Kim, Türk yurdunda Türk’e geri dur diyebilir? Kim, Türk Ulusu sefere çıktığında önünde durabilir? Kim, Türk olmadan bir tarihin var olduğuna inanabilir? Evet, önceki akşam Türkiye Avusturya maçı için Bursa’nın çeşitli noktalarında Büyükşehir Belediyesi ve Belediyeler tarafından kurulan ekranlı organizasyonların çeşitli ihbarlar nedeniyle iptal edildiğini duyunca çok sinirlendik! Topraklarında doğduğumuz, doyduğumuz ve uğruna her şeyi feda ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti için ölmeyeceksek eğer neden yaşıyoruz?
Euro 2024 karşılaşmalarında Avusturya karşısında Melih Demiral’ın müthiş iki golü ve Mert Günok’un pençelerinde son dakika kurtarılan top ile çeyrek finale yükselen A Milli Takımımız Türk’e durmak olmadığını ve Türk’ün durdurulamayacağını tüm Dünya’ya bir kere daha kanıtladı. Türkiye’nin tarih yazdığı ve zaferler kazandığı Euro2024 turnuvasında görmekteyiz ki, Türkiye’den ve Türklerden korkanlar çok fazla!
Almanya’nın Leipzig şehrinde oynanan maça Türkiye’den önemli isimlerde bizzat katılım gösterdi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın sosyal medyada paylaştığı videoya takılan Bursa’nın güçlü iş insanları Faik Çelik ve Davut Gürkan’ın heyecanı söz konusu Türkiye olduğunda muhalefet ile iktidarın bile omuz omuza olabildiğinin en büyük kanıtı diyebiliriz. AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ın heyecanını ve coşkusunu çektiği video da yakalayan CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın evladı ile coşku dolu zafer kutlaması ve stadyumun Kırmızı Beyaz renk uyumu Türk’ün gücünün en belirgin kanıtıydı diyebiliriz.
TRT’nin sevilen dizisi Teşkilat’ı izleyenler bilirler; “Almanya artık Türkiye için deplasman değil” diye bir replik vardır. Evet, bugün gördük ki, Almanya çoktan Türkiye olmuş! Mülteci sorununun gündeme taşındığı hatta toplumsal bir kavgaya dönüştürülmeye çalışıldığı bir dönemde Almanya’da Türk çoğunluğu gözlerden kaçmamalı. Avrupa’nın neredeyse tamamında artan Türk kökenli Avrupalı vatandaşların Türkiye’ye olan sadakat ve desteklerini Avusturya Türkiye maçında bir kere daha hep beraber görmüş olduk. Ve yine Almanya’da yaşayan Türklerin, Alman ekonomisi ile toplumuna kazandırdığı değerleri de görmezden gelmemeliyiz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında ekranlarda ifade ettiği cümleler AK Parti’nin şahlanarak geri döneceğinin işareti olarak okunabilir. Her ne kadar toplumsal algıda yerel seçimleri kaybetmiş bir AK Parti olsa bile CHP’li Özgür Özel’in partiyi toparlayamaması, iktidarın kalesi Bursa’da Mustafa Bozbey ile kazandığı seçim zaferine rağmen şehre halen gelmemiş olması ve CHP’li Belediyelerin şehre dokunan somut adımlar atmaması bu tezi sokakta güçlendiriyor. CHP’li birçok belediyenin maaşlarını ödeyemediği Bursa’da, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’de CHP’li Turgay Erdem’in adeta iflas etmiş bir CHP belediyesi bırakmasından ötürü zor günler yaşıyor. Yine Mudanya’da Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Hayri Türkyılmaz sonrası aldığı enkaza rağmen azimle çalışmaya devam ediyor.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’dan sonra yerel seçimleri kazanarak koltuğa oturan Erkan Aydın’ın sistemi halen daha oturtamaması ve beraberinde kurum içi koordinasyonu kuramaması nedeniyle Osmangazi’de ciddi sorunlar yaşanıyor! Çöplerin alınmasında yaşanan sorunlar, park ve bahçelerin bakımsızlığı, son olarak önceki gün Bağlarbaşı’nda bir binanın balkonlarının çökmesi ile yeniden gündeme gelen kentsel dönüşüm gerçeği CHP’nin Osmangazi’de AK Parti kadar başarılı bir yerel yönetim sınavı veremediğin öne çıkan ilk göstergeleri diyebiliriz. Ve yine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in BESAŞ ekmek zammına gerekçe olarak ulusal ekonominin kötü olmasını gerekçe göstermesi de aslında CHP’nin genel anlamda vaatleri ve gerçekleri ile toplumun çok acı bir şekilde yüzleşeceğinin ilk belirtileri diyebiliriz. Oysa vatandaş hem Mustafa Bozbey’den hem de Erkan Aydın’dan daha fazlasını bekliyordu…
Türk Bayrağına uzanan ellerin kırılması hususunda bahse konu alçakları “MİT’in bulduğu TSK’nın vurduğu” günlerin çok uzak olmadığını yaşayarak görüyoruz. Elbette sorunların dağ gibi olduğu ülkemizde taviz veremeyeceğimiz en temel gerçek; Türk Bayrağı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir! Kabine de gerçekleşen revizyon ile Murat Kurum’un yeniden göreve gelmesinin hangi pozitif sonuçlar doğuracağını merakla bekliyoruz. Bursa’ya dair AK Parti hükümetlerinin vaat ettiği onlarca yatırımın halen gerçekleşmemesi, hızlı treninin şehre ulaşmaması, deprem gerçeği ile yüzleşen Bursa’da çözüme dair Ankara’nın somut bir adım atmaması gibi Murat Kurum ritüelleri devam edecek mi merak ediyoruz?
