toplum adına davet ediyorum…
Bursa’da özellikle Özel Hareket Polisleri için kullanılmak üzere tam donanımlı bir helikopter ihtiyacını defalarca dile getiren birisi olarak Bursa İl Jandarma Komutanlığı emrine en az üç adet gece görüşlü tam donanımlı helikopter ve yine AFAD emrine acil müdahale helikopterleri ile söndürme uçakları verilmesi gerektiğini belirtmekte fayda var. Bursa İl Jandarma Komutanlığı emrindeki helikopterin yeterliliklerinin ne düzeyde olduğu konusunu Jandarma Genel Komutanlığı’nın açıklamasına bırakıyorum! Ve yine sorunların çözümü konusunda, gereğini yapmaları hususunda kamuoyu adına Bursa’nın 20 Milletvekiline sandıkta kendilerini seçerek görev ve yetki verdiğimizi hatırlatmak isterim! Ki, 20 Milletvekilinin Bursa’ya yetmediğini anlayan Ankara’daki büyüklerimizin Bursa Milletvekili sayısını 21’e çıkarması hususunu da ayrıca değerlendirmeye alacağımı belirtmekte fayda görüyorum.
Memleket sadece yanan yangınlar ile yangın yerine dönüşmedi! Ankara’da süregelen yasama süreçleri ve yargı süreçleri ötesinde emekliler başta olmak üzere vatandaşların beklediği ekonomik refah ve ağır vergiler ile zamların durması talepleri konusunda en kısa sürede somut adımlar atılması şart! Bu süreçlere ilişkin olarak herhangi bir somut adım atılmazsa önceki gece Kayseri’de yaşanan olayların daha kötüleri ile ülkenin dört bir yanında karşılaşacağımız korkusunu üzülerek ifade etmek isterim!
Kayseri’de ortaya çıkan olağanüstü gerginlik ve halk ayaklanmasının sosyal medyaya yansıması bize göstermiştir ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çeşitli odaklar tarafından tehdit altındadır! Afyonkarasihar ve sonrasında Kayseri’de önemli başarılar elde eden Vali Gökmen Çiçek’e kurulan onlarca komplo ötesinde şehirde yaşanan güvenlik zafiyeti uzun süredir çeşitli odakların hedefinde olan Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız’a belirli cenahlar tarafından komplo kurulduğunun bir başka somut göstergesidir!
Bursa Nilüfer ilçesinde çıkan yangına müdahale sürecinde Büyükşehir Belediyesi’ni tam kadro sahaya sürerek şehrin yaralarını sarmak ve bölgede birliği sağlamak açısından gösterdiği üstün başarılardan ötürü başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olmak üzere tüm ekiplere teşekkür ediyorum. Ve yine Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun bölgede hızla inceleme ve destek süreçlerine girişmesi aslında Türkiye’de ki olası iktidar değişimi açısından Bursa’dan verilen net bir mesaj olarak değerlendirilebilir.