Osmangazi Belediyesi
Yıldırım Belediyesi
Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Türkiye’ye Fransız kalmayın…

Ayşe, 50 yıl önce tatile çıktı ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti barış ile buluştu. Bugün 50 yıl sonra Ayşe, eşi ve 1 çocuğu ile Türkiye’de tatile çıkabilir mi? Çıkarsa maliyeti ne olur? Evet; turizm sektörü çok yüksek fiyatlar ile vatandaşı kendisinden uzaklaştırırken, sektör de yüksek fiyatlı tarifelerin bedelini boş odalar ve batan firmalar ile ödemeye devam ediyor. İşte tam da burada geçtiğimiz hafta öne çıkan “Özel Okul Fiyatları” ve “Fransız Eğitim Kurumları” konusunu da unutmadık! Göreve geldiği günden bugüne önemli başarılara imza atmasına rağmen bir türlü hak ettiği değeri bulamayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yeni başlattığı yerli ve milli bir mücadeleden bahsetmek istiyorum sizlere. Bildiğiniz üzere Kurtuluş Savaşı’nın ve Milli Mücadele’nin mihenk taşlarının imamıdır Erzurum. Öyle ki; Erzurum Kongresi diye konuşmaya başladığımız Milli Mücadele sohbetlerini Nene Hatun’un o büyük azmi ile taçlandırırız. Geçtiğimiz hafta Erzurum'daki Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’ye ne kadar Fransız kaldığımız gerçeği ile yüzleştirdi bizleri… Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütürken, 4 Haziran 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olarak atanan Sayın Yusuf Tekin ülkenin yarınlarına dair önemli projeler ile öne çıkmaya devam ediyor. AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Bakan Tekin; “Şuan beni eleştirenler o gün dershaneleri kapattığımız dönemde de beni eleştiriyorlardı. Ben şimdi diyorum, çocuklar nerede? Okulda. Hangi okulda? Bizim kaydımızda yok, nereye gidiyorlar. O iki Fransız okuluna. O benim literatürümde resmi olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar” diyerek çok önemli bir hususu gündeme taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşmasına şöyle devam ediyor; “Türk vatandaşı olan azınlık mensupları ve Lozan'daki mektup teatileriyle Lozan sonrası mektup teatileriyle kendilerine söz verdiğimiz yabancı okullar var. 12 tane yabancı okul var, Fransız, Alman, İtalyan okulu var. Bunlara biz Lozan'da taahhüt ettiğimiz için hiçbir problem çıkartmıyoruz. Onlarla ilgili hiçbir sıkıntımız da yok fakat enteresan bir biçimde Fransa bu mektuplarda da olmayan sadece müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranarak, Türkiye'de iki tane daha okul açmışlar. İki tane okul açmışlar ve bu okulu da açarken de 'biz buraya Fransızları alacağız sadece' demiş olmalarına rağmen şu an öğrenci sayısı yüzde doksan oranında Türk vatandaşı. Şimdi bu çocuklar bizim sistemimizde legal ya, ben 12 yıllık zorunlu eğitimi uygulamakla mükellef bir bakanım. Dolayısıyla o okula giden bir Türk vatandaşının eğer bende kaydı yoksa ben o çocuğu okullaştırmadığım için görevimi yapmıyorum demektir” diyerek öz eleştiri yapan Bakan Yusuf Tekin, konuyu Fransız Büyükelçiliği’ne taşıdığını ama bugüne kadar somut bir yol alamadıklarını da konuşmasının akabinde ifade ediyor. Evet, değerli okuyucularım; eğitim sistemi ile ilgili birçok konuyu eleştirirken gündemi çok değerli bir yöne çeken Sayın Yusuf Tekin’i samimi hassasiyetinden ötürü tebrik ediyorum. 2023 yılı Aralık ayından bugüne kadar bir türlü çözülemeyen bu Fransız Okulu hususunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bugüne kadar herhangi bir diplomatik adım attı mı? Bu okulun adı kulislere ve internet verilerine göre Ankara Charles de Gaulle Fransız Lisesi’dir. Bu okul diğer Fransız Liselerinin aksine Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı değildir. Ya da kendini bağımsız ilan etmektedir. Peki, bu okulda okuyan Türk öğrenciler kimlerdir? Bu okulda okuyan öğrenciler arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bakanlar Kurulu üyelerinin çocukları var mıdır? Varsa bu Bakanlar kimlerdir? Neden Türkiye’nin Fransız sömürgesi şeklinde idare edilmesine göz yumulmaktadır? Konu hakkında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi var mıdır? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ifade ettiği gibi bu okula veyahut ilgili okula Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri giremiyor ise; İçişleri Bakanlığı ve MİT bu konuyu Ulusal Güvenliğe Tehdit olarak değerlendirmiş midir? Milli Eğitim okullarında evladını okutan ve Okul Aile Birliği Başkanlığı yapan bir baba olarak net bir şekilde ifade etmek isterim ki; Özel Okul Fiyatlarının yüksek olması kadar o okullardaki öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin maliyetlerinin de payı yüksektir. Bir okulu yönetmenin maliyeti devlet okulunda bile çok yüksek olduğu halde bir Özel Okul yapmak, onu idare etmek, her yıl yeniden boyamak, elektrik ve su ile doğalgaz başta olmak üzere tüm eğitim teknolojilerini güncellemek pekte ucuza mal olunacak maliyetler değildir. Ancak Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin genelinde birbirinden farklı ve uçuk fiyatları olan Özel Okullar gerçeğini de unutmamalıyız! Ve mutlaka denetime tabi tutmalıyız! Aslında burada ama özel ama devlet okulu olsun önemli olan öğrenci, öğretmen, eğitim ve son olarak sınav sonuçları ile yerleştirme sonuçları başarılarıdır diye düşünüyorum. Türkiye’nin eğitim sorunları üzerinden ekonomi gerçekliklerini hatırlatırken, Türkiye’ye Fransız kalmayarak konuyu gündeme taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i bir kere daha tebrik ediyorum. İnanıyorum ki; Bakan Tekin güç kazandıkça yerli ve milli eğitim ile gençliğimiz güç kazanacaktır. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yerli ve milli Milletvekilleri ve Siyasi Parti Genel Başkanlarının kendisini yalnız bırakmayacağını umut ediyorum…
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2024 - Pazar

