Ramazan ayı, yalnızca aç kalınan bir zaman dilimi değil, aynı zamanda özdenetim ve irade gücünü test eden bir süreçtir. Günlük yaşamımızda küçük ya da büyük pek çok dürtüyle karşı karşıya kalıyoruz. Anlık isteklerimiz, alışkanlıklarımız ve otomatik davranışlarımız bizi çoğu zaman farkında olmadan yönlendiriyor. Ancak oruç, tüm bu otomatikleşmiş eğilimleri bir süreliğine durdurmamızı ve irademizi bilinçli bir şekilde yönetmemizi sağlıyor.
Oruç, bedenin en temel ihtiyaçlarından biri olan yeme içmeyi bilinçli bir şekilde ertelemeyi gerektirir. Sabah uyanır uyanmaz kahve içmeye, canımız her sıkıldığında atıştırmaya ya da susadığımız an su içmeye alışkınız. Ancak oruç tuttuğumuzda, bu alışkanlıklarımızın farkına varıyor ve onları bilinçli bir şekilde kontrol etme fırsatı yakalıyoruz. İşte bu noktada özdenetim devreye giriyor: İrade gücümüzü zorlayan en temel dürtülerimizle başa çıkmayı öğreniyoruz.
İrade Kasımız Nasıl Güçleniyor?
Tıpkı spor yaparak kaslarımızı güçlendirdiğimiz gibi, irade gücümüzü de düzenli olarak zorlayarak geliştirebiliriz. Oruç, bu anlamda mükemmel bir zihinsel egzersizdir. Açlık hissini bastırmak, anlık istekleri ertelemek ve belirlenen zamana kadar beklemek, bireyin kendisini yönetebilme becerisini artırır.Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, çocuklara hemen bir şeker yemek ya da sabredip beklerlerse iki şeker almak arasında bir seçim yapmaları teklif edilmişti. Daha uzun süre bekleyebilen çocukların ilerleyen yıllarda daha başarılı, daha disiplinli ve duygusal olarak daha dengeli bireyler olduğu gözlemlendi. Oruç da benzer bir mekanizma yaratır: Sabretmeyi öğrenmek, uzun vadeli kazanımlar için anlık tatminleri erteleyebilmek, hayatın diğer alanlarında da başarı ve mutluluğu beraberinde getirir.
Özdenetim sadece fiziksel ihtiyaçları ertelemekle ilgili değildir; aynı zamanda duygusal tepkileri de kontrol etmeyi içerir. Oruç sırasında açlık, sabırsızlık ve yorgunluk gibi duygular daha yoğun hissedilebilir. Ancak kişi, bu duygular karşısında bilinçli olarak daha sakin ve kontrollü kalmayı öğrendiğinde, genel anlamda stres yönetimi becerilerini de geliştirir.Modern dünyada sabır, belki de en çok kaybettiğimiz erdemlerden biri. Sürekli olarak hız, anlık tatmin ve hızlı çözümler arayışındayız. Oruç ise bize durmayı, beklemeyi ve süreçleri olduğu gibi kabul etmeyi öğretir. Gün içinde açlık hissettiğimizde, yemek yemek yerine o anın farkında olmak, bedenimizi ve zihnimizi gözlemlemek büyük bir öz disiplin kazandırır.
Oruç, yalnızca bir ibadet değil, aynı zamanda bireyin özdenetim becerisini geliştirmesi için büyük bir fırsattır. Açlıkla başa çıkabilmek, sabretmek ve kendini kontrol edebilmek, hem kişisel hem de profesyonel hayatta bireye büyük avantajlar sağlar. Ramazan ayında edindiğimiz bu disiplini, yıl boyunca farklı alanlara yaymak ise bizim elimizde. Çünkü özdenetim, sadece bir ayda kazanılan değil, ömür boyu geliştirilebilen bir beceridir.
Belki de bu Ramazan, sadece nefsimizi değil, aynı zamanda hayatımızı daha bilinçli bir şekilde yönetebilmek için bir başlangıç olabilir. Herkese hayırlı ramazanlar dilerim.