Türkiye'nin gücünü sınamak isteyenlerin on yıllardır sürdürdüğü ağır ekonomik yaptırımlara bir tokat daha geldi. Türkiye'nin Suriye'li göçmenler başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerine gitmek isteyenlere kapıları açmasının ardından Avrupa ülkelerinde büyük bir telaş başladı. Özellikle Yunanistan sınırında Yunan polis ve askerleri sınırdan geçmek isteyenlerin üzerine ateş açarken 1 kişiyi öldürdüler. Yunanistan'ın bu kanlı sınır bekçiliğine sessiz kalan Avrupa Birliği'ne yine en yüksek ses Türkiye'den yükseldi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gece saatlerinde basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan basın toplantısında, “Bu ara görüşüyoruz size bir milyar avro göndereceğiz diyorlar. Kimi aldatıyorsunuz ve ben bu akşam Sayın Başbakana da söyledim, biz artık bu parayı istemiyoruz. 40 milyar dolar harcayan Türkiye onların vereceği parayı da bulur, üretir ve harcar” dedi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği rakam Türkiye'nin GAP yatırımından bile fazla bir tutara tekabül ediyor. Türkiye'nin 9 yılda bir GAP yatırımından fazla değerde insani yardımı mültecilere harcadığını ifade eden Erdoğan aslında Dünya'ya da Avrupa'nın düştüğü zelil durumu açıklamış oldu. Türkiye'nin on yıllardır terörle mücadele ederken aynı zamanda insani yardımlardan ve değerlerden taviz vermeyen güçlü bir insani duruş sergiliyor. Yine ziyaret sonrasında Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'un basın toplantısında ifade ettiği cümlelerde önemli. Borisov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı toplantıya davet ederek istedikleri tıbbi malzeme ve maskeler ile ekipman ve personel desteği konusunda gösterdiği incelikten fazlasıyla memnun olduğunu ifade etti.   Avrupa, Amerika'ya ve Rusya'ya karşı dik durmalı!   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının Ekosektör Gazetesi'nde yayınlanmasından sonra, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst makamlarından önemli bir mesaj geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıllardır terörle mücadelede insan merkezli operasyonlar düzenlediğini belirten isminin açıklanmasını istemeyen yetkili, "Göçmen olayı aslında gelinen nokta itibariyle Dünya barışı için çok iyi bir fırsat. Artık Dünya'nın herhangi bir yerinde bir Fransız, bir Alman huzur içinde yaşamak istiyorsa bu bir fırsat. Avrupa Birliği ülkeleri Amerika ve Rusya'ya baskı yapmalı. Artık küresel güçler topraklarında huzur istiyorlarsa Ortadoğu'da ve Asya'da bulunan ülkelerin rejimleri ile oynamaya, etnik ve mezhepsel alanlara karışmaya derhal son vermeli" diyor.   Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinden yükselen bu güçlü ses, aslında Mehmetçik'in moral ve motivasyonunun da bir diğer kanıtı. "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" felsefesinin mimarı olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği mesajı yüzyıl sonra bugün yeniden Türk Silahlı Kuvvetlerinden güçlü bir şekilde duymakta fazlasıyla değerli. Dünya'nın tüm güçlerinin buluştuğu ortak nokta olan Ortadoğu ve Asya'ya artık barış gelmeli. Aksi takdirde savaş çok fazla uzun olmayan bir dönemde Avrupa ülkeleri ile Amerika eyaletlerine sıçrayacak gibi duruyor...   TSK'ya STK desteği   Bursa, yine farkını ortaya koydu. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda önceki gün gerçekleşen 'Bahar Kalkanı Harekatı' destek buluşmasına kentten 100 kadar sivil toplum kuruluşu destek verdi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın kitle yönetimindeki etkin gücünün bir kere daha kanıtlandığı buluşmada, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları Mehmetçik için her zorluğu aşacaklarının sözünü verdiler.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gözdesi olan Bursa'da, son dönemde büyük bir mücadele veriliyor. Ekonomik verilerin olumsuzluğu gösterdiği, piyasanın nakitsizliği yaşadığı ve bankaların kredi vermeme sürecini başlattığı bir dönemde Bursa iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları yine dimdik ayakta. Bursa'nın içerisinde bulunduğu motivasyon, Türkiye'nin askeri ve stratejik gücünüde arttırıyor. Türkiye'nin en önemli ikinci ihracat kentinden yükselen "Vatan sana canım feda" haykırışları ülkemiz ve coğrafyamız adına çok değerli.