Sağlık konusunda ciddi sorunlar yaşayan Bursa’da; Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu Bursa’da bitirilemeyen hastaneler ile ilgili bir adım atacak mı? Devlet hastanelerinin kötü yönetimi ve hasta memnuniyetsizliği nedeniyle adeta kazanç rekorları kıran Özel Hastanelerin önüne kamu hastanelerine geri dönüş sağlanarak geçilebilecek mi? Sağlık personellerinin yaşadığı sorunlar ve özlük hakları ile maaş talepleri cevap bulacak mı? Evet; Türkiye’nin yarınları için önemli olan sağlık konusunda da maalesef Bursa ciddi kayıplar yaşıyor! Bursa’nın sorunlarının çözümü konusunda hâlihazırda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oturan AK Parti Milletvekilleri hiçbir işe yaramazken, CHP ve diğer parti Milletvekilleri de ses çıkarıyor ama etki edemiyorlar!
“Zafer ve Korku” böyle bir şey değerli okuyucularım! Bir yanda zar zor olsa bile büyük bedeller ödenerek kurulan ve yabancı antrenörle yönetilen A Milli Futbol Takımı ile çeyrek finale çıkan Türkiye, öte yanda provokasyon olur diye maça saatler kala kurulmaktan vazgeçilen dev ekranlar. Görmekteyiz ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne söylerse söylesin Suriyeliler başta olmak üzere Mülteci göçü ve yerleştirilmesi sürecinde AK Parti hükümetleri sınıfta kaldı! Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oturan Milletvekillerine soruyorum; çocuklarınız veyahut aileniz Bursa’da güvenle istedikleri her yere gidebiliyorlar mı? AK Parti Bursa Milletvekilleri başta olmak üzere Bursa’nın 20 Milletvekili tek başlarına gecenin bir yarısı Osmangazi ilçesi Çarşamba bölgesine girebilirler mi? Veyahut Bursa’nın suç ile anılan mahallelerine! Evet; zafer ile korkuyu aynı anda yaşıyoruz. Sürekli durdurulan bizim halkımız, sürekli önüne geçilen bizim halkımız. Ben demiyorum ki, mültecilerin üzerine yürüyelim! Aslında diyorum ki; mülteci sorununun çözümü için neden bu kadar geç kaldınız? Esed ile yapılan kavga sonucunda dökülen masumların kanını ne yapacağız? Mehmetçik’in kanı döküldü! Masum çocukların, insanların kanı döküldü! Suriye savaşında kaybedilen maddi ve manevi değerleri kaç yüzyılda telafi edebiliriz?
Sözün özü; genetiği bozulmuş bir Türkiye ile karşı karşıyayız! Kadınların ve erkeklerin yaşamları birbirine karışmış durumda! Aile kavramı hızla yok olurken, asgari geçim ücretinin altında maaş alan yaşı 70 işi bitmemiş yüz binlerce emekli yaşam mücadelesi veriyor! Depremlerde yıkılan şehirlerimizi inşa ederken, oralardan göçen ve büyük şehirlerde nüfus artıran iç ve dış göçleri göremiyoruz. Ve Bursa 1 Milletvekili daha kazandı…