Türkiye’ye Fransız kalmayın…

Ayşe, 50 yıl önce tatile çıktı ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti barış ile buluştu. Bugün 50 yıl sonra Ayşe, eşi ve 1 çocuğu ile Türkiye’de tatile çıkabilir mi? Çıkarsa maliyeti ne olur? Evet; turizm sektörü çok yüksek fiyatlar ile vatandaşı kendisinden uzaklaştırırken, sektör de yüksek fiyatlı tarifelerin bedelini boş odalar ve batan firmalar ile ödemeye devam ediyor. İşte tam da burada geçtiğimiz hafta öne çıkan “Özel Okul Fiyatları” ve “Fransız Eğitim Kurumları” konusunu da unutmadık!

Göreve geldiği günden bugüne önemli başarılara imza atmasına rağmen bir türlü hak ettiği değeri bulamayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yeni başlattığı yerli ve milli bir mücadeleden bahsetmek istiyorum sizlere. Bildiğiniz üzere Kurtuluş Savaşı’nın ve Milli Mücadele’nin mihenk taşlarının imamıdır Erzurum. Öyle ki; Erzurum Kongresi diye konuşmaya başladığımız Milli Mücadele sohbetlerini Nene Hatun’un o büyük azmi ile taçlandırırız. Geçtiğimiz hafta Erzurum'daki Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’ye ne kadar Fransız kaldığımız gerçeği ile yüzleştirdi bizleri…

