Kadim medeniyetlerin topraklarında binlerce yıldır hüküm süren Türk Milleti, kurduğu devletler ile hem barışın hem de bereketin güvencesi olmuştur. Milattan önce ve Milattan sonra olarak kabul gören tüm tarih kayıtlarında görülmektedir ki; Türk, yeryüzünde ve gökyüzünde olduğu gibi fersahlarca genişlikteki denizlerde de güven ve huzur demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü bir an olsun unutan ve sözüm ona terörle teröristle barış olacağına inanan bir kısım siyasilerin yıllardır süre gelen hatalarının bedelini Aziz Milletimiz kanı ile canı ile malı ile ödemiştir ve ödemeye devam etmektedir. Türk Milleti’nin kadim gücünü ve savaşçı kimliğini unutanlar, bazen birbirlerine ip atmış bazen birbirleri ile ip atlamaca oynamış olsalar bile görmekteyiz ki; su uyuyor olsa bile düşman asla uyumuyor…
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’a Türkiye Büyük Millet Meclisi kapılarını açma yolunda ki sözleri, Türk Milletinin hiçbir ferdinin kabul edemeyeceği kadar büyük bir hatadır!
Mehmetçik; mübarek kanını Türk Bayrağına ve Türk Vatanına sahip çıkmak için an be an dökerken, Milletin evi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sarf edilen sözlerin hiçbir şekilde telafisi olmadığını net bir dille bir Türk ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak ifade etmek her şeyden önce boynumuzun borcudur! İnanıyorum ki, en kısa sürede Ankara’da hem erken seçim kararı alınacak hem de terörle ve teröristle ısrarla barış yolları arayanlar koltuklarından uygun bir mazeret ile ayrılacaklardır…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tataristan’ın Kazan vilayetinde olduğu saatlerde ülkemizin başkenti Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde yaşanan ihmallerle dolu terör saldırısı sonrasında, derin devletin uykudan uyanması ve derin milletin sesini duyması bir mecburiyet olmuştur! Kabul etmeliyiz ki, terörle barış olmaz! Teröre evlatlarını kurban vermeyen kişilerin çağrısı ile de Türk Milleti teröristler ile masaya oturmaz, oturamaz! Evladını devleti ve milleti için feda etmeyenlerin, rahat koltuklarından kalkarak bir gün olsun vatan topraklarında milleti ve devleti için çarpışan askerler ile omuz omuza çatışmaya girmeyenlerin ve emeklilik yaşını çoktan geçenlerin sözlerini dikkate almama zamanı gelmiştir…
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Gençliğine emanet ettiği Türk yurdunda gençlerimiz, sadece şahadet şerbeti içmek için doğmamıştır!
Aziz Milletin evlatlarının Türk Bayrağı ve İslam Sancağı uğruna canı ile ödediği bedellerin hiçbir vakit azalmayacağını binlerce yıldır Anadolu topraklarında can alan ve can veren ceddimizden bilmekteyiz. Belki bugün ama yaşı ama çeşitli sağlık sorunları ama korkuları nedeniyle birileri terör örgütleri ve teröristlerle barış masasına oturmak arzusu içerisinde olabilirler!
O vakit sağlıklı, inançlı, dinç ve cesur Türk evlatlarına koltuklarınızı ve davayı teslim ederek Aziz Türk Milletinin ve Türk Devletinin önünde engel teşkil etmeyi bırakmanız hepimizin selametine olacaktır…
Anasız ve babasız büyüyen Şehit çocuklarının gözlerinin içerisine bakarak fütursuzca teröristbaşını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağıranlara, Aziz Türk Milletinin herhangi bir şekilde güveni kalmamıştır? Her baş kaldıran ile masaya oturacaksak, her şeyi sineye çekeceksek ve bunu Türk Milletinin yüzüne söyleyeceksek sizden nasıl lider olur? Madem bir barış istiyorsunuz o vakit Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yüzyıl önce İşgal Kuvvetleri Devletlerinin istediği gibi lağvedin de görelim! Türk esir olmaz! Türk geri çekilmez! Türk ölür ama terör ve teröristle pazarlık etmez! Anlaşılan o ki, Ankara’da deri koltuklarda son model araç ve binalarda oturmaktan birilerinin kanı durulmuş, cesareti kırılmış, vakti geçmiştir!
“Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucu lideri Başkomutan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği şekilde Türk Genci her vazife için hazırdır!
Terör saldırısını Türkiye’nin Başkenti, Kalbi Ankara’da gerçekleştirme cüretini gösteren makam sahipleri görevlerinden istifa edecek midir, etmeyecek midir? Öncelikli meselemiz budur! Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık Türk Milletinin beklentileri ışığında yönetilemiyorsa sorun çok büyük demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalbinde ve en güvenli olması gereken noktalarında 2 terörist, 5 vatan evladını Şehit edebiliyorsa olay gafletten öte ihanete giden bir silsile sorgulamasına girmektedir...