Türkiye'nin bugün içerisinde bulunduğu tüm süreçleri yüzyıllık bir kronolojide incelemek zorundayız. Tarih ile bağları kopan bir millet olduk. Bu nedenle elinde cep telefonu ve laptoplarla yada diğer iletişim cihazları ile teknoloji bağımlısı bir nesil yetiştirdik. Avrupa'nın kendini kaybetmiş nesilleri gibi kendinden yoksun nesiller meydana çıkıyor. Ve derin bir uykuda bu nesil. Ta ki, mesele vatana oluncaya kadar!   Oysa mesele hep vatan. Türkiye'nin ve gençliğinin meselesinin vatan olduğunu anlamak için illa ki, şehit vermeye veyahut askeri bir operasyona ya da savaşa ihtiyaç duymamalıyız. Eğitim sisteminden başlayarak güçlü bir milli bütünleşmeye ihtiyaç duymaktayız. Ve yine Türkiye artık çok uluslu, bunu asla unutmamalıyız! Suriye başta olmak üzere birçok ülkeden çok fazla sayıda insan topraklarımızda. Çoğu yerde nüfus değişimine neden olabilecek kadar yüksek olan bu demografik değişim aynı zamanda ilerleyen on yıllarımız için şimdiden önlem almamız gerektiğini belgeliyor.   Türkiye, Suriye ile mücadelede yüzyılın duruşuna sahip. Dün olduğu gibi bugün yine Rusya soğuk kış günlerinin meydana getirdiği fırsatı kaçırmadı. Ve haince vurdu! Bugün yine birileri meseleyi iktidar meselesi olarak yorumluyor. Oysa bugün mesele intifa... Suriye'nin toprak bütünlüğünden, yer altı ve üstü değerlerinden faydalanmak isteyenlere karşı yani sömürüye karşı Türkiye'nin verdiği insanlık mücadelesi.   Elbette siyasi anlamda değerlendirildiğinde birçok sorunu ve hatayı hükümet ile yüzleştirebiliriz. Ama bugün karşı tarafın yüzünü morartma günü değil. Acı hepimizin acısı, zafer hepimizin zaferi. Türkiye Büyük Millet Meclisi yarın gerçekleştireceği gizli oturumla yeni bir sınav verecek. Burada sergilenecek duruş fazlasıyla değerli. Kapalı kapılar ardında Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüyüşüne, Mehmetçik'in moraline engel olunmayacak bir bütünlük içinde hareket edilmeli. Türkiye'nin büyük bir aile olduğunun ve bütün olduğunun kanıtı niteliğinde liderler tek kare foto ile TBMM'de birliktelik fotosu çekmeli. Türkiye'nin bütünlüğünün Dünya'nın sömürge gücünü nasıl ayaklar altına alabileceği herkese gösterilmeli...   Dündar, Osmangazi'nin heryerinde...   Bursa'nın en büyük ilçelerinden Osmangazi'de yürek ısıtan gelişmelerle mutlu oluyoruz. Soğuk havaya rağmen sabah saatlerinde pazarcı esnafı ile güne başlayan, halkı ile bütünleşen, dertli ile dertleşen, hastalara şifa olmak için sosyal belediyecilik adımlarını güçlendiren bir Osmangazi Belediyesi keyfilendiriyor. Belediye Başkanı olmasının ötesinde yiğit bir lider olan Mustafa Dündar, Osmangazi'de 7'den 70'e her kesimle kucaklaşan bir tablo ile ustalık döneminin hakkını veriyor. Ağır adam olan Mustafa Dündar, samimiyetin doruğunda bir isim. Geçtiğimiz günlerde Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu ile birlikte Zafer Mahallesi pazar alanında pazarcılarla buluştu. Pazarcı esnafının derdine ortak olan, pazara gelen vatandaşın dertleri ile dertlenen ve onlara sıcak çorba dağıtan Dündar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini rol model edinmiş durumda.   Osmangazi ilçesinin heryerinde olan Mustafa Dündar, aynı zamanda kentin sosyal kimliği ile de bir bütün. İlçe esnafı ile oturup kent ekonomisinin önünü açacak adımları atan, esnaf odaları ile sorunları paylaşan, sivil toplum kuruluşları ile kültürel ve sosyal adımlar atan Mustaf Dündar, Ak Parti'nin Bursa'da ki gülümseyen yüzü.   Aktaş, Bosna Sancağı'nı boş bırakmadı...   Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yurt içi çalışmaları kadar yurt dışı çalışmaları ile de kenti omuzlamaya devam ediyor. Her ne kadar ekonomik zorlukları nedeniyle Büyükşehir'de istediği hamleleri istediği güçte yapamadığından şikayetçi olsa bile, Aktaş geçtiğimiz hafta gönülleri yeniden kazandı. Bursa Milletvekili Refik Özen ve Bosna Hersek Fahri Konsolosu Muzaffer Çilek ve beraberindeki heyetle Bosna'ya giden Alinur Aktaş, gerçekleştirdiği temaslarla Türkiye'nin her daim Bosna Hersek'in yanında olduğunu ifade etti.   Yoğun Bursa temposundan sıyrılıp Bosna Hersek'in Başkenti Travnik başta olmak üzere önemli noktaları ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Orta Bosna Kanton Başbakanı Tahir Lendro, Alt ve Üst Yapı Bakanı Amir Secibovic, Travnik Belediye Başkanı Admir Hadzemric ile temaslarda bulundu. Regaip kandili gecesinde Bursa'ya dönen ve sonrasında Türkiye'nin yaşadığı büyük acı ile gündem dışı kalan bu görüşmeler aslında Dünya'ya verilecek doğru bir birlik ve beraberlik mesajı olarak bir kenarda kaldı!   Bosna Hersek ziyareti kapsamında Donji Vakuf Belediye Başkanı Huso Susic ile de görüşen ve misafirliğinden keyif duyduğunu sosyal medya hesaplarından duyuran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yeniden eski formuna dönüyor. Bursa'nın ağır borç yükü ötesinde sorunlar yumağının keşmekeşinde sıkışan Aktaş'ın Bursa'yı yeniden Avrupa ile buluşturan bu ziyareti fazlasıyla değerli. Türkiye'nin Bosna sancağından tevaffuk üzerine verilen mesajı Dünya'ya çok net anlatmak gerekiyor. Türkiye'nin Suriye'de neden olduğunu soranlara Türkiye'nin Bosna Hersek'te neden var olduğunu ve hep var olacağını çok iyi anlatmak gerek.   Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile Ak Parti Bursa Milletvekili Refik Özen'in bu kritik ziyaretini böylesine değerli bir zaman diliminde görmezden gelemeyeceğim gibi, sessizce kaybolmasına da izin veremezdim. Ziyareti organize eden Bosna Hersek Fahri Konsolosu Muzaffer Çilek'in de Bursa medyası ile Bosna halkını artık buluşturması gerektiği notunu ayrıca ekleyerek başarılı ve anlamlı ziyaretten ötürü kendilerine de teşekkür ediyorum.