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütürken, 4 Haziran 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olarak atanan Sayın Yusuf Tekin ülkenin yarınlarına dair önemli projeler ile öne çıkmaya devam ediyor. AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Bakan Tekin; “Şuan beni eleştirenler o gün dershaneleri kapattığımız dönemde de beni eleştiriyorlardı. Ben şimdi diyorum, çocuklar nerede? Okulda. Hangi okulda? Bizim kaydımızda yok, nereye gidiyorlar. O iki Fransız okuluna. O benim literatürümde resmi olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar” diyerek çok önemli bir hususu gündeme taşıdı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşmasına şöyle devam ediyor; “Türk vatandaşı olan azınlık mensupları ve Lozan'daki mektup teatileriyle Lozan sonrası mektup teatileriyle kendilerine söz verdiğimiz yabancı okullar var. 12 tane yabancı okul var, Fransız, Alman, İtalyan okulu var. Bunlara biz Lozan'da taahhüt ettiğimiz için hiçbir problem çıkartmıyoruz. Onlarla ilgili hiçbir sıkıntımız da yok fakat enteresan bir biçimde Fransa bu mektuplarda da olmayan sadece müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranarak, Türkiye'de iki tane daha okul açmışlar. İki tane okul açmışlar ve bu okulu da açarken de 'biz buraya Fransızları alacağız sadece' demiş olmalarına rağmen şu an öğrenci sayısı yüzde doksan oranında Türk vatandaşı. Şimdi bu çocuklar bizim sistemimizde legal ya, ben 12 yıllık zorunlu eğitimi uygulamakla mükellef bir bakanım. Dolayısıyla o okula giden bir Türk vatandaşının eğer bende kaydı yoksa ben o çocuğu okullaştırmadığım için görevimi yapmıyorum demektir” diyerek öz eleştiri yapan Bakan Yusuf Tekin, konuyu Fransız Büyükelçiliği’ne taşıdığını ama bugüne kadar somut bir yol alamadıklarını da konuşmasının akabinde ifade ediyor.

Evet, değerli okuyucularım; eğitim sistemi ile ilgili birçok konuyu eleştirirken gündemi çok değerli bir yöne çeken Sayın Yusuf Tekin’i samimi hassasiyetinden ötürü tebrik ediyorum. 2023 yılı Aralık ayından bugüne kadar bir türlü çözülemeyen bu Fransız Okulu hususunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bugüne kadar herhangi bir diplomatik adım attı mı? Bu okulun adı kulislere ve internet verilerine göre Ankara Charles de Gaulle Fransız Lisesi’dir. Bu okul diğer Fransız Liselerinin aksine Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı değildir. Ya da kendini bağımsız ilan etmektedir. Peki, bu okulda okuyan Türk öğrenciler kimlerdir? Bu okulda okuyan öğrenciler arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bakanlar Kurulu üyelerinin çocukları var mıdır? Varsa bu Bakanlar kimlerdir? Neden Türkiye’nin Fransız sömürgesi şeklinde idare edilmesine göz yumulmaktadır? Konu hakkında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi var mıdır? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ifade ettiği gibi bu okula veyahut ilgili okula Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri giremiyor ise; İçişleri Bakanlığı ve MİT bu konuyu Ulusal Güvenliğe Tehdit olarak değerlendirmiş midir?

Milli Eğitim okullarında evladını okutan ve Okul Aile Birliği Başkanlığı yapan bir baba olarak net bir şekilde ifade etmek isterim ki; Özel Okul Fiyatlarının yüksek olması kadar o okullardaki öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin maliyetlerinin de payı yüksektir. Bir okulu yönetmenin maliyeti devlet okulunda bile çok yüksek olduğu halde bir Özel Okul yapmak, onu idare etmek, her yıl yeniden boyamak, elektrik ve su ile doğalgaz başta olmak üzere tüm eğitim teknolojilerini güncellemek pekte ucuza mal olunacak maliyetler değildir. Ancak Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin genelinde birbirinden farklı ve uçuk fiyatları olan Özel Okullar gerçeğini de unutmamalıyız! Ve mutlaka denetime tabi tutmalıyız! Aslında burada ama özel ama devlet okulu olsun önemli olan öğrenci, öğretmen, eğitim ve son olarak sınav sonuçları ile yerleştirme sonuçları başarılarıdır diye düşünüyorum.

Türkiye’nin eğitim sorunları üzerinden ekonomi gerçekliklerini hatırlatırken, Türkiye’ye Fransız kalmayarak konuyu gündeme taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i bir kere daha tebrik ediyorum. İnanıyorum ki; Bakan Tekin güç kazandıkça yerli ve milli eğitim ile gençliğimiz güç kazanacaktır. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yerli ve milli Milletvekilleri ve Siyasi Parti Genel Başkanlarının kendisini yalnız bırakmayacağını umut ediyorum…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ekosektor.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.