İngiltere’de 14 yıllık sağcı muhafazakâr iktidara son veren Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi, İngiltere'de ezici bir genel seçim zaferine imza attı. Kral 3. Charles'ı ziyaret ederek hükümeti kurma yetkisi alan Keir Starmer Başbakan olarak ilk konuşmasında, "İngiltere'yi yeniden inşa edeceğiz" diyerek önemli bir sürecin ipuçlarını mı verdi? Avrupa’nın genelinde gerçekleşen değişim rüzgârları ve Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin son yerel seçimlerde elde ettiği yerel iktidar gücü ile Amerika Birleşik Devletleri’nin seçim sürecini ve Rusya ile Ukrayna savaşını ortak akıl ile düşündüğümüzde ortaya çıkan soru; Dünya yeniden mi kuruluyor?
Kabul etmeliyiz ki; 2002 yılından bugüne Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimiz tüm süreçlerden sorumlu ana siyasi partidir. Türkiye’yi yapılan onca başarılı yatırıma rağmen ciddi bir ekonomik dar boğaza sokan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetlerinin geldiğimiz noktada Hazine ve Maliye Başkanı Mehmet Şimşek’e uygulattıkları ve en az 3 yıl sürecek “Kamu Tasarruf Tedbirleri” uygulaması toplumdan hükümet aleyhine dönüşler almaya devam ediyor.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması ile birlikte yaşadığı siyasi daralma ve dağılma sürecinin bir başka örneğini Dünya’nın sömürge ülkelerinden Fransa’da görmekteyiz. Almanya’nın da iyi günler yaşamadığı ve futbol dâhil her alanda yeniden ırkçı bir tavır sergilediği şu günlerde İngiltere’de İşçi Partisi’nin yönetime gelmesini çok doğru analizlerle okumak zorundayız. Türkiye’de 22 yıldır iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son genel ve yerel seçimlerde kaybettiği oy oranlarının ötesinde sandığa gitmeyen vatandaşların yüklendiği ve topluma yükledikleri kamusal stresi görmezden gelemeyiz!
Her ne kadar bugün Suriye başta olmak üzere komşuları ile ilişkileri düzeltmeye çalışan bir Recep Tayyip Erdoğan portresi çizilmeye çalışılıyor olsa bile kabul etmeliyiz ki, toplum artık daha genç, milli duyguları önde tutan, mültecileri politikalarını değiştirecek, yerel yönetimlerde gerçekleşen soygunları soruşturabilecek bir lider ve parti istiyor! Halk; her şeyin öncesinde Milletvekilleri, Bakanları ve siyasi kadroları ile halkı iç içe buluşturabilecek yeni bir iktidar için erken seçim gerçekleştirilmesini her platformda ısrarla öne çıkarıyor.
Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye Yüzyılı gibi süreçleri kendi içerisinde yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle öncelikli olarak dikkate almayan vatandaşların, parlamentoya olan güveni neredeyse sıfırlandı diyebiliriz. Bugün kendi teşkilatlarında oluşan İl ve İlçe Başkanlarının istifasına dönük çağrıları görmezden gelen iktidar, toplumda artarak yayılan “Milletvekilleri ve Bakanlar istifa etsin” seslerini nasıl duyacak? Milletvekillerinin kendi hak edişlerini almak için Türkiye’yi erken seçime göndermediğini ifade eden çoğu vatandaş olası seçimlerde yine sandığa gitmeyeceğini ifade ederek aslında Türkiye’de güçlü bir sol parti sürecine çoktan yeşil ışık yakmış durumda…
İngiltere, Rusya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri ile Çin beşlisinin içerisinde bulunduğu Dünya karmasının küresel aktörler tarafından yeniden dizayn edildiğini hepimiz görmekteyiz. Almanya’da artan Türkiye gücünü, Bozkurt işaretine ceza vererek durdurmaya çalışanların ana gayesinin Türkiye’nin Avrupa’da direkt olmasa bile vatandaşlarının yerleşik göç gücü ile dolaylı yoldan hâkimiyet kurmasını engellemek olduğunun elbette farkındayız!
Her ne kadar Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, “A Milli Futbol Takımımızın Hollanda karşılaşmasına çıkmaması ahlaki ve milli nitelikli bir beklentidir” ifadelerine yer vermiş olsa bile toplumun beklediği daha farklı ve güçlü bir reflekstir diyebiliriz.
Amerika Birleşik Devletleri’nde NATO zirvesine katılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un kritik ziyareti sürecinde Almanya’ya giderek Türkiye Hollanda maçını stadyumda izleyecek Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a başta Azerbaycan olmak üzere Türk Devletleri Teşkilat liderleri neden eşlik etmiyorlar? Evet, Dünya üzerinde Türk Devletleri dışındaki en güçlü Türk nüfusuna sahip Almanya’da, hazır Almanya turnuvadan elenmişken neden hep birlikte omuz omuza tüm coğrafyalarımızdan gelen Türk kardeşlerimiz ile Bozkurt yaparak güçlü bir zafer kazanmıyoruz? Dünya’ya Amerika’da NATO zirvesi yapılırken, Almanya’da Türk Zirvesi yaptığımızı maça liderler düzeyinde katılım ile net ve kararlı bir duruş olarak göstermekten imtina ediliyor? Evet, Dünya yeniden kuruluyor! Ve bu Dünya’da yaşanan kutuplaşma da görmekteyiz ki; Türkler ile diğerleri karşı karşıya! Çünkü Türk dediğimizde görmekteyiz ki; Müslüman ve Mazlum coğrafyaların hamisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti sürekli hedef alınıyor! Madem hepimiz tek yürek, tek millet, tek devlet olduğumuzu ifade ediyoruz o zaman Türk Devletleri Teşkilat liderleri Almanya’da hem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hem de Türkiye A Milli Takımını yalnız bırakmasınlar!
Türkiye’nin yeniden kendisine gelmeye, yeniden öz değerlerini bulmaya, kendi öz kaynakları ile küllerinden doğmaya ihtiyacı var. Bilinmektedir ki; Türkleri tabiat ile tanımlayan tek canlı Bozkurt değildir! Türkler çoğu kez ANKA olarak anılmakta ve ANKA Kuşu örneği ile şahlanışları tarihi tüm kayıtlarda tasvir edilmektedir. Öyledir ki; Dünya’ya korku salan SİHA uçaklarımızın bir nesli de ANKA olarak anılmakta ve dosta güven verirken düşmanlara korku salmaktadır!